Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/675 E. 2022/188 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/216 Esas
KARAR NO :2021/1081

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:11/02/2014
KARAR TARİHİ:31/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün 15/05/2012 tarihinde %100 kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını ve %24 oranında sürekli işgöremez duruma geldiğini, müvekkili davacının hayatının geri kalan kısmında maluliyeti nedeniyle eskisi gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacak ve eskisine oranla daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağını, davalı sigorta şirketine yaptıkları başvuru sonrası açılan hasar dosyasında müvekkili davacıya sadece 14.911,45-TL. tutarında tazminat ödendiğini, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan bu ödemenin müvekkilinin gerçek zararını karşılamaktan uzak olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00-TL. sürekli işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, poliçe gereği müvekkilinin kaza tarihi itibariyle sorumluluğunun şahıs başına 225.000,00-TL. ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açılarak aktüerya hesabı yaptırıldığını ve hesaplanan 14.911,45-TL. tutarındaki tazminatın davacıya ödendiğini ve başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği %24 gibi bir maluliyet oranının kabulünün mümkün olmadığını, davacının gerçek özür oranının iddia edilenden çok daha düşük olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine yönelik talebinin herhangi yasal bir dayanağının bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; müvekkili şirketçe yapılan ödeme ile zararı karşılanan davacının davasının reddine, mahkemece aksinin kabulü halinde müvekkili şirketin azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 15/05/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı cismani zararların tazminine yönelik olarak davalı sigorta şirketi aleyhine açılmış maddi tazminat davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen “davanın kabulüne” dair 10/12/2015 tarihli, 2014/53 E. ve 2015/899 K. sayılı karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2019 tarihli ve 2016/3978 E. – 2019/305 K. kararı ile bozulmuş, sonrasında yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Mahkememizce 08/10/2019 tarihli duruşmada usul ve yasaya uygun Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 17/01/2019 tarihli ve 2016/3978 E. – 2019/305 K. sayılı bozma ilamına uyularak; Yargıtay bozma ilamında belirtildiği şekilde; dosyanın ATK 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmesine ve olay tarihi olan 15/05/2012 tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne uygun olarak yeniden maluliyet raporu alınmasına, Yargıtay bozma ilamına uygun olarak rapor düzenlenip ATK’ndan döndükten sonra dosyanın aktüer hesabı yapılmak üzere bozma öncesi aktüer hesabını yapan bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesinin; 1. fıkrası; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”, 2. fıkrası; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.”, 3.fıkrası; “Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.”, 4. fıkrası; “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükümlerini içermektedir.
HMK’nun 150/5 maddesinde ise; “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Buna göre; HMK’nun 150. maddesinin yukarıda zikredilen ilk üç fıkrasında belirtilen nedenlerle dosya işlemden kaldırılmış ise, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içerisinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Mahkememizde görülen davanın 15/09/2021 tarihinde yapılan duruşmasına taraflardan katılan olmamıştır. Duruşma saati 09:50 olmasına karşın, mahkememizce tarafların duruşmaya katılma ihtimaline binaen 15:30’a kadar beklenmiş, diğer dosyaların duruşmaları bittikten sonra gerek fiziki olarak dosyada gerekse UYAP ortamında yapılan kontrollerde tarafların mazeret dilekçesi sunmadıkları, ayrıca yapılan yoklamada duruşma salonu önünde bekleyen kimsenin de olmadığı görülmüştür.
Bu şekilde taraflarca dava takip edilmediğinden, mahkememizce 15/09/2021 tarihli celsede dosya işlemden kaldırılmıştır. Hak düşürücü nitelikte olan 3 (üç) aylık süre içerisinde dosyanın yenilenmesi için davacı tarafça herhangi bir başvurunun da yapılmadığı anlaşılmıştır. Böylelikle mahkememizce HMK.’nun 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava süresinde yenilenmediğinden HMK 150/5 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 59,30-TL. karar ve ilam harcının, peşin harç + ıslah harcı toplamı 187,20-TL.’den mahsubu ile kalan 127,90-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, (Mahkememizin 23/02/2016 tarihli 2014/53 Esas sayılı harç tahsil müzekkeresi ile davalıdan tahsili istenilen 3.118,80-TL bakiye karar harcı davalıdan tahsil edilmiş ise iş bu karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, tahsil edilmemiş ise ilgili harç tahsil müzekkeremizin işlemsiz iadesinin istenilmesine,)
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 63,45-TL (57,05-TL tebligat+ posta, 6,40-TL vekalet harcı) yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi. 31/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır