Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/560 Esas
KARAR NO :2023/188
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/08/2021
KARAR TARİHİ:14/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu icra takibi şu an derdest olup 01.09.2021 tarihinde ise bu takip kesinleşeceğini, müvekkilinin davalı şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına karşın bu davayı açma gereği hasıl olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan takibe konu çekler ya tamamen sahtedir yada vade kısmında tahrifat yapılmış olduğunu, müvekkili aleyhine yapılan icra takibine konu çekler sahtedir ve çeklerdeki yazı ,imza ve rakam müvekkile ait olmadığını, çeklerin sahte olmadığını düşünürsek bile çeklerin vade kısmında oynama , değiştirilme yapıldığının aşikar olduğunu, müvekkili … ‘a ait yazı ,imza ve rakam örneklerinin ilgili kurumlardan celbini talep ettiklerini, müvekkili tarafından aleyhine başlatılan bu takibe karşı …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas dosyası ile itiraz edilerek dava açıldığını ve bu dava hala derdest olduğunu, ayrıca diğer borçlu … San. Dış. Tic. A.Ş tarafından imzanın kendilerine ait olmadığı hususu ile ….İcra Hukuk Mahkemesi … sayılı dosyası ile itiraz edilerek dava açıldığını ve bu dava da derdest olduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan, davaya konu kambiyo senetlerinin ödenmesini engeller mahiyette müvekkil aleyhine başlatılmış olan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin öncelikle teminatsız, kabul görmediği taktirde mahkemce belirleyeceği teminat karşılığında bu takibin dava sonuna kadar durdurulmasını isteme gereği hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davalarının kabulüne, davalı firmaya 30.06.2021 vade tarihli … seri numaralı 25.000 USD ve 30.06.2021 vade tarihli … seri numaralı 25.000 USD çekler dolayısıyla, müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, dava konusu çeklerin tahsili halinde, müvekkil şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çeklerle başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyanın, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu takibin ödenmesini engeller mahiyette durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, ihtiyati tedbir kararının teminatlı bir şekilde verilmesi durumunda taraflarınca teminat yatırılana kadar icranın durdurulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar tamamen gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olup işbu sebeple davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafça ikame edilen menfi tespit davası 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi gereği zorunlu arabuluculuğa tabi olup dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerekmekte olduğunu, davacı tarafça, dava şartı olan arabulucuya başvuru şartının yerine getirilmemesi dolayısıyla öncelikle davanın usulden reddini talep ettiklerini, esasa ilişkin de itirazlarının bulunduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde dava konusu çekin kendileri tarafından keşide edildiğini açıkça ikrar ettiğini, iyi niyetli üçüncü kişi olan müvekkilinin çekin çalındığına ilişkin iddiaları bilmesine imkan olmadığı gibi kendisinden bilinmesinin beklenmesi de mümkün olmadığını, davacı tarafın iddiaları çeki iyi niyetle iktisap eden davalı müvekkilini bağlamamakta olduğunu, imzaların istiklali ilkesi gereği herkes kendi imzasından sorumlu olduğunu, keşideci çeki iyi niyetle iktisap eden yetkili ve meşru hamile karşı borçtan sorumlu olduğunu, davacı taraf işbu dosyaya dava dilekçesinde ifade ettiği hususları destekleyecek özellikte herhangi bir senet niteliğini haiz kesin delil sunmadığını, bu sebeple ileri sürülen savlar iddiadan öteye geçmemekte olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak, davacı tarafça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, Halk Bankası Side Şubesine ait … seri numaralı 30/09/2022 tarihli 25.000 USD bedelli çek ve … seri numaralı 30/10/2022 tarihli 25.000 USD bedelli iki adet çekin dava dışı lehtar … San. Dış. Tic, Aş’ye gönderilmek üzere … Kargo Side Şubesine verildiği, kargonun ilk olarak alıcısına teslim edildi olarak gözükmesine rağmen daha sonra kaybedildiğinin anlaşıldığı, çeklerin daha sonra davalı tarafından icra takibine konulduğu, takip konusu çeklerin keşide tarihinin değiştirildiğinin bu nedenle çeklerin sahte olarak üretilmiş ve davacıya ait keşideci imzasının taklit edilmiş olduğu, çeklerin sahte olmadığının kabulü halinde bile keşide tarihinde tahrifat yapıldığının sabit olduğu iddiası ile eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır
Davalı tarafından icra takibine konu yapılan çekler incelendiğinde, … Side Şubesine ait … ve … seri numaralı çekler olduğu her iki çekin vade tarihinin 30/06/2021 olup, 25.000 USD bedelli olarak davacı tarafından dava dışı … San. Dış. Tic. Aş adına düzenlendikleri ve son olarak davalı yana ciro edildiği ve muhatap bankaca ödenmemesi üzerine davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz üzerine icra dosyasının yetkili … icra müdürlüklerine gönderildiği ve … 1. İcra Dairesi’nde … numarasını aldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından çeklerin orijinal hali olduğu iddiası ile ibraz edilen çekler incelendiğinde … Side Şubesine ait … ve … seri numaralı çekler olduğu, çeklerin 30/10/2022 ve 30/09/2022 vade tarihli ve 25.000 USD bedelli olarak davacı tarafından dava dışı … San. Dış. Tic. Aş adına düzenlendikleri anlaşılmıştır.
… Kargo… AŞ’den gelen 13/102022 tarihli müzekkere cevabında … gönderi takip numaralı kargoya ait … fatura numarası kontrol edildiğinde alıcısına teslim edildiğine dair bilgiye uluşlmadığı kargoyu arama çalışmalarının sürdüğünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacı tarafa aittir.
Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (YHGK 22/06/2021 tarihli 2017/(19)11-923 E-2021/815 K sayılı emsal ilamı).
Mahkememizce davacı yanın menfi tespit davasına dayanak yaptığı sahtecilik iddialarının incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 12/12/2022 tarihli rapor ile özetle; inceleme konusu çeklerin orijinal olduğu, çeklerde yer alan keşideci imzalarının …’un eli ürünü olduğu, çeklerde keşide tarihi ve miktarın rakamla belirtildiği kısımda kimyasal silme işlemi uygulandığı, önceki yazı/ rakamların tespit edilemediğinin rapor edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu çeklerin ibraz tarihi itibariyle yürürlükte olan 5941 sayılı Çek Kanunun geçici 3. maddesinin (5) fıkrası ,”31/12/2021 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir. ” hükmüne havidir.
Tüm dosya kapsamı ile yukarıda yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından keşidecesi olduğu dava konusu çeklerde sahtecilik yapıldığı iddiası ile eldeki menfi tespit davasının açıldığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapor ile dava konusu çeklerin vade ve bedel kısmında tahrifat yapıldığının sabit olduğu, davacının bedele ilişkin bir tahrifat iddiasının bulunmadığı, çekin tahrifat öncesindeki halinin geçerli olduğu, davacı tarafından sunulan orijinal çek görüntüsü ile adli tıp kurumu raporu birlikte değerlendirildiğinde, keşide tarihleri tahrif edilen çeklerin geçerli olan keşide tarihlerinden önce bankaya ibraz edildikleri bu hali ile yapılan ibrazın geçersiz olduğu ve davacıya karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı anlaşıldığından davacının … 1. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının ( Eski …. İcra Dairesinin … takip sayılı) … 1. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına konu alacak nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 33.130,35 TL karar ve ilam harcının 8.282,59 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 24.847,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından ödenen 8.282,59 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 59,30 TL başvuru harcı, 257,35 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 316,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 70.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır