Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/447 E. 2023/255 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/447 Esas
KARAR NO :2023/255

DAVA:Genel Kurul Kararının Butlanı – İptali
DAVA TARİHİ:21/02/2018
KARAR TARİHİ:30/03/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin %20 oranında paya sahip ortağı olduğunu, yönetim kurulunun karar alamaması üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E-K sayılı kararı ile genel kurul yapılması için alınan yetki çerçevesinde 24/11/2017 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını ancak, toplantıya çağrının usulsüz olduğunu, davalı şirkete bildirilen adres değişikliğine rağmen eski adresine tebligat yapıldığını; diğer yandan, gündem 5.maddesiyle alınan 2015 yılı kar dağıtılmaması kararının ise dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, 2015 yılı bilançosunda 840.156,63 TL kar yer aldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 24/11/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların tümünün TTK 447.md gereğince geçersiz olduğunun tespitine, aksi halde gündemin 5.maddesiyle alınan kararın TTK 445.maddesi gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili şirket 24/11/2017 tarihli genel kurul toplantıya çağrının usulüne uygun yapıldığını, genel kurul toplantısında alınan kararların yokluk nedeniyle batıl olduğunun tespitine ilişkin karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacının iddiasının aksine anonim şirketlerin kar payı dağıtma zorunluluğu bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 18/04/2019 tarih ve … sayılı kararla, kar dağıtılmamasına ilişkin 5 nolu kararın iptaline ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi’nin 03/06/2021 tarih ve 2019/1504 E, 2021/853 K sayılı kararıyla; “Davalı şirket ana sözleşmesinin 13. maddesinde ” Şirketin net dönem karı yapılmış her çeşit masrafların çıkarılmasından sonra kalan miktardır. Net dönem karından her yıl %5 kanuni yedek akçe ayrılır. Kalan miktarın %5’i pay sahiplerine kar payı olarak dağıtılır. Kar payı, pay sahibinin esas sermaye payı için şirkete yaptığı ödemelerle orantılı olarak hesaplanır. Net dönem karının geri kalan kısmı genel kurulun tespit edeceği şekil ve surette dağıtılır. Pay sahiplerine %5 oranında kar payı ödendikten sonra kardan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu genel kanuni yedek akçeye eklenir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Her ticaret şirketi gibi anonim şirketin nihai amacı kar elde etmek ve bunu dağıtmak olup anonim şirketin kar elde etme ve dağıtma nihai amacından doğan pay sahibinin kar payı hakkı da bir vazgeçilmez haktır. Şirketin nihai amacının kâr elde edip ortaklara dağıtması esas olmakla birlikte anasözleşmeye konulacak hükümler yanında kanunda gösterilen nedenler bu genel ilkenin istisnalarını oluşturmaktadır. Bu istisnaların en önemlisi TTK’nın 523/2. maddesindeki düzenlemedir. Anılan düzenleme gereğince genel kurul, aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse, bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir.
Mahkemece, dava konusu yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı ya da iptallerinin gerekip gerekmediğinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, incelemenin mahkeme salonunda yapılmasına, bilirkişilere gerektiğinde davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine karar verilmiştir. Bilirkişiler tarafından, davalı şirket defter ve kayıtlarının sunulmadığı belirtilerek dosya kapsamına göre rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda, davalı şirketin kar payı dağıtmama kararı yönünden haklı olduğunu geçerli delillerle kanıtlaması gerektiği ancak, davalı tarafından bu yönde herhangi bir delil sunulmadığı gibi ticari defterlerin de ibraz edilmediği, bu durumda kar dağıtılmamasına ilişkin gündemin 5. maddesiyle alınan kararın iptal şartlarının oluştuğu bildirilmiş, mahkemece bilirkişi raporu benimsenerek, kar dağıtılmamasına ilişkin kararın iptaline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve incelemenin karar vermek için yeterli olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince ibraz edilen rapora karşı beyan/itiraz dilekçesinde, bilirkişilere gerektiğinde davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verildiği, ticari defterlerin dosyaya sunulmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, bilirkişi tarafından kendilerine bazı ticari defterleri içeren liste verildiği ve talep edilen tüm evraklar ulaştırıldığı, bu nedenle delil/defter sunulmadığından bahisle kararın iptal şartlarının oluştuğu tespitinin hatalı olduğu belirtilerek yeni bir heyetten rapor alınmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ek rapor alınmasını talep ettiği, talebini duruşmada da tekrarladığı, mahkemece davalı vekilinin yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması yönündeki talebi ara karar ile red edilerek, istinafa konu kararın verildiği görülmektedir.
Dosya kapsamında davalı şirket defterlerinin bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, mahkemece ispat yükü üzerinde olduğu benimsenen davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun süre verilmediği gibi, ara kararla bilirkişilere davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine rağmen uyuşmazlığın çözümü için gerekli olduğu da dikkate alınarak davalı şirkete ticari defter ve kayıtları incelettirilerek bilirkişi raporu alınmadan, ayrıca iptali talep edilen genel kurul kararı fiziki olarak dosya içerisine eklenmeden davanın belirtilen gerekçe ile red edilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu durumda mahkemece, gerekli ihtaratları da içerir şekilde usulüne uygun olarak davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmek için süre veya bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilip davalı şirket ticari defterleri ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, şirket esas sözleşmesinin 13. maddesi, TTK’nın 523/2 maddesi de göz önünde bulundurularak, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçları, mali durumu, şirket işlemlerinin devamlı gelişmesini veyahut mümkün olduğu kadar istikrarlı kâr payı dağıtılmasını temin bakımından kar dağıtmama kararının yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, davalı tarafın davacının sermaye koyma borcunu yerine getirmediği yönündeki savunması da değerlendirilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi, davalı tarafça ticari defterlerin ibrazından veya yerinde incelenmesinden kaçınılması halinde ise sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Kanun No’lu 22/07/2020 kabul tarihli Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 35. mad. uyarınca; “6) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesi sebepleri arasında gösterilmiştir.” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmıştır.
Yukarıda değinilen BAM kararı sonrasında dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
BAM kararı gereğince, davalı şirketin ticari defterler ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş; bu yönden … 7. ATM’nin … Tal.dosyasından aldırılan bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 13/06/2022 tarihli raporun ve bu kez BAM kararı gereklerini yerine getirmek üzere daha önce rapor veren bilirkişiler SMMM … ve Nitelikli Hesaplamalar konusunda uzman Dr. …’ten alınan 14/02/2023 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Talimatla alınan 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin faaliyet alanı incelendiğinde, proje bazında işler yapıldığı, seri olarak üretilip market raflarında satılan standart ürünler üretilmediği, her bir projenin birbirinden farklı ürünler ortaya çıkardığı, bu çerçevede şirket stok hesabında sadece ilk madde malzeme tutarı ile verilen sipariş avansları görülürken, yarı mamül, mamül mal ve ticari mal stoklarının bulunmadığı, yeni projeler alınıp alınamayacağı ve nakit akışının sürekliliği konusunda henüz net bir fikir oluşmadığı, zira piyasadaki konjonktürel bir hareketten kaynaklanan faaliyet genişlemesi ve bundan elde edilen bir kar sözkonusu olmuş ise, konjonktürel bir daralma ile karşılaşılması halinde işletmenin gelir ve karında daralma yaşanabileceği, şirketin dönen varlıklarının uzun vadeli yabancı kaynaklarla finanse edilen kısmı anlamındaki işletme sermayesinin cari oranla birlikte değerlendirilmesinde cari oran 1,06 değeriyle ideal oran 2’nin altında gözükürken, dönen varlıklar içinde stoktan ziyade, satılarak alacağa dönüşmüş tutar yüksek olduğu için borç ödeme kapasitesi ve işletme sermayesi ihtiyacında bilanço kalemleri bazında problem gözükmediği ancak, bunun sürdürülebilirliği konusunda yeterli şirket geçmişi oluşmadığı, nitekim iş hacmi artışı işletme sermayesi ihtiyacını arttıracağı gibi daralmada da faaliyet gelirinin azalabileceği, 2015 faaliyet yılının 21.09.2015-31.12.2015 arasındaki yaklaşık 4 aylık döneminde elde edilen sonuçlarla işletme gelirinde ve kar elde etmede istikrar sağlanıp sağlanmadığı konusunun açıklığa kavuşturulmasının mümkün olmadığı, şirket geçmişinin kısa olmasının geleceğe yönelik beklentilerde belirsizliğe yol açtığı ve dolayısıyla şirketin devamlılığı yönünde sağlam temellerin atılıp atılmadığına dair görüş oluşturulmasının hemen hemen imkansız olduğu, bu nedenle kar dağıtımı yapılmayıp şirket bünyesinde tutulmasının haklı görülebileceği; ancak, yasal düzenlemelerde ve şirket anasözleşmesinde kar dağıtımına öncelik verildiği, bu nedenle kar payı dağıtılmaması yönündeki kararın iptal edilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 14/02/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; talimat ile alınan bilirkişi raporuna göre davacının sermaye borcunun %75’ini ödemediği; talimat rapor kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı şirketin kar dağıtmama kararının iptali şartlarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, İstanbul BAM kararı gereklerini yerine getirecek yeterlikte, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapora itirazlar yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, BAM Kararı, mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporu, talimatla alınan bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; İstanbul BAM 13. HD’nin kararı öncesi mahkememizce verilen kararda ayrıntılı olarak tartışılıp değerlendirildiği üzere, davacı taraf, davalı şirketin 24/11/2017 tarihli Genel Kurul Toplantısına çağrının usulsüz olduğunu iddia ederek alınan kararların butlanı talep etmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da açıklandığı üzere toplantıya çağrının usulsüzlüğünün tek başına alınan kararların doğrudan butlanı sonucunu doğurmayacağı, dava konusu kararların ancak iptalinin istenebileceği, genel kurula çağrıdaki usulsüzlük ispat edilse dahi genel kurul toplantısı yapılıp alınan kararlar bulunduğundan, genel kurulda alınan kararın yokluk ve butlanının talep edilemeyeceği anlaşıldığından bu konudaki istemin reddine karar verilmiştir.
Kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın iptali yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu her ne kadar şirket genel kurulun takdir yetkisinde ise de; elde edilen karın dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir.
Somut olayda davacı taraf her ne kadar kar payı dağıtımına ilişkin alınan kararın iptalini istemiş ise de, kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın; BAM kararı sonrasında alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, karın dağıtılmayıp yedek akçe olarak ayrılmasının şirketin devamlılığı açısından gerekli ve uygun olduğu, bu nedenle alınan kararın ana sözleşmeye, kanuna ve iyiniyet kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği, dolayısıyla iptal koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 144-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 60 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı