Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/61 E. 2021/1073 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/61 Esas
KARAR NO:2021/1073

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:27/01/2021
KARAR TARİHİ:29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan ve taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan “itirazın iptali” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı/borçlu arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi gereği davalıya kredi kullandırıldığını, ilgili hesaba ilişkin kredi borcunun davalı tarafından vadesinde ödenmemesi üzerine davalıya … 1. Noterliği’nden 29/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnamede kredi hesabının kapatıldığı ve bildirilen borcun ödenmesi konusunda ihtarda bulunulduğunu, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine 17/02/2020 tarihinde davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalı tarafından borca ve takibe yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’ne dayalı olarak davacı banka tarafından davalı/borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı banka tarafından davalı aleyhine icra takibi yapılıp yapılmayacağı, takip tarihi itibariyle davalının davacı bankaya borcunun bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile işletilen faiz miktarı ve oranlarının sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olup olmadığı, ayrıca icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, ihtarname, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi ve diğer her türlü sair delile dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası aslı celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından vekili vasıtasıyla 17/02/2020 tarihinde borcun sebebi olarak “… no’lu kredi borcuna ait kat ihtarnamesi” gösterilmek suretiyle 133.446,35-TL. asıl alacak, 7.277,19-TL. Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 1.630,21-TL. işlemiş temerrüt faizi, 81,51-TL.vergiler toplamı ve 163,06-TL. masraf olmak üzere toplam 142.598,32-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 no’lu ödeme emrinin davalı/borçluya 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu vekili tarafından yasal süresi içeresinde 28/02/2020 tarihli dilekçe ile icra takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, akabinde davacı vekili banka vekili tarafından 27/01/2021 tarihinde harca esas değer olarak 133.446,35-TL. gösterilmek suretiyle ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı bankaya ait olduğundan, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, icra takip dosyası celbedilmiş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 08/09/2021 tarihli duruşmada iddia, taraflar arasındaki GKS, ihtarname, icra takip dosyası, borca itiraz dilekçesi ile banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Banka ve finans uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 08/11/2021 tarihli raporda özetle; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’nin 12. maddesinde davacı bankanın müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt tarihi itibariyle geçerli akdi faiz oranının 2 (iki) katı oranında temerrüt faizi işletebileceğinin düzenlendiği, davacı banka tarafından T.C. Merkez Bankası’na bildirimi yapılan ve ilgili tarihte yürürlükte bulunan 01/04/2019 tarihli kredi yıllık azami faiz oranları tablosu incelendiğinde davacı banka tarafından cari kredilere uygulanan en yüksek kredi faiz oranının yıllık % 45,00 olduğu, akdi faiz oranının iki katına tekabül eden azami yıllık %90,00 oranında temerrüt faizi işletilebileceği, ancak davacı banka tarafından takibe konu olan taksitli ticari kredi hesabına kredi ödeme planında belirlenen ve fiilen uygulanan yıllık 16,80 oranındaki akdi faizin 2 (iki) katına tekabül eden yıllık %33,60 (16,80 x 2 = 33,60) oranında temerrüt faizinin fiilen uygulandığı, dava ve takip konusu uyuşmazlığın banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması, taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olması ve davalının tacir olması sebebiyle davacı banka tarafından kredi sözleşmesi ve eki kredi geri ödeme planında serbestçe belirlendiği şekilde taksitli ticari kredi hesabından doğan alacak bakiyesi için fiilen uygulanan, icra takibinde talep edilen talep edilen ve bildirimi yapılan yasal faiz haddini aşmayan yıllık %33,60 oranındaki temerrüt faiz oranının uygun olduğu kanaatine varıldığı, bu konudaki nihai takdirin ise mahkemeye ait olduğu, yine sözleşmenin “Delil” başlıklı 54. maddesinde; müşteri, kefiller ve banka arasında çıkacak uyuşmazlıklarda bankanın defter ve kayıtları ile mikrofilm, mikrofiş, bilgisayar ve elektronik kayıtlarının, görüntü telefon ve ses kayıtlarının, bankanın faks cihazlarınca üretilen faks mesajı çıktılarının vb. veri, çıktı, data ve sair belgelerin kesin delil teşkil edeceğinin ve bu maddenin HMK.’nun 193. maddesi uyarınca yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğunun taraflarca beyan ve kabul edildiği, buna göre sözleşmeden doğan ve belirtilen ihtilaflarda davacı bankanın defter, kayıt ve belgelerinin kesin delil teşkil edeceğinin hüküm altına alındığı, davacının ticari ilişki ve uyuşmazlık dönemine ait ticari defterlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 213. sayılı Vergi Usul Kanunu’nun ilgili maddelerine göre gerekli olan açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı ve TTK.’nun amir hükümlerine göre davacı bankanın ticari defterlerinin lehine delil vasfını haiz olduğu, dava ve takip konusu alacağın davacı banka tarafından keşide edilen 29/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnameye dayandığı ve taksitli ticari kredi hesabından kaynaklandığı, davacı banka tarafından davalıya GKS ve eki ödeme planı kapsamında 27/09/2019 tarihinde 204.698,01-TL. tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalının taksitli ticari kredi ödeme planı dahilinde kredi taksitlerini vade tarihinde ödemede gecikmeye düştüğü, davacı banka tarafından kredi hesaplarının 29/01/2020 tarihinde kat edildiği, davalının 29/01/2020 hesap kat tarihi itibariyle davacı bankaya … numaralı ticari kredi hesabından kaynaklanan 141.355,52-TL. borcu bulunduğunun tespit edildiği, sonuç olarak davacı bankanın davalı borçlu lehine kullandırılan ve tahsil edilemeyen taksitli ticari kredi hesabından dolayı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında davalıdan takip tarihi itibariyle 133.446,35-TL. asıl alacak, 7.277,19-TL. işlemiş akdi faiz, 1.630,21-TL. işlemiş temerrüt faizi, 81,51-TL. BSMV ve 163,06-TL. masraf olmak üzere toplam 142.598,32-TL. tutarında alacağı olduğu, bu miktar üzerinden davalının borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceği, ayrıca taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33,60 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilebileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı banka vekili tarafından 18/11/2021 tarihli dilekçe ile rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuş, davalı … tarafından ise rapora herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Davacı vekili 22/12/2021 tarihli duruşmada; dava dilekçesinde harcı esas değer olarak 133.446,35-TL. asıl alacak gösterilmiş ise de dava dilekçesinde “icra dosyasında takibe konu yapılan tüm alacak kalemleri yönünden itirazın iptalinin talep edildiğini…”, sonrasında ise 17/06/2021 tarihli makbuzla eksik harcın tamamlandığını beyan ederek talepleri gibi davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Eldeki dava; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’ne dayalı olarak davacı banka tarafından davalı aleyhine ödenmeyen kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Genel Kredi Sözleşmesi; bir tür çerçeve sözleşme niteliğinde olup, cari hesap şeklinde işleyen ve ticari nitelik taşıyan bir kredi sözleşmesidir. Somut olayda taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ticari nitelikli Genel Kredi Sözleşmesidir. Bu nedenle basiretli bir tacir gibi hareket etme yükümlülüğü bulunan dosya davalısı (kredi borçlusu) … (… İnşaat ve Turizm), davacı bankadan ticari işletmesi için kullandığı krediyi sözleşme ve eki ödeme planına uygun olarak geri ödemekle yükümlüdür.
Dosyada alınan bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, raporun bankacılık uygulamalarına, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına ve taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi ve eklerine uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Somut olayda; davacı banka tarafından davalı borçlu lehine Genel Kredi Sözleşmeleri ve eki ödeme planı kapsamında 27/09/2019 tarihinde 204.698,01-TL. tutarında taksitli ticari kredi kullandırıldığı, davalı borçlunun taksitli ticari kredi ödeme planı dahilinde kredi taksitlerini vade tarihinde ödemede gecikmeye düştüğü, davacı banka tarafından … 1. Noterliği’nden davalı borçluya keşide edilen 29/01/2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile kredi hesabının kat edilerek davalıya bildirildiği, davalı borçlunun imzalamış olduğu GKS kapsamında davacı bankadan kullandığı kredi borçlarını ödemediği, böylece temerrüde düştüğü, davacı banka tarafından takipte talep edilen %33,60 oranındaki temerrüt faizi oranının sözleşme hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına uygun ve makul olduğu kanaatine varılmış, dosyada alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp hep birlikte değerlendirilmiştir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen icra takip dosyası, dosyada alınan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında, davacı banka tarafından davalı borçlu … (… İnşaat ve Turizm)’a GKS’ler kapsamında ticari nitelikli krediler kullandırıldığı, davalıya kullandırılan ticari kredilerin geri ödemelerinin zamanında yapılmaması üzerine davacı banka tarafından ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiği, ödenmeyen ticari nitelikteki kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere; davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle 133.446,35-TL. asıl alacak, 7.277,19-TL. işlemiş akdi faiz, 1.630,21-TL. işlemiş temerrüt faizi, 81,51-TL. BSMV ve 163,06-TL. masraf olmak üzere toplam 142.598,32-TL. tutarında alacağının bulunduğu, bilirkişi raporunda hesaplanan bu alacak miktarına yönelik olarak davalı borçlunun itirazlarının haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereği iptalinin gerektiği, anlaşılmakla; kabul edilen alacak likit ve belirlenebilir nitelikte bir para alacağı olduğundan bu miktarın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; 133.446,35-TL. asıl alacak, 7.277,19-TL. işlemiş akdi faiz, 1.630,21-TL. işlemiş temerrüt faizi, 81,51-TL. BSMV ve 163,06-TL. masraf olmak üzere toplam 142.598,32-TL.’ye yönelik itirazın iptali ile 133.446,35-TL. asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33,60 oranında temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki diğer koşullarla aynen devamına,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 28.519,66-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 9.740,89-TL karar ve ilam harcından 2.436,94-TL peşin harç, icraya yatan harç ve tamamlama harcının mahsubu ile kalan 7.303,95-TL’nin davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.496,84-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 2.436,94-TL peşin harç, icraya yatan harç ve tamamlama harcı toplamı, 8,50-TL vekalet harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 107,25-TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.611,99-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır