Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2023/531 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/612 Esas
KARAR NO:2023/531

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:21/09/2021
KARAR TARİHİ:22/06/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin ertelenen 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında müvekkili tarafından alınan tüm kararlara ret oyu kullanıldığını ve muhalefetlerinin tutanağa geçirildiğini, bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında müvekkili tarafından yöneltilen sorulara verilen cevapların yetersiz kaldığını, dürüst hesap verme ilkelerinin uygulanmadığını; gündemin 3.maddesiyle alınan şirket bilançosu ve kar/zarar hesaplarının onaylanmasına ilişkin kararın, finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını, dürüst hesap verme ilkelerine aykırı olduğunu; gündemin 4.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararın, oydan yoksun olduğu halde yönetim kurulu başkanı … tarafından kullanılan oylarla alındığını, hatalı ibra kararının iptali gerektiğini; gündemin 5.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigaline müsaadesine ilişkin alınan kararın, yine oylamada oy hakkı bulunmayan yönetim kurulu üyelerinin oylarıyla alındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 21/06/2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptaline ve yok hükmünde veya butlanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yönetim kurulunun faaliyetlerinin hukuka uygun olduğunu, hazırlanan bilanço ve kar/zarar hesaplarının gerçeği yansıttığını, faaliyet raporunun usulüne uygun hazırlandığını, davacının bilgi alma ve inceleme hakkı karşılandığını, finansal tabloların dürüst resim ilkesine uygun hazırlandığını; yönetim kurulu üyelerinin ibrasının münferit olarak ayrı ayrı onaylandığını, yönetim kurulu başkanı …’ın kendi ibrasında oy kullanmadığını, ayrıca kendisinin ibra edilmediğini, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullandığını, bunda kanuna herhangi bir aykırılık bulunmadığını; yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 md göre verilen izinlerin hiçbir zaman grup dışı şirketlerde faaliyet izni olarak verilmediğini, bu nedenle yönetim kurulunun kişisel menfaatini doğuran bir durum söz konusu olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı şirketin 21/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 445.maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü içermekte olup;
Aynı yasanın 446.maddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacıların, davalı şirketin 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında iştirak ettikleri ve iptali istenen 3, 4, 5 nolu gündem maddelerine olumsuz oy kullandıkları ve alınan karara muhalefet şerhi yazdırdıkları dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir. Toplantının yapıldığı tarih ve dava tarihi itibari ile davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı da görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin 21/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan iptali istenilen kararların TTK’nın 445.maddesi gereğince iptal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden dava konusu yapılan genel kurul kararlarının iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi malimüşavir … ve şirketler hukuku konusunda uzman Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 07/06/2022 tarihli raporun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 21/02/2023 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda özetle;
Bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının onaylanmasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan karar yönünden; faaliyet raporunun usulüne uygun tanzim edildiği, bilanço ve karar/zarar hesaplarının gerçeği yansıttığı, finansal tabloların dürüstlük ilkesine uygun hazırlandığı ve gerçeği yansıttığı, davacı ortakların bilgi alma ve inceleme haklarının ihlal edildiğine yönelik kanaate ulaşılamadığı, … Holding’ten alınan hizmet bedellerine ilişkin kayıtların finansal tablolarda belirsizlik olarak nitelendirilemeyeceği, bu konuda alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, dolayısıyla iptal koşullarının oluşmadığı;
Yönetim Kurulu Üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan karar yönünden; YK Üyelerinin birbirlerinin ibrasında oy kullanamayacakları, bu bakımdan YK Başkanı …’ın diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasının oylamasında olumlu oy kullandığı ve bu olumlu oylar ile ibra kararı alındığı, dolayısıyla anılan kararın kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle iptal koşulunun oluştuğu;
TTK’nın 395. ve 396. maddeleri gereğince YK üyelerinin şirket konusu işlerle iştigal etmelerine müsaade edilmesine ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan karar yönünden; Yönetim Kurulu Üyesi pay sahiplerinin kendi yasağının kaldırılması kararına oy kullanamayacakları ancak, diğer üyelerin yasaklarının kaldırılmasında oy kullanabilecekleri; bu bakımdan YK Üyeleri … İnşaat ve Ticaret A.Ş. ve … A.Ş.’nin YK üyesi sıfatıyla rekabet ve işlem yasaklarının kaldırılmasında, YK Başkanı …’ın oy kullanabileceği, bu nedenle anılan şirketler yönünden alınan kararın iptal koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapor ve ek raporlara yönelik tarafların itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacıların, hissedarı oldukları davalı şirketin 21/06/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısına iştirak ettikleri, iptali istenilen dava konusu kararlara olumsuz oy kullandıkları ve alınan kararlara muhalefet şerhi yazdırdıkları, davacıların gündem maddelerine bağlı olarak alınan kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu yapılan gündemin 3.maddesine ilişkin olarak;
Bilanço ve Kar/Zarar Hesaplarının Onaylanmasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın kanuna ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; davalı şirket bilanço ve finansal tabloların usulüne ve kanuna uygun olarak düzenlendiği, ticari defter ve dayanağı belgelerin bilanço ve kar/zarar cetvellerinin örtüştüğü; kaldı ki anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi gereği anılan genel kurul kararının oy çokluğu ile alındığı, kararın yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 4.maddesine ilişkin olarak;
6102 sayılı TTK’nın 436.maddesi “Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.
Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklandığı üzere, şirket yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy hakkını kullanamayacağı düzenlenmiştir.
Buna göre; davaya konu Yönetim Kurulu Üyelerinin ibralarına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararın, yine benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, genel kurul toplantısında Yönetim Kurulu Başkanı …’ın, diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararda oylamaya katıldığı ve verdiği olumlu oylarla nisap sağlandığı, adı geçenin oy yoksunluğu haline göre kulanmış olduğu oylar dahil edilmediğinde bu kararın alınamayacağı; bu haliyle adı geçenin oylamaya katılmak suretiyle TTK’nın 436/2.md kapsamındaki yasağa aykırı karar alındığı, sözkonusu oyların kararın alınmasında etkili olduğu; açıklanan nedenlerle Yönetim Kurulu Başkanının ibra edilmemesi dışındaki diğer yönetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin alınan ve dava konusu yapılan 4 nolu gündem maddesinin bu kısmının yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu yapılan gündemin 5.maddesine ilişkin olarak;
Genel Kurul ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 395.maddesiyle yönetim kurulu üyelerine anonim şirketle ticari işlem yapma yasağı, 396.maddesiyle de şirketin konusuna giren işlerde rekabet yapma yasağı getirilmiştir. Bu düzenlemeler, mutlak emredici nitelikte hükümler değildir. Her iki maddede getirilen yasağın genel kurul kararı ile kaldırılması mümkündür. Genel kurul, yönetim kurulu üyelerinin tamamı veya biri veyahut birkaçı için bu yasakların kaldırılmasına izin verebilir. Ancak, TTK’nın 395. Ve 396.maddeleri çerçevesinde alınan kararlarda aynı yasanın 436/1.madde gereğince hakkında izin verilen yönetim kurulu üyesi veya üyeleri kendi lehine oy kullanamaz, diğer yönetim kurulu üyeleri için yapılan oylamada oy kullanabilirler.
Somut olayda, YK Üyeleri … İnşaat ve Ticaret A.Ş. ve … A.Ş.’nin YK üyesi sıfatıyla rekabet ve işlem yasaklarının kaldırılmasına ilişkin alınan kararla verilen iznin TTK’nın 395.ve 396.madde gereğince yetkili organ olan genel kurulca verildiği, bu yöndeki genel kurul kararının oy çokluğu ile alındığı ve gerekli nisabın sağlandığı; bu yönetim kurulu üyelerine izin verilmesine ilişkin kararda, YK Başkanı …’ın oy yoksunluğu halinin bulunmadığı; dolayısıyla alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, yönetim kurulu üyelerine izin verilmesi yönünde alınan karara yönelik iptal isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı şirketin 21/06/2021 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında 4 numaralı gündem maddesi ile …’ın ibra edilmemesi kararı dışındaki diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin alınan kararın iptaline,
2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 120,60-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 59,30 TL’nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 17,00 TL vekalet harcı, 4.000 TL bilirkişi ücreti ve 666,10 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.742,40 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.580,80 TL’sinin davalıdan alınıp asıl davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı