Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/585 E. 2021/1043 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/585 Esas
KARAR NO:2021/1043

DAVA:Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ:10/09/2021
KARAR TARİHİ:16/12/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin ortağı ve aynı zamanda denetçisi olduğunu, davalı kooperatif 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin 12/08/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği şekilde birçok sorun ve usulsüzlük yaşandığını, denetçi olarak önceden yapılan usulsüzlük uyarılarının ve taleplerinin dinlenmediğini, kanuna aykırı kararlar alındığını ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği nedenlerle davalı kooperatifin 12/08/2021 tarihli Olağan Genel Kurul’unun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin genel kurul kararlarının iptalini gerektiren herhangi bir neden olmadığını, dilekçede ileri sürülen iddiaların yersiz olduğunu; toplantıya çağrının yasaya ve ana sözleşmeye uygun yapıldığını ve üyelere bildirildiğini, ilk toplantıda çoğunluk sağlanamaması nedeniyle ikinci toplantının yapıldığını, genel kurulda kararların nisaba göre alındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı kooperatifin 12/08/2021 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin merkez adresi itibariyle (…) iş bu davaya bakmaya Kooperatifler Kanunu 53.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir. Toplantının yapıldığı tarih ve dava tarihi itibari ile davanın 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafın alınan kararların iptalini istediği genel kurul toplantısına katıldığı hususu her iki tarafın da kabulünde olup, bu husus uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava şartlarının bulunup bulunmadığı, dava konusu yapılan kooperatif genel kurul kararlarının iptal şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Olaya uygulanması gereken 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53.maddesi; “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1.Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2.Yönetim Kurulu;
3.Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;
Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur.
Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür.
Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir.
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” hükmünü içermekte olup;
Anılan madde hükmü gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur.
Genel kurulun toplantıya çağırılmasına ilişkin usullere uyulmaması tek başına alınan kararların iptali sonucunu doğurmaz. Ayrıca alınan kararların kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Çağrıdaki usulsüzlüğün yaptırımı, genel kurula katılmayan ortağa kararlara muhalefet şerhi yazdırmadan süresinde dava açma hakkı vermesidir. Ancak, çağrıdaki usulsüzlüğe rağmen genel kurula katılan ortağın iptal davası açması için, yine alınan karara karşı oy kullanması ve muhalefetini tutanağa yazdırması yasal zorunluluktur. Aksi halde, ortağın dava hakkı olmayacaktır. Başka bir anlatımla Genel Kurul’da alınan karara karşı iptal davası açmak için genel kurula katılıp alınan kararlara karşı oy kullanılması ve bunun yanında muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılması gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda tarafların iddia ve savunmalarına göre somut olayda; davacı taraf üyesi ve denetçisi olduğu davalı kooperatifin 12/08/2021 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların dilekçede ileri sürülen nedenlerle iptalini istemiş ise de; davacının toplantıya katıldığı ve iptali istenen kararlara ilişkin karşı oy kullandığı ancak, keyfiyeti (muhalefeti) tutanağa yazdırmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne davacı tarafça yapılan itiraz, alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaz. Muhalefetin alınan karara karşı yapılması gerekmektedir. Bu haliyle, davacının dava konusu yaptığı genel kurul toplantısının iptalini dava etme hakkı bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, genel kurula katılıp alınan kararlara sadece karşı oy kullanan ancak, muhalefet şerhini yazdırmayan davacı genel kurulda alınan kararların iptalini isteyemez.
Açıklanan nedenlerle, genel kurulda alınan kararlara karşı oy kullanan ancak, alınan kararlara yönelik muhalefetlerini tutanağa geçirmeyen davacının Kooperatifler Kanununu 53.md gereği dava açma hakkının bulunmadığı, başka bir anlatımla bu konudaki özel dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gerekince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, huzurdaki tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı