Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/664 E. 2022/363 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/664 Esas
KARAR NO :2022/363

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:29/04/2019
KARAR TARİHİ:11/04/2022

… Tüketici Mahkemesinin 2019/… esas 2021/… karar 11/02/2021 tarihli görevsizlik kararı davacı tarafın İstinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 2021/1442 esas 2021/1288 karar 25/06/2021 tarihli kararı ile İstinaf isteminin reddine karar verilmekle, mahkememize tevzi edilen mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 14.04.2015 tarihinde, davalı … … … A.Ş.’den, diğer davalı … … A.Ş. tarafından ithal edilmiş olan, … marka… tipi, 2014 model aracı … plaka ile (7.000 km’de) 14.05.2015 tarih ve … sayılı fatura ile KDV dahil 116.000 TL karşılığında satın aldığını, aracın motorundan, alındıktan hemen sonra, farklı bir ses gelmekte olduğunun fark edildiği, motorun bazen tutukluk yaptığı, bu durumun servis ziyaretlerinde belirtildiği, ancak bilgisayarda bu konularda bir uyarı çıkmadığı, bu durumda bu sesin kabul edilmek zorunda kalındığı, ancak 03.12.2018 günün yapılan servis ziyaretinde kendisine bu sesin normal olmadığının, bilgisayarda hiçbir uyarı belirmemesi üzerine aracı “…”ya götürmesi söylendiği, …’da yapılan testler sonunda, “rail” basınç sensörünün çalışmadığının, motor kontrol ünitesinin arızalı olduğunun ve gerekirse enjektörlerin de yenilenmesi gerektiğinin söylendiği, Bu işlemler için kendisinden toplam yaklaşık, KDV ile birlikte, 30.000 TL talep edildiği, ancak arızanın onarılacağı konusunda garanti verilmediğini vurgulanarak, aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bu mümkün değilse ücretsiz onarıma gidilmesi talep ve dava edilmektedir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aracını kendilerine sadece 15.000 km bakım için getirdiğini, bu girişte ise aracın yokuşlarda çekmemesinden şikayet edildiğini, ancak gerekli bakım ve onarım işlemlerinin yapıldığını, aracın hiçbir zaman ses şikayeti ile kendi servislerine getirilmediğini, aracın başka yetkili servislere götürüldü ise bununla ilgili belgelerin kendilerine iletilmediğini, aracın satılmadan önce kendileri tarafından eksperlere incelettirildiğini ve ilgili raporun davacıya verildiğini, aracın bu arada kullanılmakta olduğunu, ayrıca iddia edildiği şekilde araçtaki onarımlar için 30.000-TL gibi bir meblağın gerekli olduğu yönünde kendilerine hiç bir belge sunulmadığını, ikinci el olan araçta, satış tarihi itibarıyla kendilerinin davacıya karşı hiçbir yükümlülükleri ve davacının ücretsiz onarım hakkı olmadığını, arızayı teşhis ettiği iddia edine … San. ve Tic. A.Ş.’den ilgili servis kayıtlarının celbini talep ettiklerini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; onarımın basit bir şeklide yapılması mümkün iken davacımın değişim talebinin orantısız olacağını, araçta bir ayıp olmadığını, aracın ilk defa 02.01.2018 tarihinde, ilk çalıştırmada motordan ses ve titreşim geliyor şikayeti ile servise götürüldüğünü, ancak yapılan kontroller ve testler sonucunda kumanda kutusunda bu yönde bir bulguya rastlanmadığını, motorun düzgün çalışmama sebebinin akü olduğunun belirlendiğini, akünün yenilenmesi gerektiğinin davacıya iletildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … San. Ve Tic. A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davanın müvekkili şirkete ihbarının usulsüz olduğunu, müvekkilinin yetkili servis hizmeti yürütmekte olduğunu, kendilerine gelen araç ile alakalı olarak tespitlerde bulunduklarını, bunun dışında herhangi bir işlem yapmadıklarını, davanın kendilerine ihbar edilmiş olmasına itiraz ettiklerine dair dilekçe sunmuştur.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2022 ve 28/03/2022 tarihli davanın tam ıslahı ile tam ıslah edilmiş dava dilekçelerinin sunulmasından ibaret konulu dilekçeleri ile; dava dilekçelerinin tam ıslah edilerek, ıslahlarının kabulüne, müvekkilinin gizli ayıp nedeniyle 30.000,00-TL maddi zaralarının (bedel indirimi) satım sözleşmesi tarihi olan 14/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkile ödenmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; tüm servis kayıtları, alım satım işlemleri kayıtları, davalılar ile ilgili tüm yazışmalar, müvekkiline iletilen fiyat listesi, davaların söz konusu satışa ve ayıba ilişkin tüm kayıtları, keşif, yemin, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı … … A.Ş delil olarak; aracın teknik ve kullanım detaylarını gösterir kullanma kılavuzu, aracın satış, tescil ve servis kayıtları, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı … Ticaret T.A.Ş delil olarak; araç satış sözleşmesi, satış faturası, araca ait ruhsat, ekspertiz ve kontrol formu, tüm servis kayıtları, bilirkişi incelemesi ve sair tüm delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya … Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. …, Dr. Öğrt. Üyesi … ve Öğrt. Gör. Yük. Müh. …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: sabahları ilk çalışmada motordan yüksek bir ses ve titreşim geliyor arızasının onarılmadığını, arızanın daha ziyade enjektörler, diğer yakıt sistemi elemanları veya elektronik sistemin çalışması ile ilgili olabileceğini, iddia edilen arızanın yetkili servislerde somut olarak belirlenip imalatçıya gösterilmesi ve giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde, aracın kullanım mikları dikkate alındığında bedel iadesi yerine bir bedel indirimine gidilmesinin daha pratik olacağına dair rapor sunmuşlardır.
Ek rapor alınmak üzere dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları 04/09/2020 tarihli ek raporlarında; Sabahları ilk çalışmada motordan yüksek bir ses ve titreşim geliyor olmasının arızasının onarılmamış olduğunu, arızanın daha ziyade enjektörler, diğer yakıt sistemi elemanları veya elektronik sistemin çalışması ile ilgili olabileceğini, iddia edilen arızanın yetkili servislerce somut olarak belirlenip imalatçıya gösterilmesi ve giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde, aracın kullanım miktarı dikkate alındığında ve arızanın onarılabileceği dikkate alındığında bedel iadesi yerine bir bedel indirimine gidilmesinin daha pratik olacağını, bedel indirimi miktarının, aracın dava tarihindeki arızalı ve arızasız hallerinin rayiç değerleri arasındaki fark olan 20.000,00 TL (%12,5) olması gerektiğine dair ek rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 31/01/2022 tarihli ara kararı ile dosya; tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli dikkate alınmaksızın, talebe konu aracın satış tarihi olan 14/04/2015 tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline ( tarafların anlaştığı ) uygulanarak aracın taraflar arasındaki sözleşme bedeline göre ayıplı haliyle ne kadar bedelle satılması gerektiğinin tespiti amacıyla makine mühendisi Prof. Dr. … ‘tan rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi sunmuş olduğu 04/03/2022 tarihli raporunda: Davacı tarafından 116.000.-TL bedel ile satın alınan ancak ayıplı olduğu tespit edilen aracın satış tarihindeki ayıplı değeri 101.500.-TL olduğunu, bu durumda satış işlemi sırasında davacı tarafından fazla ödenmiş olan tutarın; 116.000 – 101.500 = 14.500.-TL olduğuna dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; Aracın alınmasına ilişkin imzalanan araç satış sözleşmesi neticesinde alınan aracın ayıplı olduğu iddiası ile açılan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 8 ve 11. Maddesinden kaynaklanan aracın ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bu mümkün değilse ücretsiz onarıma gidilmesi talepli açılan davadır.
Davacı vekili 24/01/2021 tarihli dilekçesi ile davanın tam ıslah ile müvekkilinin gizli ayıp nedeniyle bilirkişice tespit edilecek bedel indiriminin, satış sözleşmesi tarihi olan 14/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiği görülmekle bu bağlamda dava satış sözleşmesine konu araçtaki gizli ayıptan kaynaklanan alacak davasına dönüşmüştür.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu davanın tamamen ıslahına ilişkin 24/01/2022 tarihli dilekçesinde yalnızca talep sonucunun türünün değiştirildiği, dava nedenlerinin aynı olduğu anlaşılmakla, davacı yanın yeni bir dava dilekçesi sunmasına gerek görülmeden yapılan ıslah işlemi geçerli sayılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223.maddesi;
”Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, araç satış sözleşmesi, ihbar olunan … San. ve Tic. A. Ş’nin servis kayıtları, bilirkişi raporları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
14/04/2015 tarihinde davacının, davalı …’den 2014 model … marka araç satın aldığı, işbu aracın motorunda arıza meydana geldiği, bu arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğundan bahisle ıslah neticesinde araç satış bedelinde yapılacak indirim miktarı olarak 30.000,00 TL’nin davalı üretici …… ve davalı satıcı …’den avans faizi ile birlikte tahsili talebiyle işbu maddi tazminat davasının açıldığı,
Dosyamızda aldırılan bilirkişi raporları ile servis kayıtları uyarınca araçta arıza bulunduğunun ve kullanım kaynaklı olmadığının sabit olduğu, bu nedenle mevcut arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği,
… San. ve Tic. A. Ş’nin servis kayıtları irdelendiğinde, arıza tespitinin 06/12/2018 tarihinde yetkili servis tarafından yapıldığı ve davacı tarafından gizli ayıbın öğrenildiği tarih olarak 06/12/2018 tarihinin kabulünün gerektiği, gizli ayıp öğrenildikten sonra davacının dava tarihi olan 29/04/2019 tarihinde kadar davalılara herhangi bir başvuruda bulunmadığı, gizli ayıbın öğrenildiği tarih olarak kabul edilen 06/12/2018 ile dava tarihi olan 29/04/2019 arasında 4 ay 23 günlük bir süre geçtiği, işbu sürenin TBK’nin 223.maddesinin 2.fıkrasının 3.cümlesinde zikredilen ”hemen” şeklindeki zaman dilimi kapsamında sayılamayacağı kanaatine varılmakla gizli ayıbın süresinde davalılara bildirilmemesi nedeniyle aracın, ayıpla birlikte kabul edilmiş sayıldığından bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, yatırılan 512,32-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 431,62-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Ticaret T.A.Ş tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı …..vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.11/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı