Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2021/1035 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/527 Esas
KARAR NO:2021/1035

DAVA:Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/08/2021
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15/02/2016 ve 02/05/2017 tarihlerinde akdedilen Acentelik Sözleşmeleri ve ek sözleşmeler gereği müvekkili şirket tarafından davalı şirketin … ve … Şubelerinin acentelik faaliyetlerinin üstlenildiğini, … 41. Noterliği’nin 13/02/2019 tarih ve … yevmiye numaralı, 13/02/2019 tarih ve … yevmiye numaralı fesih ihtarnameleri ile sözleşmenin haksız bir şekilde feshedilmesine kadar acentelik faaliyetlerinin devam ettiğini, davalı tarafın sözleşme süresi içerisinde hem Acentelik Sözleşmesinin “Acente’nin Çalışma Alanında Yeni Acentelikler Açılması” başlıklı 6. maddesini hem de TTK.’nda yer alan “İnhisar” başlıklı 104. maddesini ihlal ettiğini, müvekkili şirketin çalışma alanında “müşterilere özel” başka birimler kurduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin konu aldığı … ve … acentelerinde faaliyetini etkin bir biçimde sürdürdüğünü, davalının ticari faaliyetlerini aksatmadan yerine getirdiğini, bölgede ülkece bilinen kargoculuk faaliyetleri ve iş potansiyeli yoğun olan … isimli firmaların sıra sıra depo/mağaza vs. açtığını, müvekkilinin bu mağazalardan gelen arzı da karşılayabilecek potansiyelde olduğunu, dilekçede belirtilen firmalar ve adreslerin müvekkili şirketin acente sınırlarında olduğunu, davalı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı olarak müşteriye özel birimler kurulmak suretiyle müvekkilinin tekel hakkının ihlal edildiğini, davalı tarafın mağazaların açılmasının akabinde müvekkili şirkete sözleşme maddesinde belirtilen imkanlarını artırması için süre de tanımadığını, yeni şubeler açması için bir teklifte dahi bulunmadığını, söz konusu müşterilerin binalarının içerisine yeni birimler kurduğunu, davalı tarafın müvekkili şirketten muvafakat almaya çalıştığını, yeni ek sözleşme imzalaması için baskı ve dayatmalarda bulunduğunu, müvekkilinin kendisi gibi diğer acentelerin aksine ek sözleşme imzalamaktan geri durduğunu, davalı şirketin sözleşmeyi imzalamaması halinde acentelik faaliyetine son verileceğini müvekkil şirkete karşı ileri sürdürdüğünü, baskılar sonucunda müvekkilinin acentelik faaliyetlerini mevcut sözleşmeler şartlarında devam etme isteğini beyan etmek amacıyla karşı tarafa … 1. Noterliği’nin 25/01/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderdiğini, davalı tarafça ihtarnameye cevap verilmediğini, baskılarla imzalatılmaya çalışılan ve çıkarlarını zedeleyen hükümler içeren bir sözleşmeyi imzalamadığı için gerçek dışı vakıalar sebep gösterilerek sözleşmenin haksız bir şekilde feshedildiğini, müvekkili şirketin haksız fesihten kaynaklanan zararının giderilmesi için …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile haksız feshin tespiti ve denkleştirme tazminatı talepli olarak dava açtığını, mahkemenin gerekli görmesi halinde bu dosyanın incelenmesini, dilekçede açıklanan tüm sebeplerle sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilinin alan mahrumiyetini ihlal ederek tekel hakkını haksız bir şekilde elinden alınan müvekkilinin uğradığı zararın (mahrum kalınan karın) tespit edilerek sözleşmenin haksız feshedildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL.’nin davalı taraftan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça acentelik sözleşmesinden kaynaklı olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine tazminat davası açıldığını, anılan derdest dava ile huzurdaki davadaki dava konuları arasında bağlantı bulunduğunu, her iki davanın da aynı acentelik sözleşmesine dayandığını, taraflarının da aynı olduğunu, bu sebeple HMK.’nun 166. maddesi uyarınca dosyaların birleştirilmesi gerektiğini, davacı tarafın belirsiz alacak davası olarak bu davayı ikame etmesinde hukuki yararının bulunmadığını, basiretli bir tacirin faaliyetleri kapsamında bir maddi zararı olduğunu iddia ediyorsa varlığının belirlenebilir olduğunu, davacı tarafın yükümlülüklerine uygun davranmadığını, müvekkili şirket tarafından acentelik sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacı tarafın TTK.’nun 122. maddesinde belirtilen denkleştirme tazminatı ve TTK.’nun 123. maddesinde belirtilen rekabet yasağına aykırılık kapsamında tazminat isteyebilmesi için aranan kanuni şartların mevcut olmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete sağlanan bir portföy bulunmadığını, müvekkili şirketin müşterilerinin kargolarını taşıma faaliyetini üstlendiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle öncelikle davalar arasında bağlantı bulunması nedeniyle davanın birleştirilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davacının iddialarının asılsızlığının dikkate alınarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı şirketin, taraflar arasında akdedilen acentelik sözleşmeleri hükümleri ile ek sözleşmelerdeki hükümlere aykırı davrandığı, davalının TTK.’nun 104. maddesinde düzenlenen inhisar hakkını ihlal ettiği iddialarıyla, davacı acente tarafından uğranıldığı ileri sürülen zararların tazminine yönelik olarak davalı şirket aleyhine belirsiz alacak davası olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; taraflar arasında imzalanan 15/02/2016 ve 02/05/2017 tarihli Acentelik Sözleşmeleri ile sözleşme ekinde düzenlenen ek protokoller, cari hesap sözleşmeleri, idari sınırlar, adres listeleri, … 1. Noterliği’nin 25/01/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, uzman görüşü, tanık beyanı, keşif, vergi dairesi kayıtları, SGK kayıtları, iş yeri kayıtları, ikamesi mümkün her türlü yasal delil, arabuluculuk son tutanağı, ihtarnameler, ilgili firmalara yazılacak müzekkereler ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; acentelik sözleşmesi ve ekleri, fesih yazısı ve ekleri, ihtarnameler, emsal kararlar, ticari defter ve kayıtlar, tutanaklar, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve diğer bütün yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiştir. Anılan dosyanın incelenmesinde; davadaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 15/02/2016 ve 02/05/2017 tarihli acentelik sözleşmelerinin davalı şirketçe haklı olarak feshedilip edilmediği, davacı acentenin tazminat taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacı acentenin davalı şirketten denkleştirme tazminatı talep edebilmesinin koşullarının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, 6100 sayılı HMK.’nun 166. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, düzenlemenin amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda mahkemelerce çelişkili kararlar verilmesini önlemektir.
“Davaların Birleştirilmesi” başlıklı HMK.’nun 166. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”
Birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” ise aynı yasanın 166/4. maddesinde; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.” şeklinde açıklanmıştır.
Somut olayda; gerek huzurdaki davada, gerekse …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında görülen davada; uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan 15/02/2016 ve 02/05/2017 tarihli acentelik sözleşmelerinden kaynaklıdır. Her iki davada da davacı acente tarafından, acentelik sözleşmesinden kaynaklı olarak davacı şirketten tazminat talep edilmektedir. Özetle; her iki davanın taraflarının, akdi ilişkinin ve uyuşmazlığın kaynağının aynı olmasına bağlı olarak her iki dava arasında bağlantı (irtibat) bulunduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, yargılamanın daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve mahkemeler arasında çelişkili kararlar verilmesinin önlenmesi bakımından da davaların birlikte görülmesinin ve delillerin birlikte değerlendirilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca dosyalar aralarındaki bağlantı nedeniyle davaların birlikte görülmesinin usul ekonomisine de uygun olacağı anlaşılmakla dosyaların birleştirilmesi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin işbu dava dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, HMK.’nun 166/1 maddesi gereğince işbu davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki dava ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2- Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Birleştirme kararının HMK.’nun 166/3 maddesi gereğince derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili olarak birleştirilen dosya üzerinden karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı birleşen dosyada esas hakkında verilecek karar ile birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır