Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2021/44 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/52 Esas
KARAR NO :2021/44

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/01/2021
KARAR TARİHİ:28/01/2021

Mahkememizde açılan ve görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/09/2020 tarihinde müvekkilinin abisi …’ün müvekkili ve ailesiyle birlikte yemek hazırlığı yaparken kendisini banka yetkilisi olarak tanıtan kişilerce … numaralı telefondan arandığını, telefondaki şahsın kart aidatlarını iade edeceklerini söyleyerek kart bilgilerini paylaşmalarını istediğini, bunun üzerine davacının kardeşinin kendi kart bilgilerini telefondaki şahıs ile paylaştığını, kart aidatlarının kendisine iade edileceğine inanan davacının kardeşinin o sırada aynı evde bulunan kardeşi davacı müvekkili …’a da durumdan bahsederek müvekkilinin kart bilgilerini istediğini, müvekkili davacının kardeşinden gelen bu teklif üzerine kartlarını kardeşine verdiğini, sonrasında müvekkili davacının kardeşinin … hesabı ile müvekkilinin … ve … hesaplarından onlarca farklı işlem yapılarak para aktarımı ve ödemeler gerçekleştirildiğini, yine müvekkili davacının …’taki hesabından da kredi talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin hesaplarından yapılan şüpheli işlemler sonucunda …’ın BDDK.’nın kredi kartı limiti koruma sisteminden dolayı dolandırıcıların limit artışına ret kararı verdiğini ve şüpheli işlem sebebiyle hesaplara bloke koyduğunu, …’ın yapılan işlemlerin dolandırıcılık faaliyeti olduğunu anlayabildiğini ve gereken tedbirleri geçte olsa aldığını, …’ın da aynı şekilde dolandırıcılar tarafından yapılan 4 (dört) farklı işlem neticesinde yapılan işlemlerin şüpheli olduğuna kanaat getirerek kredi kartı limiti arttırım talebini reddettiğini ve ilgili karta bloke koyduğunu, davalı bankanın ise herhangi bir tedbir almadığını, davalı bankanın müvekkili davacıanın haklarına halel getirmiş olduğunu, olayın hemen akabinde Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, dolandırıcıların müvekkili adına kredi çekerek çektikleri limitin tamamını ve yine müvekkiline ait kredi kartının tüm bakiyesini kendi çıkarları için kullandıklarını, tüm bu işlemlerden dolayı müvekkili davacının toplamda 57.228,00-TL. Tutarında dolandırıldığını, dolandırma işlemi yapılırken farklı kurumlara farklı meblağlarda ödemeler yapılarak müvekkiline ait kartların paravan olarak kullanıldığını, yani müvekkili davacının parasının dolandırıcılık işlemini yapan şahısların hesabına hiç geçmediğini, bu şahısların kendilerini güvenceye almak ve kimliklerini gizlemek için böyle bir yola başvurduklarını, müvekkili davacının dolandırıldığı miktar olan 57.228,00-TL.’nin tek bir işlemle değil, pek çok farklı işlemle hesaplardan aktarıldığını, başkalarına ait telefon, internet, elektrik faturaları ile SGK ödemelerinin müvekkilinin kartı kullanılarak finanse edildiğini, tüm bu ödemelerin ise tek seferde değil 29 farklı işlem yapılarak gerçekleştirildiğini, davalı bankanın müşterisini korumak için gerekli hiçbir tedbiri almadığını, 29 farklı işlem ile paranın kullanılmasına rağmen davalı bankanın bu hususun şüpheli işlem olduğunu tespit edemediğini, davalı bankanın şüpheli işlemlere karşın müvekkili adına 5.000,00-TL. ek hesap açılmasına ve 35.000,00-TL. kredi çekilmesine onay vermesinin ve müvekkiline ait kartlara bloke koyamamasının müvekkilinin uğradığı zararın artmasına neden olduğunu, diğer bankaların şüpheli işlemleri tespit ederek hesaplara bloke koyduğunu, ancak davalı bankanın bunu öngörecek sistem ve yazılıma sahip olmaması sebebiyle müvekkilinin zarar uğrumasına neden olduğunu, sonuç olarak davalı bankanın müvekkilinin uğradığı tüm zararlardan sorumlu olduğunu belirterek, davalı bankanın sorumlu olduğu miktarın tespitine, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00-TL. tazminatın davalı bankadan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı bankanın gerekli ve yeterli önlemleri almadığı iddiasıyla, dolandırıcılar tarafından davacı …’ın bilgisi dışında davacı adına 35.000,00-TL. hazır kredi kullanılmak suretiyle ve ayrıca davacı gerçek kişinin kredi kartlarının limitleri de doldurularak hesaplarından 3. kişilerin fatura ve borçlarının ödenmesi suretiyle davacının zarara uğratıldığı iddiasıyla açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; banka kayıtları, banka hesap hareketleri, … CBS’nin … Soruşturma sayılı ceza dosyası, davalı banka tarafından davacıya gönderilen kısa mesajlar (SMS)’lir, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, yemin, Yüksek Mahkeme kararları ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan “Hazır Kredi Kullanımı Ödeme Bilgileri”, kredi kartı hesap ekstreleri, SMS mesajları, hesap hareketlerini gösteren tüm belge ve dökümler mahkememizce incelenmiştir.
28/05/2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Bu düzenleme gereğince bankalarla tüketiciler arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca tüketicilere kredi kartı verilmesi ile gerçek kişiye bireysel kredi kullandırılması işlemleri birer tüketici işlemidir. Yani TTK.’dan daha sonra yürürlüğe giren TKHK’nda kredi kartı üyelik sözleşmeleri uyarınca bankalarca tüketici niteliğindeki bireylere kredi kartı verilmesi işleminin, tüketici işlemi olduğu hususu hüküm altına alınmıştır. Daha sonra yürürlüğe giren ve özel yasa niteliğine sahip TKHK’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendi karşısında bireysel kredi kartlarından ve bireysel kredilerden doğan uyuşmazlıklar dolayısıyla açılan davaların ticari dava olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 11/06/2020 tarihli, 2020/439 E. ve 2020/976 K. sayılı kararı.)
6502 sayılı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
Somut olayda; davacı vekilinin dava dilekçesinde izah ettiği olaylar ve gerçekleşen işlemler, dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler (gerçek kişi müşteriye ait Hazır Kredi Kullanımı Ödeme Bilgileri, davacı …’a ait … Emekli Kredi Kartı hesap ekstreleri, davacıya davalı banka tarafından gönderilen SMS mesajları, davacının hesaplarındaki hareketleri gösteren dökümler) ile davaya konu talebin ileri sürülüş biçimi hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı gerçek kişi … ile davalı banka arasında mevcut bankacılık hizmet sözleşmeleri ile bireysel banka kredisi sözleşmeleri (hazır kredi) bulunduğu, dolayısıyla davacının davalı banka nezdinde bireysel kredi kartı hesaplarının olduğu, davacının rızası dışında oluşturulan sahte başvurular ve talimatlarla davacı adına kredi kullandırılarak 3. kişilerin faturalarının ve başkaca borçlarının ödenmek suretiyle davacı gerçek kişinin hesabından para transferleri yapıldığı, tüm bu işlemler nedeniyle davalı bankanın gerekli önlemleri almadığı iddia edilerek davacının zarara uğradığının ileri sürüldüğü, eldeki davanın 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra açıldığı ve bankacılık işleminden doğan zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, buna göre davacı …’ın “tüketici”, dava konusu bankacılık işlemlerinin ise “tüketici işlemi” sayılması gerektiği, bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6502 sayılı Yasa’nın 73/1 maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirme ve uyuşmazlığı çözme görevinin Tüketici Mahkemeleri’ne ait olduğu anlaşılmakla; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda mahkememizin görevsizliğine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin … TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK.’nun 331/2. maddesinin son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-HMK.’nun 20/1. maddesi uyarınca, işbu karara karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 (iki) haftalık kesin süre içinde mahkememize başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, ( ihtar edildi )
Dair, HMK’nun 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca Mahkememize veya başka bir Mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinden karar verildi. 28/01/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı