Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/646 E. 2023/534 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/257 Esas
KARAR NO:2023/527

ASIL DAVA:Tazminat – Alacak
ASIL DAVA TARİHİ:17/09/2014
KARAR TARİHİ:22/06/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 29/11/2005 tarihli Tali Acentelik Sözleşmesinin imzalandığını ve tali acentelik ilişkisinin 25/11/2010 tarihine kadar devam ettiğini, sözleşmenin 8. maddesi uyarınca davalının müvekkilinin aracılığı olmaksızın … Limanında faaliyet gösteren kurum ve kurum çalışanlarına ait sigorta poliçelerini yapamayacağını, aksi halde bu kurala riayet edilmeksizin yapılan poliçenin tüm priminin komisyon olarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, sözleşme ilişkisi süresince anılan maddeye aykırı yapılan poliçelere ilişkin müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödenmesi gereken miktarının davalı şirketin ve davalının acenteliğini yaptığı sigorta şirketinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesiyle ortaya çıkacağını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesini ve davalı tarafından akde aykırı bir biçimde müvekkiline ödenmeyen meblağlara ödenmesi gereken tarihten itibaren ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş;12/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 1.913.178,24 TL’ye yükseltmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının yerinde olmadığını, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş;
Karşı davada ise; karşı davalının müvekkilininden fazladan tahsilat yaptığını, ayrıca taraflara arasındaki sözleşmenin 14. maddesi gereği müvekkiline ait portföyün müvekkilinin onayı olmaksızın karşı davalı tarafça kullanılarak prim geliri elde edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla fazla ödenen primlere ilişkin olarak 150.000,00 TL’nin, izinsiz kullanılan portföy için 100.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 14/03/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini toplam 302.203,63 TL’ye yükseltmiştir.
Karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı davacının bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek karşı davanın reddine savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 28.09.2017 tarih ve 2014/319 E- 2017/676 K. Sayılı kararla asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş; verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 11.12.2019 tarih ve 2018/1395 E. – 2019/1782 K. sayılı kararıyla taraf vekillerinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş; bu kez verilen karar davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2021 tarih ve 2020/1044 Esas, 2021/501 K sayılı kararıyla;
“1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda aşağıdaki bendin kapsamı dışında bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, taraflar arasındaki tali acentelik sözleşmesinin 8. maddesi kapsamında doğduğu iddia olunan komisyon alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı taraf, fazlaya dair haklar saklı tutularak şimdilik 50.000 TL’nin tahsili talep etmiştir. Delil olarak davalının ticari defter ve kayıtların yanı sıra dava dışı sigorta şirketinin de ticari defterler ve kayıtlarına dayanmıştır. Alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında davacının delil olarak dayandığı ticari defterler incelenmeksizin alacağın varlığının ispat edilmediğine yönelik görüş bildirilmiş, İlk Derece Mahkemesince bu raporlara itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın dava dışı sigorta şirketinin defterlerin incelenmesine yönelik itirazları HMK’nın 219, 220 ve 221. maddeleri kapsamında karşılanmaksızın eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,…” neden ve gerekçesiyle asıl dava yönünden mahkememiz kararı bozulmuştur.
Karşı dava yönünden Mahkememizce verilen 28.09.2017 tarih ve 2014/319 E- 2017/676 K sayılı karar, İstinaf incelemesi sonrasında Temyiz Yasa Yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, karşı davaya ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılama devam olunmuştur.
Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği üzere dava dışı … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş; bu yönden bozma öncesi rapor veren bilirkişiler SMMM … ve Sigorta Uzmanı … tarafından düzenlenen 01/12/2021 tarihli raporun ve davacı tarafın itirazları ile dava dışı … Sigorta A.Ş. ve … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle aynı bilirkişi kurulundan alınan 26/12/2022 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan 01/12/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacı vakıf ile davalı acente arasındaki hesaplaşmanın (paylaşımın), sözleşmenin 3. maddesinin açık hükümlerin göre yapılmadığı, taraflarca kabul edilen yönteme göre yapılan hesaplamada ise, davacı vakfın davalı acenteden 17.339,53 TL alacağının bulunduğu, davacı vakfın, davalı acentenin eksik net prim üzerinden yaptığı ve buna göre eksik komisyon hesapladığı iddiasının, … Sigorta nezdinde yapılacak inceleme ile tespit edilebileceği, grup sağlık sigortasına ilişkin hesabın, grup sağlık sigorta poliçesinin … nezdinde hangi partajda üretiminin yapıldığının, net prim ve komisyonlarına ilişkin bilgilerin Anadolu sigortaya açıklattırılması ile mümkün olabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
En son alınan 26/12/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda ise; davalı acente … tarafından davacı tali acente … Personeli Vakfına taraflar arasındaki sözleşmede yer alan oranlara göre 1.603.297,94 TL az ödeme yaptığı ve davacı tali acente … Personeli Vakfınının davalı …’dan sözleşme ile belirlenen oranlara göre en az bu tutar kadar alacaklı olduğu, oranı belirlenmeyen ancak paylaşıma konu edileceği anlaşılan poliçe komisyonlarının da paylaşımına karar verilmesi halinde, davacı … Personeli Vakfının davalı …’dan ayrıca 309.880,30 TL komisyon geliri olacağının oluşacağı, taraflar arasında akdedilen tali acentelik sözleşmesinin 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca kurulmasının mümkün olmadığı, bu sebeple işbu sözleşmeye dayalı taleplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu kapsamında komisyon sözleşmesi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu 26/12/2022 tarihli ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamının gereklerini karşılar yeterlilikte, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, bozma sonrası en son alınan bilirkişi kurulu 26/12/2022 tarihli ek raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; taraflar arasında 29/11/2005 tarihli Tali Acentelik Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 8.maddesi ile tali acente davacının aracılığı olmaksızın … Limanında faaliyet gösteren kurum ve kurum çalışanlarına ait sigorta poliçelerinin yapılamayacağının, yapılması halinde ise komisyonun karşı tarafa ödeneceğinin kararlaştırıldığı; davalı acente tarafından sözleşmeye aykırı olarak düzenlenen poliçeler yönünden komisyon bedellerinin tali acente davacıya ödenmediği, bu kapsamda benimsenen bilirkişi ek raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davalı acente tarafından dava dışı sigorta şirketlerinde yapılan sigorta poliçelerinden kaynaklı olarak davacının, sözleşme kapsamında 1.603.297,94 TL komisyon alacağı ve komisyon paylaşım usulüne göre 309.880,30 TL komisyon geliri alacağı olmak üzere toplam 1.913.178,24 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından ıslah edilen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Islah edilen Asıl Davanın Kabulü ile;
Toplam 1.913.178,24 TL’nin ( 50.000,00 TL’sine dava tarihi olan 10/01/2011 tarihinden itibaren, kalan 1.863.178,24 TL’sine ıslah tarihi olan 12/04/2023 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karşı dava yönünden Mahkememizce verilen 2014/319 E- 2017/676 Karar Sayılı karar, İstinaf incelemesi sonrasında Temyiz Yasa Yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, bu davaya ilişkin Yeniden Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
3-Asıl dava yönünden alınması gerekli 130.689,21-TL karar ve ilam harcından 742,50 TL peşin harcın ve 31.818,43 TL ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 98.128,28-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Asıl dava yönünden davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 194.658,91-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Asıl dava yönünden davacı tarafça yatırılan 18,40 TL başvuru harcı, 742,50 TL peşin harç ve 31.818,43 TL ıslah harcı, 2,90 TL vekalet harcı, 6.950 TL bilirkişi ücreti ve 610,00 TL tebligat giderlerinin toplamı 40.142,23 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı- karşı davalı vekilinin yüzünde, davalı-karşı davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 22/06/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı