Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2022/994 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/446 Esas
KARAR NO:2022/994

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/06/2021
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 14.09.2016 tarihinde saat 20.00 sıralarında … Mahallesi 43.Sokakta müvekkilİ davacı kardeşi ile beraber yaya geçidinden karşıdan karşıya geçerken davalılardan … sevk ve idaresinde … plaka sayılı araç müvekkilİ ve kardeşine çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sürücü, kurallara riayet etmeden çok hızlı bir şekilde araç kullandığı için söz konusu kaza olduğunu ve müvekkili yaralandığını, kaza sonucu müvekkilinin vücudunda kemik kırıkları meydana geldiğini, hastana kayıtlarından da bu hususların görülebileceğini, ceza mahkemesinde yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporundaki kusur tespitinin bu dava yönünden bir bağlayıcının bulunmadığını, davalı … şirketine meydana gelen zararların karşılanması için başvurulduğunu ancak olumlu bir yanıt alınamadığını, bunun üzerine dava açma zorunluluğu hasıl olduğunu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası … Sigorta tarafından yapıldığını, taraflarınca dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurulduğunu ancak İstanbul Arabuluculuk Bürosu Büro Dosya No:2021/… Arabuluculuk Numarası 2021/… nolu başvuru neticesinde arabuluculuk görüşmelerinde olumlu sonuç alınamadığından işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, maddi tazminat taleplerinin bulunmakta olduğunu, müvekkilinin kaza tarihindeki yaşının küçüklüğü maluliyet ve iş göremezlik tazminatına hak kazanamayacağı anlamına gelmemesinin gerektiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve vücudunda hasar meydana gelmiş olup ilgili zararların giderilmesi gerektiğinden işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle maluliyet durumunun tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılıYasa’nın107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın(geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik); sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;… plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … no.lu, 06.11.2015-06.11.2016 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalıdır. Kaza tarihi itibariyle azami sakatlık teminatı kişi başına 290.000,00-TL olduğunu, teminat limitini bildirmeleri davayı kabul anlamına gelmemekte olduğunu, müvekkili şirkete yapılan başvuru sonucunda yapılan ödeme sebebi ile davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, davacının zararının hesaplanmasına uygulanması gereken hesaplama yöntemi ise kaza tarihi ne olursa olsun , 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenmiş olan poliçeler yeni genel şart hükümlerine tabi olduğunu, aksine uygulama hukuka aykırılık teşkil edeceğini, dava konusu olaylarına trafik sigortası poliçesi sebebiyle uygulanması gereken Trafik Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları olduğunu, davacının iddia ettiği gibi malul kaldığı sabit olmadığını ve ayrıca tespite muhtaç olduğunu, davacının geçici iş göremezlik talebi poliçe teminat kapsamında olmadığını, kaldı ki davacı kaza tarihi itibariyle 17 yaşında olup öğrenci olduğunu ve gelir getirici işte çalışmamakta olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri , trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olup SGK tarafından ödenmesinin gerektiğini, kusur durumunun tespiti yönünden dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesinin gerektiğini, sürekli maluliyet tazminat miktarı aktüerler siciline kayıtlı aktüer sıfatına haiz bilirkişi tarafından trafik sigortası genel şartlarına göre hesaplanmasının gerektiğini, aleyhlerine tazminata hükmedilmesi durumunda ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılmasının gerektiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeler güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir
Tüm dosya kapsamından, 14/09/2016 günü dava dışı sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile seyir halinde olduğu sırada yolun karşısına geçmek üzere hazırlanan davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … Aş’ye zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden de zararın tazmini talep edilebilir.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Davalının sorumluluğunun yasal dayanağını KTK ‘nun 91. maddesi oluşturmaktadır.
Davacının, talep edeceği zarar miktarının belirlenebilmesi için maluliyetinin belirlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2022 tarihli 2021/12373 esas, 2022/ 4868 karar sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere; maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Elde ki dava da davacının yaralanmasına neden olan kaza 14/09/2016 tarihli olup, davacı …’ın maluliyet oranı , Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmelidir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Dairesinin kaza tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenen 28/01/2022 tarihli raporu ile, davacı …’ın tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu, iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 3 ay olduğu rapor edilmiştir.
Dava konusu kaza nedeni ile … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında davacının maluliyetinin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nden alınan 07/10/2017 tarihli rapor ile yaralanmanın hayatını etkileyecek düzeyde olup basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği, kaza nedeni ile oluşan kırıkların hayat fonksiyonunu ağır derece de etkileyeceği, yüzde sabit ize ve organlarından birinin sürekli zayıflamasına yada yitirilmesine neden olmadığı belirlenmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından her iki rapor arasında çelişki bulunduğundan bahisle yeniden rapor alınması talep edilmiş, mahkememizce de iki rapor arasında ki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu’ndan rapor alınmasına karar verilmiş ise de, üst kuruldan gelen 13/05/2022 tarihli müzekkere cevabı ve ceza dosyasında da kişinin organlarında sürekli kaybın ya da işlev zayıflamasının görülmediğinin rapor edilmesi karşında raporlar arasında çelişki bulunmadığı ve davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Geçici iş göremezlik tazminatı istemi yönünden ise davacı 24/01/2000 tarih doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 18 yaşından küçüktür.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2021 tarih 2021/6243 esas, 2021/8655 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olmayan davacının geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyecektir. Bu nedenle davacının geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,4 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır