Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/472 E. 2022/1143 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/472 Esas
KARAR NO:2022/1143

DAVA:Tazminat (Tacirler Arası Hizmet Alım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/07/2021
KARAR TARİHİ:15/12/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı … marka aracın 23.02.2021 tarihinde rutin bakımlarının yapılması için … … Şubesi yetkili servisine teslim edildiğini, teslim edildikten bir gün sonra 24.02.2021 tarihinde yetkili servis tarafından aranarak aracın rutin bakımlarının yapıldığı lakin sağ ön kapıdan gelen bir sesin kontrolü amaçlı yapılan test sürüşünde aracın motor arızası verdiği ve arızanın onarımı yapılamadığı için motor değişimin gerekli olduğunu, bunun için yaklaşık 250.000,00-TL bedel talep edildiğini, yapılan bilirkişi incelemesinde ”araçta meydana gelmiş motor arızasının kullanıcı kaynaklı olmadığı…” ve ” aracın yetkili servis sorumluluğunda olmasından dolayı üretim kaynaklı, dizayn ya da malzeme alaşım kaynaklı ürerim hatası olabileceği…” ve onarım bedelinin 260.000,00-TL olarak belirlenmesine rağmen aracın davalı tarafa 424.199,00-TL bedelle yaptırdığını, müvekkili şirket aracının oranım sürecinde araç kiralamak zorunda kaldığını, ayrıca araçta değer kaybı meydana geldiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 424.199,00 TL arıza masrafı, 100.000 TL değer kaybı ve 55.183,96 ikame araç bedeli olmak üzere toplam 579.382,96 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacıya verilen servis hizmetinde herhangi bir ayıp olmadığını, araçta olduğu iddia edilen arızanın kullanım hatasına ve/veya dış etkene bağlı olarak meydana gelmesinin mümkün olabileceğini, aracın periyodik bakımlarının eksik olduğunu, arızanın servis bakım eksikliğinden kaynaklı olabileceğini, tüm bu hususların yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edileceğini, motor değişiminin değer kaybına sebebiyet vermeyeceğini, oluşan arızadan kaynaklı müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, araç kiralama bede ve sair diğer giderlerin müvekkilinden talep edilemeyeceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Davacı taraf iddiasında, rutin bakımın yapılması amacıyla davalı tarafa ait yetkili servise bırakılan araçta rutin servis bakımı sonrası ortaya çıkan motor arızasından dolayı uğramış olduğu arıza giderim masrafı, değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsilini talep etmiş olup; bu haliyle eldeki dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere “hizmet sözleşmesi” 6098 sayılı TBK’nın 393.vd.maddelerinde düzenlenmiş ise de; “hizmet alım (temini) sözleşmesi” yasada özel olarak düzenlenmemiştir. Hizmet sözleşmesinde hizmet veren taraf işçi olduğu halde, hizmet alım sözleşmelerinde hizmet veren taraf işçi (gerçek kişi) veya tüzel kişi olabilir. Bu haliyle hizmet alım sözleşmeleri, kendine has özellikleri olan sözleşmelerdendir. Bu tür bir sözleşmeden doğan borçlarda, borçlunun borcunu anlaşmaya uygun olarak yerine getirmesi gerekir. Borçlu anlaşmaya (sözleşmeye) uygun hareket etmezse, 6098 sayılı TBK’nın genel hükümleri gereğince alacaklı borca aykırılık hükümlerini işletir ve mümkün ise borcun aynen ifasını, değilse doğan zararın giderilmesini talep eder.
Somut olayda; dava konusu aracın 23/02/2021 tarihinde rutin bakımının yapılması için çalışır vaziyette servis hizmeti veren davalı tarafa teslim edildiği, servis bakımı ve hizmeti sonrası yapılan test sürüşü sırasında aracın motorunun çalışamaz duruma geldiği anlaşılmakta olup; davacı taraf iddiasını, davalı tarafın sağladığı servis bakım hizmetindeki kusurlu ifaya dayandırmıştır. Başka bir anlatımla davacının, servis hizmeti aldığı davalıya yönelik, daha önce başkasından satın aldığı dava konusu araçtaki imalattan kaynaklı açık veya gizli ayıp sebebine bağlı olarak herhangi bir talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki davacının; imalatçı, ithalatçı veya satıcı olmayan davalıya karşı imalattaki ayıptan dolayı başvurması da olanaklı değildir.
… 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.iş sayılı dosyasından alınan ve davacı tarafça dosyaya sunulan 23/04/2021 tarihli uzman bilirkişi raporunda, araçtaki motor arızasının kullanımdan kaynaklanmadığı, yetkili servis sorumluluğundaki üretimden kaynaklı olabileceği değerlendirmesi yapılmış ve mahkememizce alınan 22/06/2022 tarihli uzman bilirkişi kurulu raporunda da yine benzer yönde değerlendirme yapılarak araçtaki arızanın gizli ayıptan kaynaklandığı ve davalının sorumluluğunun bulunduğu belirtilmiş ise de;
Yukarıda değinildiği üzere; davacının davasını, davalıdan aldığı rutin servis bakım hizmetindeki kusura dayandırması, davacıya ait araçta meydana gelen motor arızasının servis bakım hizmetinden değil, üretimden kaynaklı gizli ayıptan kaynaklanması; davalının verdiği servis hizmetinde herhangi bir hizmet kusurunun ispatlanamaması ve üretim kaynaklı motor arızasından da imalatçı, ithalatçı veya satıcı olmayan davalının sorumlu tutulamayacak olması karşısında davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, bilirkişilerin bu yöndeki değerlendirmelerine itibar edilmeyerek, anılan sebeplerle davalıya yönelik açılan davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 9.894,42 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 9.813,72 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 81.732,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 30,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı