Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/586 E. 2021/905 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/586 Esas
KARAR NO:2021/905

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:10/09/2021
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 17/01/2014 tarihli toplantısında alınan kararla, şirket ortağı …’nin hissesinden müvekkillerine 400’er olmak üzere toplam 800 adet pay devredildiğini, ortaklık yapısının değişmesine rağmen dava dışı diğer ortakların şirketi kendi nam ve hesabına işleterek şirket içinde şirket kurduklarını, müvekkillerinin şirketten bilgi alamadığını, temettü ödemesi yapılmadığını, şirketin aktifi ve pasifi müvekkillerinin pay sahipliği tespit ve tescil edilmediği için tam olarak bilinemediğini, müvekkilleri tarafından yapılan tüm girişimlere rağmen pay devrine, imza yetkisine, şirket müdürlerine ilişkin alınan kararların ticaret sicilde tescil ve ilan edilmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacıların davalı şirketteki paylarının ve değerlerinin tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını; hisse devri konusunda alınmış ortaklar kurulu kararının bulunmadığını, geçerli bir hisse devri bulunmadığından davacıların hisse sahipliğinin söz konusu olmadığını, davaya dayanak karar defterinin zayi olduğunu ve iptaline karar verildiğini, zayi olan karar defterinin hukuki geçerliği bulunmadığını, alındığı ileri sürülen kararların geçersiz olduğunu, hisse devirleri ve yetkiye ilişkin kararların yürürlüğe girmediğini; davacıların şirket ortağı olmamaları nedeniyle dava hakkı bulunmadığını; davacıların yakınları tarafından kurulan dava dışı şirket ile müvekkili şirketin işletme hakkını elinden almaya çalıştıklarını ancak, başarısız olduklarında bu kez davacıların müvekkili şirkette hak elde etmeye çalıştıklarını, davacıların müvekkili şirkette paylarının bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davacıların davalı şirketteki paylarının ve değerlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları çıkartılmış, yapılan incelemesinde; şirketin Ticaret Sicil adresinin mahkememiz yargı alanı içinde bulunduğu, şirketin ortaklarının dava dışı … ile …, yetkililerinin … ile … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf, davalı şirkette paylarının ve değerlerinin tespitini istemiş; davalı ise, davacıların şirkete paylarının bulunmadığını savunmuştur.
Bilindiği üzere, eda davası açılması mümkün olan hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur.
Bunun yanında, görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-h maddesine göre, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunması dava şartları arasında sayıldığı gibi, HMK’nın 106/2 maddesine göre de, tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
Somut olayda, davacının eda istemli bir talebinin bulunmadığı, payların ve değerlerinin tespiti isteminin açılacak eda davasında tartışılacağından ve davacının müstakilen tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından; hukuki yarar da dava şartı olduğundan HMK’nın 114. ve 115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle Davanın Usulden Reddine,
2-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.18/11/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı