Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/597 Esas
KARAR NO:2023/895
DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/09/2021
KARAR TARİHİ:30/11/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki kumaş satışına dayalı ticari ilişkiden dolayı müvekkilinin cari hesap bakiye alacağının ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir sözleşme ve mutabakat bulunmadığını, davacı tarafça gönderilen malların bir kısmının ayıplı olması nedeniyle iade faturası kesilerek iade edildiğini, bu nedenle alacağın likit olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.md gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki her iki tarafında kabulünde olup, taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Fatura, emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (213 sayılı VUK 229. md.). Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” (TTK 21/1). Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (TTK 21/2). Fatura düzenleyen tacirin TTK’nın 21/2. maddede belirtilen karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdî ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin varlığı şarttır. Bu nedenle faturanın TTK’nın 21. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olması zorunludur. Sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olması yanlar arasında akdî ilişkinin kurulmuş ve iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamaz.
Somut olayda uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bu yönden davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak üzere …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Tal. Sayılı dosyasından aldırılan 07/07/2022 tarihli talimat bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüş; bu kez talimat ile aldırılan bilirkişi raporu ile birlikte davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere dosya bilirkişi SMMM … ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Doç. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/01/2023 tarihli raporun, taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 10/08/2023 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Talimat ile alınan bilirkişi raporunda; usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının davalıdan 832.688,70 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davalı taraf ticari defterleri ile tüm dosya kapsamı ve tarafların 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporuna itirazları da değerlendirilmek üzere en son alınan 10/08/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya 684.627 TL borçlu bulunduğu, taraf ticari defterleri arasındaki farkın davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı ödemelerden kaynaklandığı; bu konuda ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça kayıtlarda yer alan ödemelerin ispatlanamadığı; davacının davalıdan 832.688,70 TL alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Talimatla aldırılan bilirkişi raporu ile mahkememizce alınan 10/08/2023 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapora yönelik davalı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, talimatla aldırılan bilirkişi raporu ile alınan ve benimsenen 10/08/2023 tarihli bilirkişi kurulu ek raporları ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı tarafça davalıya satışı yapılan mallara yönelik düzenlenen faturalara dayalı cari hesaptan kaynaklı takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 832.688,70 TL alacaklı olduğu, davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olan bir kısım ödemenin yapıldığının davalı tarafça usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 828.097,70 TL’ye yönelik davalı borçlunun vaki haksız itirazının İİK’nun 67.maddesi gereğince iptaline, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun …. İcra Müd.nün … Esas Sayılı dosyasında borca yönelik itirazının iptali ile takibin talepnamedeki koşullar ile devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilin miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 165.619,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 56.567,35-TL karar ve ilam harcından 14.141,84-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 42.425,51-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 121.090,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 14.141,84-TL peşin ve icraya yatan harç, 8,50 TL vekalet harcı, 8.500 TL bilirkişi ücreti ve 321,50 TL tebligat giderlerinin toplamı 23.031,14 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.30/11/2023
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı