Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2021/735 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/450 Esas
KARAR NO:2021/735

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:29/06/2021
KARAR TARİHİ:14/10/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin borsada işlem gören 1 adet hissesine sahip olduğunu, davalı bankanın 31/05/1991 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan karar ile banka esas sözleşmesinin temettü ödenmesine hükmünün değiştirilmesine karar verildiğini, alınan kararın kurucu hisse senetleri sahiplerinin haklarını tamamen etkileyen ve sınırlandıran esas sözleşme değişikliğinin kanuna, hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, bankanın esas sözleşmede yaptığı bu değişiklikten dolayı o tarihten beri bankanın yıllık ciddi miktarda kar etmesine rağmen kurucu hisseler için ortaklara ödenen temettülerin düşük olduğunu; bu kapsamda davalı şirket 31/05/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında kurucu hisselere net olarak 1,2902916 TL kar payı ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak, hisselere konulan kısıtlamadan dolayı ve esas sözleşmede yapılan değişiklikten dolayı kar payının düşük ödendiğini, hisselerdeki kısıtlamanın kaldırılmasının gerektiğini ve bu durumun toplantıda da dile getirildiğini, aksi yönde alınan kararları kabul etmediğini ve ihtirazı kayıtta bulunduğunu belirterek muhalefet şerhi konulduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı bankanın 31/05/1991 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan … hisselerine yapılacak kar payı ödemesinin bankanın ilk kuruluş sermayesi ile sınırlı olarak yapılmasına yönelik alınan kararın ve esas sözleşme değişikliğinin iptali ile butlan ile batıl olduğunun tespitine; davalı bankanın 31/03/2021 tarihli olağan genel kurulda kar payının dağıtılmasına yönelik müvekkili hissesindeki kısıtlamanın aynı şekilde uygulanarak ödeme yapılmasına dair kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın 31/05/1991 tarihli ana sözleşme değişikliği kararının o dönemin ve bugünün mevzuatına ve içtihadına uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını; davacının dava ehliyetinin bulunmadığını; kurucu intifa senetlerine ödenecek karların ana sözleşme değişikliği yapılarak bir sermaye tutarı ile kısıtlanamayacağı yönünde hiçbir düzenleneme bulunmadığını, müvekkilinin ana sözleşme değişikliğinin hukuka uygunluğunun Yargıtayın yeni kararlarıyla tevsik edildiğini, müvekkili bankanın 31/05/1991 tarihli genel kurul toplantısında alınan karara istinaden yapılan ana sözleşme değişikliğinin kanuna, ana sözleşmeye, Yargıtay içtihadına aykırı olmadığını, aradan bu kadar uzun süre geçtikten sonra alınan kararların geçersizliği iddiaları dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı bankanın 31/05/1991 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında davalı banka hisselerine yapılacak kar payı ödemesinin bankanın ilk kuruluş sermayesi ile sınırlı olarak yapılmasına yönelik alınan kararın ve esas sözleşme değişikliğinin iptali ile butlan ile batıl olduğunun tespiti ve 31/03/2021 tarihli olağan genel kurulda kar payının dağıtılmasına yönelik davacı hissesindeki kısıtlamanın aynı şekilde uygulanarak ödeme yapılmasına dair kararın iptali istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 445.maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü içermekte olup;
Aynı yasanın 446.maddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacının davalı bankanın 31/03/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısına iştirak ettiği ve iptali istenen kar dağıtım kararına yönelik olumsuz oy kullandığı ve alınan karara muhalefet şerhi yazdırdığı, dolayısıyla bu yönden dava açmaya hak ve sıfatının bulunduğu ancak, butlanı istenen davalı şirket 31/05/1991 tarihli genel kurul toplantısında bulunmadığı gibi bu tarihte davalı şirkette hisse sahipliği bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı bankanın merkez adresi itibariyle iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir. Davalı bankanın 31/03/2021 tarihli genel kurul toplantı tarihi ve dava tarihi itibari ile davanın 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile toplanan tüm delillere göre;
Davalı bankanın 31/05/1991 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan davaya konu ana sözleşme değişikliği yönünden yapılan inceleme sonrasında;
İncelenen MKK (Merkezi Kayıt Kuruluşu) kayıtlarına göre davacının, davalı Bankanın kurucu hissesini (ISKUR) 24/01/2020 tarihinde, C grubu hisselerini (ISCTR) 29/12/2020 tarihinde satın aldığı, davaya konu davalı banka ana sözleşme değişiklik tarihinin ise 31/05/1991 tarihi olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacının davalı banka hisselerini edinme tarihi göz önünde bulundurulduğunda, davalı bankanın 30 yıl önce yapılmış ana sözleşme değişikliğinin, ilk ana sözleşmeye aykırılık iddiası TMK’nın 2 ve 3.madddeleri kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/01/2019 tarih ve 2017/2761 E, 2019/57 K sayılı kararı). Diğer yandan davacının, ana sözleşme değişikliğinden sonra edindiği hisselerin özelliklerini, üzerinde sermaye kısıtı bulunup bulunmadığını, kar payı verilip verilmediğini ve oranını bilerek hisseleri satın aldığı; başka bir ifadeyle davacının, üzerinde sermaye kısıtı bulunduğu halde davalı banka hisselerini satın aldığı, bu durumda satın aldığı hisselerin tüm özelliklerinin bilindiği halde alan davacının sonuçlarına katlanması gerektiği, dolayısıyla ana sözleşme değişikliği kararına yönelik butlan isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı bankanın 31/03/2021 tarihli genel kurul toplantısında kar payı dağıtımına ilişkin alınan karar yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Davacı taraf her ne kadar kar payı dağıtımına ilişkin alınan kararın iptalini istemiş ise de, kar payı dağıtımına ilişkin alınan kararın, 31/05/1991 tarihli ana sözleşme değişikliğine uygun olarak yapıldığı, alınan kararın ana sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği, dolayısıyla iptal koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gerekince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı