Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/563 E. 2022/471 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/563 Esas
KARAR NO :2022/471

DAVA :Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ :01/09/2021
KARAR TARİHİ :16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin olağan genel kurul toplantısının 5.8.2021 tarihinde saat 09:00’da …’de yapılmasına ve gündeme ilişkin olarak yönetim kurulu karan alındığını, ana sözleşme uyarınca tüm ortaklara çağrı yapıldığını ve 5.8.2021 tarihinde …’de ortakların %70’inin katılımı ile genel kurul yapıldığını, genel kurul kararının tescili amacıyla başvuru yapıldığını ancak başvurunun Ticaret Sicil Memurluğunca reddedildiğini, ret gerekçesi olarak, toplantıya davet merasiminin TTK m.414 hükmüne uygun olarak yapılmamış olmasının gösterildiğini, bu kararının hukuka aykırı olduğunu ve reddinin gerektiğini, TTK m.414 hükmünün amacının ortakların genel kuruldan haberdar edilmesi olduğunu, müvekkilinin bu amaçla hareket ettiğini, ancak sicil memurunun genel kurulda sözleşme değişikliği olacak mı sorusuna müvekkilinin hayır demesi üzerine sicil memurunun o zaman ticaret siciline gerek yo yanıtı nedeniyle genel kurul çağrısının ticaret sicil gazetesinde yayınlanmadığını, ancak genel kurul çağrısının tüm ortaklara yapıldığını, zira genel kurula ilişkin çağrının tüm pay sahiplerine taahhütlü mektupla bildirildiğini, yine genel kurulu çağrısının müvekkili şirketin çalıştığı sektöre ilişkin …’nde ilan edildiğini, tüm araç sahipleri tarafından ortak data tarafından kullanılan SMS sistemi üzerinden genel kurul çağrısının tüm pay sahiplerine SMS olarak gönderildiğini, tüm ortakların genel kuruldan haberdar olduğunu, %70 katılım sağlandığırı, genel kurulda alınan kararların tamamının oybirliği iie alındığını ve gerek katılan gerekse katılmayan ortaklardan alınan kararlara yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığını, sırf genel kurul çağrısının ticaret sicil gazetesinde yayınlanmamış olması gerekçe gösterilerek yapılan genel kurulun yok sayılamayacağını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca etkilebilirlik kuralı uyarınca çağrının ticaret sicil gazetesinde yayınlanmamasının kararı etkilemeyeceğinin açık olduğunu, müvekkili şirketin 479 ortaklı bir şirket olduğu ve yeni bir genel kurul yapılmasının şirkete gereksiz bir şekilde ciddi külfet getireceğini, bu sebeplerle tescil talebine ilişkin talebin reddi kararının iptali İle genel kurul kararının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili müdürlükçe talep TTK m.32 ve Ticaret Sicil Yönetmeliği m.34 kapsamında incelendiğini ve saptanan eksikliklerin giderilmesi sebebiyle iade edildiğini, ancak müvekkili müdürlükçe bahse konu tescil talebinin reddine dair davacıya tebliğ edilmiş bir ret karan bulunmadığını, çağrının şeklinin TTK m.414’te “Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.” hükmünün yer aldığını, kanunun emredici hükmüne göre esas sözleşmede toplantıya çağrı ile ilgili başkaca bir usul öngörülmüş olsa bile ve bağlacı dolayısıyla kanun koyucu her halükarda Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde de ilanın yayınlanmasını hüküm altına aldığını, müvekkilin yargı mercii gibi hareket edemeyeceği ve kanunun lafzı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, görev vc sorumluluk dahilinde işlem tesis edildiğinin açık olduğu, TTK m,416 uyarınca bütün pay sahiplerinin veya temsilcilerinin herhangi birisinin itirazı bulunmaması şartıyla çağrıya ilişkin usule uymaksızın genel kurul yapılıp karar alınabileceğini, ancak huzurdaki davaya konu olan genel kurulda tüm pay sahiplerinin ve temsilcilerinin bulunmamasından dolayı TTK m.414’te düzenlenen prosedürün yerine getirilerek Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde çağrı ilanının yayınlanmış olmasının şart olduğunu, somut olaya esas teşkil eden kanun hükmünün emredici niteliği, davacının TTK m,18/f.2 kapsamında basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü ve TTK m.369 kapsamında tescil talep edilen işlemlere ilişkin prosedürün tedbirli bir yöneticinin özeni ile yerine getirilmesinin zorunlu olması yani Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki ilanın yapılması şartı karşısında bu hususun eksik bırakılması karşısında açıklanan nedenlerle tüzel kişi tacir olan davacının anılan iddialarına itibar edilemeyeceğini, kabul etmemekle beraber Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi ihtimalinde davanın açılmasına müvekkili müdürlüğün sebebiyet vermediğini, esasen TTK m. 18 ve m.369’a aykırı hareket ederek çağrı prosedürünü eksik bırakan davacının sebep olduğu, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, Mahkemece aksi kanaate ulaşılması halinde müdürlük aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; Genel Kurul kararı, Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısı, Hazirun listesi, gazete ilanı, yönetim Kurulu Kararı ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; ilgili şirketin ticaret sicil kayıtları, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi … ve hukukçu bilirkişi Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: TTK m. 446/b uyarınca, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmaması ve bu aykırılığın genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin genel kurul kararlarına yönelik iptal davası açabileceğini, Genel kurullarda usulüne uygun şekilde çağrı yapılmaksızın karar alınması halinde bu kararın yok hükmünde olmadığı, usulsüz çağrının yalnızca genel kurul kararına yönelik iptali davası açmak için bir iptal sebebi kabul edildiğini, çağrı usulüne uyulmadan alınan genel kurul kararlarının ticaret siciline tescil edilmeme gerekçesi oluşturmadığı, ticaret sicil memurunun çağrı usulüne uyulmadan alman genel kurul kararlarının tescilinden kaçınamayacağı, ticaret sicil memuru tarafından genel kurul kararının tescilinin gerçekleştirilmesi gerektiğine dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin 05/08/2021 tarihli genel kurul kararının ticaret siciline tescili talebinin reddine ilişkin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 25/08/2021 tarih ve … sicil numaralı kararının iptali ve genel kurul kararının ticaret siciline tescili istemine ilişkindir.
05/08/2021 tarihinde davacı şirketin genel kurul toplantısının yapıldığı, genel kurulda alınan kararın tescil ve ilan başvurusunun, genel kurula çağrı merasiminin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesi ile İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün 25/08/2021 tarih ve … sicil numaralı kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; genel kurul kararının tescili isteminin reddine dair davalı kurumun işleminin iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; TTK’nin 446/b maddesi uyarınca, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmaması ve bu aykırılığın genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahiplerinin genel kurul kararlarına yönelik iptal davası açabileceği, genel kurullarda usulüne uygun şekilde çağrı yapılmaksızın karar alınması halinde bu kararın yok hükmünde olmadığı, usulsüz çağrının yalnızca genel kurul kararına yönelik iptali davası açmak için bir iptal sebebi olarak kabul edildiği, bu bağlamda davalı kurumun, çağrı usulüne uyulmadan alınan genel kurul kararlarının ticaret siciline tescil edilmemesi şeklinde bir tasarruf yetkisinin bulunmadığı kanaatine varıldığından, davanın kabulü ile davacı şirketin 05/08/2021 tarihli Genel Kurul Kararının tescili talebinin reddine ilişkin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 25/08/2021 ve … sayılı red kararının iptaline ve anılan Genel Kurul kararının ticaret siciline tescil ve ilanına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacı şirketin 05/08/2021 tarihli Genel Kurul Kararının tescili talebinin reddine ilişkin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 25/08/2021 ve … sayılı red kararının iptaline, anılan Genel Kurul kararının ticaret siciline tescil ve ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 59,30-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı ve 2.210,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.337,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı dava açılmasına sebebiyet verdiğinden; davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.16/05/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı