Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/461 Esas
KARAR NO:2022/1127
DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/07/2021
KARAR TARİHİ:13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket, … İthalat İhracat Müm. Anonim Şirketi vasıtası ile yurtdışından … – …. makinasının ithalatını gerçekleştirdiğini, bu tür satışlarda ürün davalı … İthalat İhracat Müm. Anonim Şirketi tarafından yurt dışından satın alınmakta ve Türkiye’ye geldiğinde de alıcısına satışı yapılmakta olduğunu, müvekkil ile olan sözleşmesi gereği davalı tarafından … – H sarsak makinası satın alındığını ve Türkiye’ye getirilerek 29.04.2020 günü müvekkiline satışı gerçekleştirildiğini, söz konusu ürün …’da bulunan … … Gıda San. Tic. A.Ş. firmasının … fabrikasında müvekkiline teslim edileceğini, davalı satışa konu ürünü (… – H sarsak makinası), gönderilmesi için … … A.Ş. Firmasına teslim ettiğini, ürün taraflarına (talimatları doğrultusunda teslim edilmesi gereken adrese) ulaştığında yapılan incelemede zarar gördüğü, üründe çatlaklar oluştuğu ve ürünün bu sebeplerle kullanılmaz halde olduğunun anlaşıldığını, mevcut hali ile söz konusu ürünün değeri de kalmadığını, zararları olan ürün bedelinin taraflarına iadesi için davalı … İthalat İhracat Müm. Anonim Şirketi’ne başvurulduğunu, bu davalı tarafından ürünü taşıyan diğer davalı … …A.Ş. firmasına başvurarak zararın karşılanmasını istediklerini ancak bugüne kadar mevcut zararlarının karşılanmadığını, ürün halen …’da bulunan … … Gıda San. Tic. A.Ş. firmasının … fabrikasında (… Blv. Sokak No:27 … …) beklemekte olup zararlarının giderilmesi konusunda hiçbir adım atılmadığını, bunun üzerine İstanbul Arabuluculuk Bürosu vasıtası ile …/… numaralı dosyasından 11.06.2021 günü dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, 14.06.2021 günü başlayan süreç 30.06.2021 günü anlaşmama ile neticelendiğini, zararlarının tazmini için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkil zararı olan 44.728,88 TL ‘nin 29.04.2020 gününden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama masrafları ve arabuluculuk süreci vekalet ücreti ile ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Kargo…A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaları haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamakta olduğunu, zira davacı iş bu dava konusu taşımacılık işleminin tarafı olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı deliller taraflarına tebliğ edilmemiş olup, yasa gereği tebliğe muhtaç olan tüm delillerin içeriklerine dair cevap verme hakları saklı tuttuklarını, müvekkili şirket sektöründe öncü bir firma olup mezkur taşımada kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmamakta olup müvekkili şirket üstlendiği taşıma işini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkil şirkete yanlış bildirildiğini, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmamakta olduğunu, talep edilen tazmin talebi fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi benimsendiğini, iş bu uyuşmazlık konusu teknik ve uzmanlık gerektiren hususlar içermekte olduğunu, bu sebeple kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişilerce incelenmesi ve değerlendirilmesinin gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının, davayı açmakta hukuki yararı bulunmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; öncelikle müvekkilinin bu hasardan sorumlu olmadığını ve usulüne uygun ihbar yapılmadığından, zararın (varsa) oluşumunda müvekkilinin kusuru olmamasından ve iddia edilen zarar miktarı ispat edilemediğinden davanın müvekkil açısından reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil ile makineyi satın alan … … Gıda San. Tic. A.Ş. arasında herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, davaya konu edilen makinanın satıcısı davalı …, satın alan ise dava dışı … … Gıda San. Tic. A.Ş. olduğunu, müvekkilinin ithalat işlemine aracılık ettiğini, satış sözleşmesinin doğrudan tarafı olmadığını, müvekkilinin makineyi diğer davalı … kargoya hasarsız biçimde teslim ettiğini, eğer taşıma esnasında bir hasar meydana geldiyse de bundan müvekkilinin sorumlu tutulması mümkün olmayacağını, müvekkilinin komisyoncu değil satıcı olarak kabul edilmesi halinde dahi ayıp müvekkiline ihbar edilmediğinden müvekkilinin sorumluluğu hak düşürücü süre nedeniyle ortadan kalkmış sayılmasının gerektiğini, makinenin teslim tarihi 02.05.2020 olduğunu, hasara ilişkin dava dilekçesinde yer alan fotoğraflardan hasarın ambalaj açılmadan dahi kolaylıkla görülecek nitelikte (açık ayıp) olduğunun anlaşılabileceğini, müvekkil makineyi diğer davalı … kargoya sağlam vaziyette teslim ettiğini, bu durumda TKB 208/3 uyarınca artık hasar sorumluluğu müvekkilden çıkmış ve alıcıya geçtiğini, hasar gördüğü iddia edilen makinedeki hasar miktarı delilleri ile ortaya konulmadığını, hasarın makinenin çalışmasına etki edip etmediği veya onarım ile hasarın giderilip giderilemeyeceğinin veya makinenin teslimden sonra hasarlanmadığının davacı tarafından ispatının gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine, müvekkil lehine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava tacirler arası satış sözleşmesi nedene konu ürünün ayıplı olarak teslimi nedeni ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı tarafından davalılardan ……. AŞ aracılığıyla ithal edilen … – H sarsak makinesinin bedeli olan toplam 44.728,88 TL’nin davacı tarafından yine bu davalıya banka kanalı ile ödendiği, dava konusu makinenin davalı … … AŞ tarafından davalı … Kargo… Aş aracılığıyla dava dışı … … Gıda’nın …’da bulunan fabrikasına teslim edilmek üzere gönderildiği, makinenin 02/05/2020 tarihinde alıcısına teslim edildiği, alıcısı tarafından düzenlenen 05/05/2022 tarihli tutakla makinenin ayıplı olduğunun tespit edildiği ve aynı tarihte davalı …… Aş’ye ayıp ihtarında bulunulduğu dava dilekçesi ekinde yer alan tutanak ve davalı … tarafından diğer davalıya gönderilen yazı içeriğinden anlaşılmıştır.
TTK’nın 23/c maddesinde ”malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. Dava konusu makine davacının isteği ile dava dışı … … Gıda’ya 02/05/2022 tarihinde teslim edilmiş, alıcı tarafından ise 05/05/2020 tarihinde davalıya ayıp ihbarında bulunulmuştur. Alıcı tarafından yapılan tespitten de anlaşılacağı üzere makinede bulunduğu iddia edilen ayıp açık ayıptır ve teslimden itibaren 2 gün içerisinde satıcıya bildirilmelidir. Alıcı tarafından ise ayıp ihbar süresinden sonra ihbarda bulunulmuş olup, süresinden sonra yapılan ayıp ihbarı nedeni ile davalı …… Aş’ye karşı talepte bulunulamayacaktır. Bu davalıya yönelik davanın ayıp ihbarının süresinde yapılmaması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Davalı … Kargo… Aş,’ye yönelik davaya gelince, bu davalının taşıyıcısı olduğu taşıma ilişkisinde gönderici davalı …… AŞ alıcı ise dava dışı … Gıda’dır. Davacı ile davalı kargo şirketi arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Davacının taşıma işinin tarafı olmaması nedeniyle bu davalıya yönelik davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilerek aşağıda ki şeklide hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 763,86 TL ‘ den düşümü ile kalan 683,16 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır