Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/583 E. 2022/958 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/583 Esas
KARAR NO :2022/958

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:09/09/2021
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkili ile davalı ile yapılan sözlü anlaşma gereği, davacı müvekkili kendisine ait ticari araçla, davalı şirketin ürünlerini anlaşmalı olan yurt içindeki iş yerlerine taşımakta olduğunu, müvekkilinin yaptığı taşımaya ilişkin olarak davalı şirket tarafından fiyat farkı iadesi ile ilgili 20.11.2020 düzenleme tarihli … belge numaralı 5.900,00-TL tutarında e-fatura gönderildiğini, gönderilen faturaya 27.11.2020 tarihi … 16. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnameyle süresi içerisinde itiraz edildiğini, akabinde 11.800,00-TL’lik iade için 30.11.2020 düzenleme tarihli … belge numaralı e-fatura müvekkiline gönderildiğini, işbu faturaya … 16. Noterliği 07.12.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile süresi içerisinde itiraz edildiğini, alacaklı müvekkili … tarafından düzenlenen dava dilekçesinde bildirilen düzenleme tarihleri, numaraları yazılı olan faturalar davalı borçlu … A.Ş.ne gönderildiğini, işbu faturalara karşı davalı tarafından itiraz edilmediğini, müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili için 27.11.2020 tarihinde …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafça herhangi muaccel borçlarının olmadığı iddiasıyla borca, faize ve ferilerine haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, işbu nedenle itirazın iptalini ve takibin devamını talep etme zorunluluğ hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, haklı davalarının kabulüne, dava konusu değerin davalı şirket açısından önemli bir miktar olması, davacının alacağına kavuşmasının daha fazla sürüncemede kalmaması amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar davalının malvarlığı üzerinde ivedilikle dava miktarı oranında ihtiyati tedbir konulmasına, davalının haksız itirazı nedeniyle duran icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, kötüniyetli olarak icra takibine itiraz eden davalı borçluların İİK 67 hükmü gereğince %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddialar gerçeklere ve hukuka aykırı olduğundan söz konusu davanın kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili firmanın davacıya bir takım ürünlerini geçmişte taşıtmakta olduğu hususu tartışma konusu olmadığını, ancak davacı tarafından işlemlerin yapılıp müvekkiline faturalar kesilmesinden sonra, müvekkili tarafından kesilen faturaların piyasa rayiçlerinin çok üstünde olduğunun fark edildiğini, bunun üzerine, davacı ile müvekkili firma bu hususta görüşerek piyasa rayici ile faturalardaki farka ilişkin olarak davacıya iade fatura düzenlenmesi noktasında anlaşmaya vardıklarını, taraflar arasındaki anlaşmaya rağmen, davacı tarafın iade faturalara sonradan itiraz etmesi nedeniyle de, davacı ile müvekkili firma arasında hesap mutabakatı da yapılamamış ve borç alacak miktarı netleştirilemediğini, ancak davacı tarafından bu hususlar gözetilmeyerek müvekkili hakkında icra takibine girişildiğini, takibe konu yapılan alacak, tarafların anlaşmaları ve önceden kesilen ve davacı tarafından kabul edilen faturalar nedeniyle oluşan teamül gereğince sona erdiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle davacı tarafından uyuşmazlık konusu ile ilgisi bulunmayan ve hukuki şartlardan yoksun ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafın % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 07/12/2021 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM Meryem Tüfekçi seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 25/03/2022 tarihli raporu ve 24/06/2022 tarihli ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun ve ek raporunun tetkikinde; davacı şirketin 2020 yılı ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin 2019-2020-2021 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten 80.898,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin sahibi lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerine göre, takip tarihi itibariyle davacı şirkette 39.598,15 TL, 09.09.2021 Dava Tarihi itibari ile 27.798,15 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının (80.898,00 TL-27.798,15 TL) = 53.099,85 TL olduğu, bu tutarında davalı şirketin düzenlemiş olduğu fiyat farkı iadesi faturalarından kaynaklandığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin dosya kapsamında yer almadığı, taraflar arasında hizmetin verilip verilmediği hususunda dosya kapsamındaki beyanlardan uyuşmazlık olmadığı anlaşılmış olup verilen hizmetin fiyatlandırılması uzmanlık alanının dışında olduğunu, davalı vekilinin iade faturası düzenleneceği konusunda anlaştıkları yönündeki iddiaları somutlaştıracak mail-sözleşme gibi yazılı bir evrak dosya kapsamına sunulmadığı, taraflar arasında fiyat farkı hususunda anlaştıklarını somutlaştıracak bir belgenin mevcut olmaması, davacı şirkete düzenlenen 2 adet fiyat farkı faturasının yasal süresinde davalıya iade edilmediği de dikkate alındığında davacı şirketin (80.898,00-17.700,00-17.000,00) = 45.498,00 TL davalı Ege Tropikal şirketinden alacak talebinde bulunabileceği sonuç ve kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine … 2. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyası ile ” CARİ HESAP ALACAĞI 80.898,00 TL ” açıklaması ile 80.898,00 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, davalı borçlu tarafından süresinde yapılan icra dairesinin yetkisine dair itiraz ile alacaklı talebi üzerine , dosyanın ….İcra Müdürlüğü’ne gönderildiği, icra dairesinin … takip sayılı dosyasından davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 13/04/2021 tarihinde süresi içerisinde itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 09/09/2021 tarihinde elde ki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yana ait araçlarla davalıya ait ürünlerin taşındığı, tarafların kabulünde ve dosya kapsalı ile sabit olup, taraflar arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunmamakla birlikte ihtilaf, hizmet bedeli ile davalının düzenlediği fiyat farkı iadesi faturalarından kaynaklanmaktadır.
Taraf ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde düzenlenen 25/03/2022 Uyap geldi tarihli rapor ile, davacının lehine delil niteliğine sahip ticari defterlerinde yer alan kayıtlara göre davalıdan 80.898,00 TL alacaklı olduğu, davalının lehine delil niteliğine sahip defterlerinde yer alan kayıtlara göre davacı yana 27.798,15 TL borçlu olduğu, taraflar arasında ki cari hesap uyuşmazlığının davalı tarafından düzenlenen, 2 adet 17.700 TL bedelli ve 5.900,00 TL ile 11.800,00 TL bedelli dört adet fiyat farkı iadesi faturasından kaynaklandığı, davalı tarafından düzenlenen 5.900,00 TL ve 11.800,00 TL bedelli faturaların davacı tarafından davalı yana iade edildiği, davalının düzenlediği 2 adet 17.700,00 TL bedelli faturanın davacı tarafından davalı yana iade edilmediği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 21/2 maddesi uyarınca, faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren 8 gün içeresinde itiraz etmemiş ise faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Davalı, davacı tarafından gönderilen faturaları itiraz etmeksizin defterlerine kaydetmiş, fatura içeriğini kabul etmiştir. Ancak bilirkişi raporunda tespit olduğu üzere davalı tarafından daha sonra davacı yana 4 adet fiyat farkı iadesi faturası kesilerek gönderilmiş, davacı bu faturaların 5.900,00 TL ve 11.800,00 TL tutarlı olan 2 adet faturaya itiraz ederek iade etmiş ancak 17.700,00’er TL bedelli diğer iki faturaya itiraz etmemiş ve davacı TTK’nun 21/2 maddesi hükmü gereği, fatura içeriklerini kabul etmiş sayılmıştır. Bu durumda davacının defterlerinde kayıtlı olmayan ve itiraza uğramayan toplam 35.400,00 TL bedelli iki faturanın davacının davalıdan olan alacaklarına dair cari hesabından mahsubu gerekir. Bu durumda davacı cari hesabında yer alan 80.898,00 TL’den 35.400,00 TL’nin mahsubu ile davacının davalıdan olan alacağı 45.498,00 TL olarak belirlenmiş olup, davalı tarafından yapılan itirazın bu miktar üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturadan kaynaklandığı alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı yönünden kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki ş
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 45.498,00 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 9.099,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 3.107,97 TL karar ve ilam harcından, 1.381,54 TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 1.726,43 -TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
5-Davacı tarafça yatırılan 1.381,54 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.127,00-TL olmak üzere toplam 1.194,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 671,97 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 742,38 TL’sinin davalıdan, 577,62 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır