Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/556 E. 2021/888 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/556 Esas
KARAR NO:2021/888

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/08/2021
KARAR TARİHİ:16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …, müvekkili banka ile … Müşteri No. İle Bankacılık Hizmetleri Sözleşmeleleri ve Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi imzaladığını, sözleşmelere ve başvuruya istinaden müvekkili banka kendi edimlerini yerine getirdiğini ve … numaralı kredi kartlarını davalıya kullandırdığını, ancak davalı kendi edimlerini yerine getirmediğini, borçlarını zamanında ödemediğini, bu sebeple davalıya 15.11.2020, 17.12.2020 tarihlerinde ihbarnameler keşide edilerek gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine 10.03.2021 tarihinde ihtarname keşide edilerek borçlarını ödemesi için tekrar süre tanındığını, bilahare ödenmeyince hakkında …. İcra Dairesi … E. dosyası ile yasal takip başlatıldığını, ödeme emrini tebliğ alan borçlu süresi içerisinde, herhangi bir borcu olmadığını iddia ederek asıl alacak miktarına, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takip tarihi itibari ile muaccel alacaklarının 38.604,45 TL olmakla, borçlu tarafından gerçekleştirilen harici ödeme ile dava tarihine kadar gelen toplam 4.595,00 TL’lik ödeme borcundan mahsup edildiğini, bilirkişinin buna göre hesaplama yapmasını vekil sıfatıyla talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle öncelikle düzenlenecek tensip zaptı ile dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesini, davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icranın devamına ve haksız itirazdan mütevellit %20’den az olmamak üzere icra-inkâr tazminatı ile ücret-i vekâlet ve dava masraflarının davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1. fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…” sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5. maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1.fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise “davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici maddenin 1. fıkrası ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmünü içermektedir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler.Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. (Yargıtay 3. HD 2016/15479 E. 2018/4356 K.)
Somut uyuşmazlıkta; davacı ile davalı arasında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, kredi kartının davalının kişisel kullanımı dışında başkaca bir amaç için özgülendiği ile davalı yanın tacir olduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmamakla davalının 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici konumunda olduğu bu sebeple uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevine gireceğinden tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekmekle, davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli mahkemenin … Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili … Tüketici Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır