Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/587 E. 2022/416 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/587 Esas
KARAR NO :2022/416

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/09/2021
KARAR TARİHİ:21/04/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şahıs şirketinin kuruluşundan beri davalı şirketin …, … ve … distribütörlüğünü yaptığını, müvekkilinin yatırımları ve özverili çalışmaları sayesinde bölgede geniş bir müşteri çevresi oluşturduğunu ancak, davalı şirket tarafından 2019 yılından itibaren satışların düştüğü, ödemelerin aksadığı gerekçesiyle 27/02/2020 tarihli ihtarnameyle 15/11/2018 tarihli distribütörlük sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, satışların bölgedeki Suriye krizi ve ekonomik krizden etkilendiğini, müvekkilinin aylık bazda satışlarının düşmesine rağmen yıllık bazda sayıların tutturulduğunu, oluşan durumun müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin oluşturduğu müşteri çevresinden fesihten sonra davalı tarafça yararlandırıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 10.000 TL denkleştirme tazminatı ile buna bağlı şimdilik 10.000 TL haksız fesih ve uğranılan maddi zararlar ve 500.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında yapılmış distribütörlük sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından 27/02/2020 tarihli ihtarname ile feshedildiğini; davacı tarafın denkleştirme tazminatı talebinin TTK 122/4.md gereğince 1 yıllık zamanaşımına uğradığını; davacı tarafın dilekçesinde iddia ettiği satış başarısının kendisinden kaynaklanmadığını, müvekkili şirketin ürünlerinin tüketiciler tarafından tercih edilmesi ile satışların arttığını; davalı şahıs şirketinin aile şirketi olduğunu, davacı …’ın rahatsızlığı nedeniyle kendisinin yokluğunda şirket yönetiminde problemler oluştuğunu, davacının distribütörlük faaliyetlerinde üstüne düşenleri gereği gibi yerine getirmemesinden kaynaklı müvekkilinin müşteri kaybettiğini, davacı şirketin piyasaya yeterli ürün tedarik edemediğini, satış hedeflerinin tutturulmadığını, davacının ödemelerini zamanında gerçekleştirmediğini; müvekkili şirketin zarara uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış 15/11/2018 tarihli distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafça feshi nedeniyle denkleştirme (portföy) tazminatı ile uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılmış 15/11/2018 tarihli distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği her iki tarafında kabulünde olup;
Davacı taraf, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle zarara uğradığını ileri sürmüş; davalı taraf ise, davaya cevap süresi içinde hak düşürücü süre itirazında bulunmuştur.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 122/4.maddesi; “Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.” hükmünü içermekte olup; anılan düzenlemeye göre denkleştirme tazminatı ile bu ilişkinin sonlanmasından kaynaklı diğer tüm istemlerin 1 yıllık hak düşürücü sürede ileri sürülmesi yasal zorunluluktur. Bir hakkın kullanılmasının hak düşürücü süreye bağlanması durumunda, bu hakkın kullanımının hak düşürücü sürede ileri sürülüp sürülmediği taraflarca ileri sürülmese de mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gereken bir husustur.
Somut olayda, taraflar arasında yapılmış 15/11/2018 tarihli distribütörlük sözleşmesinin davalı tarafça … 3. Noterliği’nin 27/02/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğinin davacı tarafa ihtar edildiği, davacı tarafça da bu fesih ihtarına karşı … 1. Noterliği’nin 27/05/2020 tarih ve … nolu ihtarı ile cevap verildiği; bu durumda fesih bildiriminin en geç 27/05/2020 tarihinde yapıldığının kabulü gerektiği; eldeki davanın ise sözleşmenin feshinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 10/09/2021 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davacı tarafın 6102 Sayılı TTK’nın 122.madde kapsamındaki tüm istemlerinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden alınması gerekli olan 80,70 TL, manevi tazminat yönünden alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harçları toplamı 161,40, başlangıçta yatırılan 8.880,30 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 8.718,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL, manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL olmak üzere toplam 10.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2022

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı