Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/68 E. 2021/378 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/68 Esas
KARAR NO :2021/378

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/05/2014
KARAR TARİHİ:26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin 19/12/2006 tarihinde… plakalı araca çarpması suretiyle yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada motosiklet sürücüsü …’in akollü ve ehliyetsiz olduğunu, şerit ihlali yaptığını, kasksız ve ehliyetsiz olarak araç kullandığını, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde asli derecede kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü …’in kazada motosiklette yolcu olarak bulunan dava dışı …’in maluliyetine sebebiyet verdiğini, zarar görenin başvurusu üzerine … Hesabı tarafından zararlarının karşılandığını, ancak … Hesabı tarafından ödenen hasar bedelinin müvekkili sigorta şirketinden talep edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçe limiti kapsamında … Hesabı’na 35.606,00-TL. ödeme yapıldığını, müvekkili şirketçe yapılan bu ödemenin rücuen tahsiline yönelik olarak davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının rücu taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, dava dışı sürücü …’in müvekkiline ait motosikleti izinsiz olarak alıp kullandığını, 2918 sayılı KTK.’nun 107. maddesinde çalınan veya gasp edilen araçlarda sorumluluğun ne şekilde olacağının özel olarak düzenlenmiş olduğunu, buna göre işletenin aracın çalınması ve gasp edilmesi durumunda kusurlu olmadığını ispat etmesi halinde sorumlu tutulamayacağını, kazaya karışan … plakalı motorsikletin müvekkilinin özel motorsikleti olduğunu ve başkaca kişilerin kullanımına tahsis edilmediğini, …’in ise işyerinde aşçı olarak çalıştığını ve olay günü motorsikleti haber vermeden aldığını, bu kullanmadan müvekkilinin kesinlikle haberinin olmadığını, dava dışı …’in akolün etkisiyle başkalarına verebileceği zararları muhakeme etme yetisinden yoksun bir kişi olduğunu, sonuç olarak davacı sigorta şirketinin müvekkiline rücu hakkına dayanak yaptıgı ZMMS poliçesi hükümlerine göre müvekkilinin sorumluluğuna gidilemeyeceğini belirterek ve dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 19/12/2006 tarihli trafik kazası neticesinde zarar gören adına davacı sigorta şirketin tarafından dava dışı … Hesabı’na ödenen sigorta tazminatı bedelinin rücuen tahsiline yönelik olarak davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, sigorta poliçesi, dava dışı …’in sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise tarihi ve sınıfının tespiti için ilgili yerlerle yapılacak yazışmalar, dava dışı …’e ait tedavi belgeleri ve sağlık kurulu raporları, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası münderecatı, dava dışı … Hesabı nezdindeki hasar dosyası ile diğer tüm belgeler, kaza tespit tutanağı, ifade tutanakları, … İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Büro Amirliği tarafından tanzim edilen fezleke, … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu, ödeme belgeleri ve ibraname, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, keşif ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; Adli Tıp Raporu, dava dışı …’in askerlik durumu ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı kayıtları ile askerlik dosyası, dava dışı …’in sürücü belgesinin bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise tarihi ve sınıfının tespiti için Emniyet Genel Müdürlüğü ile yapılacak yazışmalar, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı sigorta şirketi tarafından 23/05/2013 tarihinde davalı … ile dava dışı … aleyhine davaya dayanak ZMMS sigorta poliçesi kapsamında dava dışı … Hesabı’na ödenen 35.606,00-TL. bedel (asıl alacak) ile 2.844,58-TL. işlemiş faiz toplamı 38.450,58-TL.’nin rücuen tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalıya 07/06/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … tarafından 10/06/2013 tarihli dilekçe ile ve 7 günlük yasal süresi içerisinde borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı sigorta şirketi tarafından 27/05/2014 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davalı … aleyhine huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda verilen 04/10/2018 tarihli, 2014/… Esas ve 2018/… Karar sayılı kararla davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafça mahkememizce verilen bu kararın kaldırılması için istinaf başvurusunda bulunulmuş ve dosya istinaf incelemesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen 30/12/2020 tarih, 2018/… E. ve 2020/… K. sayılı kararda özetle; “… somut olayda, dosyada sigorta poliçesi bulunmamakla beraber dava dilekçesi anlatımı, 02/01/2017 tarihli bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın sigortalısının davalı olduğu, aracın motosiklet vasfında olduğunun anlaşıldığı, davacı taraf tacir olmakla birlikte davalının gerçek kişi olduğu, sigorta sözleşmesine konu aracın ticari vasıfta bir araç da olmadığı, açılan davanın TTK.’nun 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davalı gerçek kişinin 4077 sayılı Kanun’un 3. maddesinde tanımlandığı şekilde tüketici konumunda olduğu, tüm bu nedenlerle ihtilafın çözümünde Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu, sonuç olarak davanın Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi için mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin gerektiği…” belirtilerek mahkememizce verilen kararın HMK.’nun 353/1-a/3. ve 355. maddeleri gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 23. maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafta Tüketici Mahkemeleri’nin görevli olduğu belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, işletenin ve kusurundan sorumlu olduğu sürücünün 3. kişilere karşı sorumluluğunu üstlenmekte olan bir sigorta türüdür.
Huzurdaki dava ise; taraflar arasında mevcut ZMMS (Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası) poliçesi ilişkisinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, 27/05/2014 tarihinde açılmıştır.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
Tüm dosya kapsamına göre somut olayda; davalının sahibi olduğu ve davacı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın motosiklet sınıfında olduğu, her ne kadar davacı sigorta şirketi tacir ise de davalı …’ün gerçek kişi olduğu, öte yandan sigorta sözleşmesine konu … plakalı aracın ticari vasıfta bir araç da olmadığı, huzurdaki davanın TTK.’nun 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, davalı gerçek kişi …’ün “tüketici” sayılması gerektiği, bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirme ve uyuşmazlığı çözme görevinin Tüketici Mahkemeleri’ne ait olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliğine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin … TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK’nun 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca Mahkememize veya başka bir Mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır