Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/577 E. 2021/967 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/577 Esas
KARAR NO:2021/967

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:07/09/2021
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından gönderilen 27.02.2019 tarihli 3.haciz ihbarnamesinin, müvekkili Bankaya 25.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, dosyanın ve müvekkili banka kayıtlarının incelenmesinde söz konusu dosyasından 12.04.2021 tarihli 1. Haciz ihbarnamesinin müvekkili bankaya 13.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu ve bu haciz ihtarnamesine ilişkin … İcra Müdürlüğü kanalı ile 16.04.2021 tarihli yazı ile cevap verilmiş olduğu tespit edilmiş olduğunu, ancak aynı borçlu hakkında aynı dosyadan 27/07/2021 tarihli 2. Haciz ihtarnamesinin gönderildiği ve süresi içinde bu haciz ihbarnamesine de cevap verildiği, iş bu cevabi yazıya birinci haciz ihtarnamesine verilen cevabi yazının da eklendiği tüm bu hususlara rağmen aynı dosyadan aynı borçluya ilişkin 20.08.2021 tarihli ve 25.08.2021 tarihinde tebliğ olan Haciz ihtarnamesinin müvekkili bankaya gönderilmiş olduğunun tespit edilmiş olduğunu, İ.İ.K. 89.madde kapsamında 3.haciz ihbarnamesi gönderilmesinin şartları ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Buna göre; “…..3.şahıs haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı İkinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir.” denilmekte olduğunu, müvekkili bankanın gelen ihbarnamelere cevap vermiş olup, bahse konu borçlunun halihazırda devam eden davasından kaynaklanan paranın depo edildiğini beyan etmiş, gerek mahkeme gerekse de Yargıtay Ictıhatlarınca da malum olmak üzere, gelecekte doğacak hakka haciz koymak mümkün olmadığını, buna rağmen müvekkil bankanın gelecekteki haklarına haciz koyacağını beyan ederek dosyaya cevap vermiş olduğunu, aynı zamanda mahkemenin depo ettiği bir paraya haciz koymanın da hukuken izahının mümkün olmadığını, İİK ‘nın yukarıda açıklanan düzenlemesinde 3.şahsa öncelikle 1.haciz ihbarnamesinin gönderileceği, söz konusu ihbarnameye itiraz edilmediği takdirde kanunda belirtilen hususları içeren 2.haciz ihbarnamesinin gönderileceği ancak bu ikinci ihbarnameye de 3.şahıs tarafından itiraz edilmez ise 3.haciz ihbarnamesinin gönderilerek borcun zimmetinde veya malın yedinde sayıldığının bildirileceğinin bildirilmiş olduğunu, oysa ki … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından müvekkili bankaya gönderilen 1. Ve 2. Haciz ihtarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmiş olmasına rağmen usul ve yasaya aykırı olarak bu cevabi yazılar dikkate alınmadan müvekkili bankaya 3.haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, söz konusu ihbarnamenin ve müdürlük kararının iptali için … 2 İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/439 Esas sayılı dosyasına kayden şikayette bulunulmuş ise de; İ.İ.K. 89.maddesinde 3.haciz ihbarnamesine karşı 3.şahıs tarafından 15 gün içinde menfi tespit davası açılabileceği belirtildiğinden, hak kaybına uğramamak adına işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. … Yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Aynı zamanda Yargıtay 11 Hukuk Dairesi, 2020/4396 E., 2021/3198 K., 01.04.2021 tarihli güncel kararında; “… Zaten ileri ve özgürlükçü hukuk düzenlerinde zorunlu ve emredici kuralların dar yorumlanması esastır. Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK nun 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir…. Menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK’nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir. Ancak menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır.” denilmek suretiyle menfi tespit davaları öncesinde arabulucuya başvurunun dava şartına tabi olmadığı bir kez daha vurgulanmış olduğunu belirterek, … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından gönderilmiş olan 1. Ve 2. Haciz ihtarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmiş olmasına rağmen bu cevabi yazılar dikkate dahi alınmadan 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olması sebebiyle, davalıya 89/3 haciz ihbarnamesinden kaynaklanan herhangi bir borcumuzun olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası, 1. Ve 2. Haciz ihtarnamelerine verilen cevaplar, yazışmalar, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi vs. Delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; 3.haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasıdır.
Yapılan yargılama, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; …/… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında alacaklı tarafın(dosyamız davalısı) talebi üzerine davacıya 1.haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davacı tarafından 1. haciz ihbarnamesine, icra dosyası borçlusunun banka hesabına haciz kaydının yapıldığına ilişkin cevap verildiği, bu nedenle 89/2 ve 89/3 uyarınca çıkarılan haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin yanlış bir icra işlemi teşkil ettiği ve bu icra işlemlerine karşı icra mahkemesinde şikayet yoluna gidilebileceği, bir başka deyişle davacı bankanın menfi tespit davasına hukuken ihtiyacının bulunmadığı kanaatine varılmakla hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 2021/45 esas, 2021/253 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Hukuki yarar yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç taktirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.06/12/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı