Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/621 E. 2021/1045 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/621 Esas
KARAR NO : 2021/1045

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının %50 oranında hisse ile dava dışı … Ltd. Şti.’ni kurduklarını, şirket müdürü ve tasfiye memuru olan davalının, şirketin fiilen sona ermesine yol açacak tasarruflarda bulunduğunu, şirketin tasfiye memuru olan davalının ortaklığın hesabından bir kısım usulsüz ve şüpheli para aktarımları yaptığını, ortaklığın müşteri çevresini kendi şirketlerine aktardığını, ortaklığın araçlarını kendi şirketine devrettiğini, ortaklığın işçilerini kendi şirketlerinde istihdam ettiğini, gizli şekilde aynı amaç ve faaliyet alanında şirket kurduğunu ve ticari faaliyet yaptığını, ortaklığın ticaret ünvanı ve adresini tek ortaklı şirketlerinin ticaret unvanı ve adresi olarak kullandığını, ortaklığın kar payı dağıtımında usulsüzlük yaparak haksız kar payı aldığını, ortaklık adına alınan banka kredilerini kendi şirketlerine aktardığını ve şahsi malvarlığı edindiğini, tasfiyede ortaklığın değerlendirilmemiş malvarlığı unsurlarını dikkate almamak suretiyle bağlılık yükümlülüğüne, sadakat yükümlülüğüne, rekabet yasağına, dürüstlük ilkesine, ortaklığın amaç ve menfaatine aykırı ve kendisine kişisel menfaat sağlayan işlem ve tasarruflarda bulunduğunu, organize bir şekilde ve süreçte içi boşaltılan … Ticaret Ltd. Şti.’nin doğrudan, ortak olan müvekkilin dolaylı zararına sebebiyet verdiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsili ile dava dışı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının %50 oranında paya sahip oldukları dava dışı…ların aldığı kararla tasfiye edildiğini, bu nedenle sorumluluk davasından söz edilemeyeceğini; dava konusu zararlandırıcı eylemlerin tarihi itibariyle davacı taraf taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini; dava dilekçesinde ileri sürülen işlemlerin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini, davacı taraf iddialarının yerinde olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; Ticaret Sicil’den tasfiye sureti ile terkin edilen ve tarafların ortağı ve yetkilisi oldukları Tasfiye halinde …Ltd. Şti yetkilisi olan davalının, dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle TTK’nın 553.maddesi kapsamında sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davalı taraf, davaya cevap süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, iddia edilen zararlandırıcı eylemler nedeni ile davanın TTK.nın 560.maddesi kapsamında zamanaşımı süresinde açılıp açılmadığı, açılmış ise iddia edilen eylemler nedeni ile dava dışı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalının kusurunun ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 560.maddesi; “Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.” hükmünü içermektedir.
İncelenen Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre, tarafların dava konusu Tasfiye Halinde… Ltd. Şti.’nin ortağı ve yetkilisi oldukları, aynı zamanda davacının 11/06/2018 tarihli genel kurul kararıyla şirket müdürü olarak atandığı ve bu tarih itibariyle göreve başladığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafça iddia olunan dava konusu zararlandırıcı eylemlerin davacının şirket müdürü olarak seçildiği 11/06/2018 tarihi öncesine ilişkin olduğu, bu durumda davacının, iddia olunan dava konusu zararlandırıcı eylemleri öğrenme tarihinin müdür olarak seçildiği tarih olan 11/06/2018 tarihi olarak kabulünün gerektiği; eldeki davanın, zararlandırıcı eylemlerin öğrenilme tarihinden itibaren 2 yıllık yasal zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı ve davalı tarafça da yasal sürede zamanaşımı def’inde bulunulduğu anlaşıldığından TTK 560.md gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Zaman aşımı Nedeni ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 170,78 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 111,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

16/12/2021
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.