Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/496 E. 2022/995 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/496 Esas
KARAR NO :2022/995

DAVA:Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/07/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … Elektronik Teknik Servis Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin hissedarlarından biri olduğunu, müvekkilinin … Elek. Tek. Ser. Hizm. Tic. Ve San. LTD. ŞTİ’ye hissedar olduğu dönemlerde davalı banka nezdinde yapılacak kredi ve borçlanma işlemlerine kefil olduğunu, söz konusu kefil olma işlemlerinden sonra davalı bankadan çekilen krediler ve kullanılan kredi kartlarının ödemeleri düzenli ve zamanında yapıldığını, müvekkilinin daha sonra ki zamanlarda … Elektronik Teknik Servis Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinde bulunan hisselerini devir ederek ortaklıktan ayrıldığını ve bu husus davalı bankaya yazılı olarak bildirildiğini, davalı banka müvekkilinin sorumlu olduğu miktarı belirlemeden, müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı icra dosyası ile takip başlattığını, haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile müvekkilinin ticari itibarının zedelediğini ve ticari hayatını bitirme noktasına getirdiğini, davalı bankanın yapmış olduğu bu işlemler hukuka aykırı olup, kötü niyetle yapıldığını, icra tarihinde müvekkilinin muaccel bir borcunun bulunmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle kötüniyetle açılan takibin durdurulması akabinde iptaline, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı icra dosyasında müvekkilinin sorumlu olduğu tutarın belirlenebilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı icra dosyasında yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilinin sorumluluğunun belirlenmesinin akabinde, takibe konu alacağın fazlası kısmına borçlu olmadığının tespitine, kötüniyetle hareket ederek müvekkilinin ticari hayatına onarılmaz zararlar veren bankanın %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kefalet sözleşmesi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacının, davalı ile dava dışı … Elektronik Teknik Servis… Sanayi Limited şirketi arasında imzalanan 10.04.2015 tarihli 100.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesine 150.000 TL limitle aynı tarihte kefalet verdiği, davacının … 48. Noterliği’nin 11/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kefillikten kurtulduğunu ihtar ettiği, davalı banka tarafından, davacı ile dava dışı diğer borçlular hakkında …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile toplam 40.841,49 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile mahkememizce bankacılık konusunda uzman bilirkişi Ufuk Başoğlu’ndan rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 25/07/2022 tarihli rapor ile netice olarak, davalının takip talebinde belirtilen miktarla alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 586/1 maddesi “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.” hükmünü içermektedir.
Davalı tarafından icra takibine girişilmeden önce borçlulara gönderilen Beyoğlu 10. Noterliği’nin 1082 yevmiye numaralı ihtarı ile alacağın kat edildiği ve ödenmemesi nedeni ile takibe girişildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 599/1. maddesinde, gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefilin alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebileceği düzenlenmiştir. Buna göre borç doğduktan sonra kefaletten dönülmesi mümkün değildir. Kaldı ki, TBK’nın 599/1. Maddesinde sayılan kefaletten dönme sebeplerinin gerçekleştiği yolunda da herhangi bir iddia ve ispat bulunmamaktadır. Anılan Kanun maddesinde kredi borçlusu şirketin hissesinin devredilmesi kefaletten dönme sebepleri arasında sayılmamıştır. Bu haliyle davalının kefaletten dönme beyanı geçerli olmayıp kefalet akdi devam etmekte olduğundan kefili olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumludur.
Yukarıda yapılan açıklamalar tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin yatan 59,30 TL ‘ den düşümü ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır