Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/652 E. 2022/558 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/652 Esas
KARAR NO :2022/558

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/10/2021
KARAR TARİHİ:08/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’nun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalının ise işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan ücretli geçiş yolunu ücret ödemeksizin kullanmak suretiyle ihlalli geçiş sağlayan gerçek kişi tacir olduğunu, davalının … plakalı aracı ile 24/02/2020 – 26/02/2020 tarihleri arasında ücret ödemeksizin …’ndan ihlalli geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezanın ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini ancak davalının herhangi bir borcu olmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiğini ve davalının iddialarının yersiz ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulü ile …. icra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, icra takibine konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davaya karşı zamanaşımı, görev ve yetki yönünden itirazlarının bulunduğunu, davacının iddia ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, dava görevli mahkemede açılmamış olduğunu, taraflar arasındaki ilişki bakımından müvekkilinin tüketici konumunda olduğunu, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, ayrıca dava konusu edilen icra takibi bakımından müvekkilinin yerleşim yeri olan … İcra Daireleri’nin, işbu itirazın iptali davası bakımından ise … Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, nakliye işleri ile uğraşan müvekkilinin ülke içerisindeki birçok ücretli ve ücretsiz yolu kullanmakta olduğunu, bu kullanımlar sırasında diğer birçok araç sahibi gibi HGS sistemini kullandığını, geçiş ücretlerini bu vasıta ile ödediğini, geçiş sırasında PTT HGS kartında yeterli bakiye bulunmadığı hallerde geçiş sonrası derhal gerekli bakiye yüklemesini yaptığını, davacı tarafın ödeme sistemi sebebi ile uğradığı bir zarar mevcut ise bu zararın muhatabının müvekkili olamayacağını ileri sürerek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalıya ait … plakalı aracın muhtelif tarihlerde mevzuat gereğince işletme hakkı davacı şirkete devredilen otoyollardan geçiş ücreti ödemeksizin geçtiği iddiası ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında girişilen ilamsız icra takibine yönelik davalı borçlunun vaki itirazlarının İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; davaya konu icra dosyası ve tüm içeriği, meydana gelen ihlalli geçişlere ilişkin ihlalli geçiş listesi ve provizyon sorgularını içeren tablo ile kamera kayıtlarından alınan görüntüler, davalının ihlalli geçiş iddiasına itirazı halinde gerekirse bilirkişi incelemesi ve sair yasal deliller, gerekirse tarafların defterleri, ticaret sicili kayıtları, mali kayıtları, faturalar, banka hesap hareketleri dökümü, gerekirse ihlalli geçiş gerçekleştiren araç(lar)ın sicil kayıtları, gerçekleşen ihlalli geçişlere ilişkin tüm bilgi ve belgeler ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve tüm içeriği, münderecatı, ödemelere ilişkin banka dekontları ve hesap dökümü, şirketin defter kayıtları, … ve … plakalara ilişkin emniyet sicil ve sair evrak, müvekkiline ait PTT HGS kartı yükleme ve tahsilatlara ilişkin ilgili tarih aralığın dökümü, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık ve her türlü yasal ve hukuki delile dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının bir örneği celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından 19/01/2021 tarihinde davalı-borçlu aleyhine 208,50-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 01/02/2021 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı vekili tarafından 08/02/2021 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiği, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, akabinde davacı şirket vekili tarafından 08/10/2021 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde harca esas değer olarak 208,50-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunarak, huzurdaki davada asliye ticaret mahkemesinin değil, tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu ileri sürmüştür. Dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler ile ihlalli geçişlere ilişkin fotoğraflara göre kamyon (çekici ve römork) vasfında olduğu anlaşılan … plakalı ticari aracın davalıya ait olmadığı yönünde herhangi bir iddianın bulunmaması karşısında anılan aracın davalıya ait olduğunun kabulü gerekmiş ve her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendiren eldeki uyuşmazlığın çözüm ve görüm yerinin mahkememiz (Asliye Ticaret Mahkemesi) olduğu kanaatine varılarak davalının görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı/borçlu vekili tarafından ayrıca icra takip dosyasında borca itirazla birlikte takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisine, gerekse cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş olduğundan, mahkememizce davaya konu takibin yapıldığı …. İcra Müdürlüğü’nün takipte, mahkememizin ise eldeki davada yetkili olup olmadığı hususu değerlendirilmiştir.
2004 sayılı İİK.’nun 50. maddesinde yetki düzenlenmiştir. Buna göre; para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK.’nun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiştir. Genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK.’nun 10. maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin (akdin) ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca; para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu, alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden, alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı şirketin işlettiği otoyolların geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda hizmet sözleşmesi bulunması, İİK.’nun 50. maddesinin yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK.’nun 10. maddesine göre akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğünün de takipte yetkili olması, taraflar arasındaki sözleşmeye göre akdin ifa yerinin yani hizmetin yapıldığı yerin de İstanbul (Merkez) icra müdürlüklerinin yetki alanında bulunması nedenleriyle takibin yapıldığı …. İcra Müdürlüğü’nün ve davanın açıldığı mahkememizin yetkili olduğu, dolayısıyla davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılarak işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce İstanbul PTT Bölge Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu araçların HGS hesabının bulunup bulunmadığı, varsa geçiş tarihleri itibariyle hesap hareket dökümlerinin gönderilmesi talep edilmiştir. Müzekkereye verilen cevap ve ekleri dosya içerisine alınmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda deliller toplanmış, icra takip dosyası aslı celbedilerek dosyaya kazandırılmış, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, 28/03/2022 tarihli ara karar ile iddia, savunma, icra takip dosyası, davalının itiraz dilekçesi, toplanan deliller, gelen yazı cevapları ve tüm dosya içeriği üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya karayolu taşımacılığı alanında uzman bilirkişi Makbule GÜLTEKİN’e tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenerek 18/05/2022 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; karayollarına ait tüm otoyollarda ve 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollarda 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ve yönetmeliklerde belirtilen şekilde geçiş ücreti ve cezasının tahsil edildiği, 6001 sayılı kanunda geçiş yapan araçlara geçiş sırasında mesaj veya uyarı verme gibi bir mecburiyetin bulunmadığı, ücretli otoyolları kullanan sürücü veya firmaların geçiş sırasında geçiş ücretini ödeyecek mevcut yöntemlerden birini kullanmaları gerektiği, davaya konu otoyol işletmecisinin sorumlu olduğu yol güzergâhında OGS/HGS sistemlerinin, geçiş sırasında nakit ödeme veya geçişlerini takip eden 15 gün içinde ödeme gibi alternatiflerin mevcut olduğu, geçiş sırasında OGS/HGS etiketi yok veya yeterli bakiyesi mevcut değil ise bariyerlerin açılmadığı, bariyerleri geçebilmek için ya nakit ödeme yöntemi ya da görevli personelin vereceği ve 15 gün içinde belirtilen bankalara ödeme yapılması ya da OGS/HGS bakiyesinin yeterli hale getirilmesi gerektiği bilgisinden sonra bariyerlerin görevli tarafından açıldığı bir sistemin kullanıldığı, bu sebeple bu aşamaları geçmeden gişelerden geçilemeyeceği, ihlalli geçiş resimlerinden … plakalı aracın çekici cinsi bir araç olduğu, davalı vekilinin … plakalı araca sahiplik yönünden herhangi bir itirazının olmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan ihlalli geçiş listesi ile dosyaya sunulmuş olan ihlalli geçiş resimlerinin bire bir kıyaslanarak 2 adet geçişe ait tüm resimlerin dava dosyasına sunulmuş olduğu, … plakalı araç için bildirilen 2 adet ihlalli geçişlerden her ikisinin de ihlalli geçişler olduğu, … plakalı araca ait 2 adetlik ihlalli geçiş için davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının 41,70-TL. geçiş ücreti ve 166,80-TL. geçiş ücretinin 4 (dört) katı tutarında ceza olmak üzere toplam 208,50-TL. olarak hesaplandığı, işlemiş faiz tutarının 16,14-TL, işlemiş faizin KDV’sinin ise 2,91-TL olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 20/05/2022 tarihli dilekçe ile rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuştur. Davalı tarafından ise rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç malikleri sorumludurlar. 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesi ile değiştirilen ve söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirleyen 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile getirilen düzenleme çerçevesinde; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrası ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin 4 (dört) katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 7144 sayılı yasal ile ve bu yasanın yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Sonuç olarak; Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun dosyada toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, davacı tarafça sunulan davalıya ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin belgelerin incelenmek suretiyle detaylı olarak hazırlandığı, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait … plaka sayılı aracın davacı şirketin işlettiği otoyoldan muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı, bu geçişler nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve henüz cezaya uğramadan ödenmediği, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, mahkememizde görülen huzurdaki davanın İİK.’nun 67. maddesi gereğince 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosyada alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 41,70-TL. geçiş ücreti ve 166,80-TL. 4 katı ceza olmak üzere toplam 208,50-TL. tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 1. ve 5. fıkrasında yer alan “on” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirilmiş olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yasadaki bu değişikliğe uygun olduğu, dosyada alınan raporun uygulamaya ve mevzuata uygun, aynı zamanda hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacı şirkete 208,50-TL. (geçiş ücreti + geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza tutarı) borcu bulunduğu, davalı borçlunun bu miktara yönelik itirazının haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen miktara göre davanın kabulü ile davalının 208,50-TL. asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, ayrıca takip ve dava konusu geçiş ücretlerine ilişkin alacaklar likit ve davalı borçlu tarafından önceden belirlenebilir nitelikte para alacağı olduğundan, davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 41,70-TL. icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 41,70,-TL. geçiş ücreti, 166,80-TL geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza olmak üzere 208,50-TL asıl alacağa yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa (208,50-TL.’ye) takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 41,70-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 59,30-TL. harcın mahsubu ile kalan 21,40-TL.’nin davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 208,50-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL. başvuru harcı, 59,30-TL. peşin harç, 8,50-TL. vekalet harcı, 600,00-TL. bilirkişi ücreti ve 73,10-TL. posta masrafı olmak üzere toplam 800,20-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin ise e-duruşma sistemi üzerinden yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır