Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/445 E. 2022/470 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/445 Esas
KARAR NO :2022/470

DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:28/06/2021
KARAR TARİHİ:16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, 12.01.2018 tarihinde tek hissedarlı yapıya geçmiş ve şirketin %100 hissesi Türkiye’nin alanında lider Holdinglerinden biri olan … Kurumsal Şirketler A.Ş.’ye devrolmuş olduğunu,
hisse devrine ilişkin karar 09.02.2018 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan olunmuş davacı şirket tek hissedarı olan … Holding’in kurumsal yapısı içerisine dahil olmuş ve 25.04.2018 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanan 13.04.2018 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile … İstanbul’da bulunan adresinden … Mahallesi, … Cad. … Plaza Şişli İstanbul adresine taşınmış, 3 yıl boyunca bu adreste faaliyet göstermiş olduğunu, Yine içerisinde bulunduğu kurumsal yapının almış olduğu karar sonucunda davacı şirket, … Holding ve diğer tüm iştirakleri ile birlikte … Mah. … Cad. … Plaza Blok No 4-6 İç Kapı No 3 Şişli İstanbul adresine taşınmış olduğunu, anılan husus 05.01.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmış olduğunu, Pandemi sürecinde gerçekleştirilmek zorunda kalan ve toplam 10 şirketin tüm departmanları ile birlikte yüzlerce koli ile taşınmasını kapsayan süreç yaklaşık 1 ay kadar sürmüş olup, pandemi
sürecinde, çalışanların sağlığının korunması ve can güvenliği için evden çalışılması sebebi ile yeni adrese yerleşme işlemleri halen daha devam etmekte olduğunu, 14.06.2021 pazartesi günü Yönetim Kurulu’nun şirketin idari işleri sebebi ile karar alması gerekmiş bu sebeple şirket merkezinde bir araya gelen yönetim kurulu üyeleri şirketin 2011-2017 yıllarına ait karar defteri, pay defteri ve hisse senetleri ile, hakim ortak … A.Ş.’ye ait … marka yazıcı demirbaşın da içinde bulunduğu kolinin taşınma sırasında kaybolduğu/çalındığı tespit edilmiş olduğunu, mahkemeyi meşgul etmemek için bu tarihe kadar tüm plaza katlarında detaylı aramalar yapılmış ise de yazıcının bulunduğu kutunun kaybolmuş olması, terk edilen adreste hiç bir kutu, eşya bırakılmamış olması ve bu hususun teyit edilmesi sonucunda davacı şirkete ait 2011-2017 yıllarına ait yönetim kurulu karar defteri, pay defteri ve hisse senetlerinin çalındığının anlaşılmış olduğunu, TTK’nın ; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” davacı şirketin ve hissedarı … Kurumsal Şirketler A.Ş. tüm çalışanlarının can güvenliğini ve sağlığını her şeyin üzerinde tutan bir anlayışa sahip olduğunu, bu sebeple Mart 2019 tarihinden bu yana tüm faaliyetlerini uzaktan çalışmaya entegre etmiş, çalışanlarının sağlığını iş veriminin önüne koyarak faaliyetini devam ettirmiş olup uzaktan çalışma sebebiyle, ofiste olmayan çalışanların eşyalarının toplanması, paketlenmesi, davacı şirket dahil 10 ayrı şirketin tüm eşyalarının toplanması eksik personel ile nakliye sürecinin yürütülmesi ve kadrolu personel dışında nakliye için geçici görevlendirilmiş olan kişiler ile çalışılmış olması sorunlu bir taşınma süreci yaşanmasına sebep olmuş, davacının kusuru olmaksızın 2011-2017 yıllarına ait yönetim kurulu karar defteri, pay defteri ve hisse senetlerinin çalınması ile zayi olması söz konusu olmuş olduğunu, zayi olan hisse senetleri, pay defteri ve 2011-2017 yıllarına ait yönetim kurulu defterlerinin kötü niyetli 3. Kişileri eline geçmesi davacının ve dava dışı hissedar şirketi mağdur edeceğini, bu sebeple davayı açarak, hisse senetleri bakımından ödemeden men kararı verilmesini, 2011-2017 yıllarına ait karar ve pay defteri ile hisse senetlerinin zayi olduğuna karar verilmesini
talep etme zorunluluğu doğmuş olduğunu belirterek, davanın kabulü ile öncelikle, hisse senetleri hakkında teminatsız olarak ödemeden men kararı verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde söz konusu hisse senetlerinin, pay defteri ve
2011-2017 yıllarına ait yönetim kurulu karar defterinin zıyaa uğraması sebebi ile zayi olduğuna dair belge verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; banka kayıtları, pay defteri, karar defteri ve hisse senetlerinin zayi olduğunu gösterir tutanak, tanık, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya hesap bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Dava konusunun; davacı şirketin 14.06.2021 pazartesi günü Yönetim Kurulu’nun şirketin idari işleri sebebi ile karar alması gerektiğinden şirket merkezinde bir araya gelen yönetim kurulu üyeleri şirketin 2011-2017 yıllarına ait karar defteri, pay defteri ve hisse senetleri ile, hakim ortak … A.Ş.’ye ait … marka yazıcı demirbaşın da içinde bulunduğu kolinin taşınma sırasında kaybolduğu/çalındığı tespit edilmiş olması neticesinde; Kaybolmuş olan hisse senetleri hakkında teminatsız olarak ödemeden men kararı verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde söz konusu hisse senetlerinin, pay defteri ve 2011-2017 yıllarına ait yönetim kurulu karar defterinin zıyaa uğraması sebebi ile zayi olduğuna dair belge verilmesinden ibaret olduğunu, olayın 14.06.2021 tarihinde ve davanın 28.06.2021 tarihinde açılmış olmasından dolayı hak düşücü sürenin içinde olduğunu, Tacirin, basiretli bir işadamı olduğu veya olması gerektiği (TTK, m.20/2) vasfından hareket ederek, defter ve belgelerini muhafazada bir kusurunun olmaması gerektiği ve Defter ve belgelerin elden çıkmasında, tacirin bir kusurunun olup olmadığı hususunda takdirin mahkemede olduğunu belirterek; Davacı vekilin zayi belgesi talep etmiş olduğu Yönetim kurulu karar defteri ile ilgili
olarak; 2011,2012,2013,2014,2015,2016 ve 2017 yıllarına ait tüm karar defteri için zayi belgesinin verilmesinin uygun olduğu, Davacı vekilin talep etmiş olduğu diğer zayi olan belgeler ile ilgili olarak; hisse senetlerinin ve pay defteri için zayi belgesinin verilmesinin uygun olduğu, yönündeki kanaatimi belirten raporumu takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere karar verildiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; TTK’nin 82/7.maddesi uyarınca davacının hisse senetlerinin, pay defterlerinin ve yönetim kurulu karar defterinin zayi olduğunun tespitine istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7.maddesine göre; “bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde kayba uğrarsa, tacir kaybı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir”.
Madde metninde “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsamda yorumlanması gerektiği ifade edilmiştir. Burada önemli olan, defter ve belgelerin zayi olmasında tacirin herhangi bir kusurunun bulunmamasıdır. Bir başka ifade ile davacı tacirin iddiasının hem inandırıcı hem de samimi olması, ayrıca hayatın olağan akışı içerisinde makul bir nitelik taşıması gerekmektedir.
Saklamakla yükümlü olduğu belgeleri zayi olan bir tacirin, TTK’nin 82/7.maddesindeki düzenlemeden yararlanabilmesi için; bir taraftan belgelerinin korunması bakımından gerekli dikkati ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan ise ziyaa uğramanın kendi iradesi dışında ve elinde olmayan bir nedenden kaynaklanmış olması gerekmektedir. Ayrıca ileri sürülen mücbir sebebin belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması gerekir.
Öte yandan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin davanın, tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 (onbeş) gün içinde açılması gerekir. Anılan 15 günlük dava açma süresi “hak düşürücü” nitelikte olup, mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Bu süre içinde davanın açılmaması halinde tacirin dava açma hakkı ortadan kalkmış olur. Somut olayda; dava konusu hırsızlığın 14/06/2021 tarihinde gerçekleşmiş olduğu, huzurdaki davanın ise 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde 28/06/2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, toplanan deliller, yangın raporu, kolluk ifadeleri, dosyada alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı, ticari defterlerin saklanması ve zayi talebinde bulunulurken yerine getirilmesi gereken şartları düzenleyen TTK’nin 82. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde; huzurdaki davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu, kanunda sayılan hallerden olan “hırsızlık” mücbir sebebine dayanıldığı, davacı şirketin dava kosunu belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş olduğu, hırsızlığın yaşanmasında ve bu durumun meydana gelmesinde davacı şirketin herhangi bir kusurunun veya ihmalinin bulunmadığı, dava konusu belgelerin ziyaa uğraması olayının tamamen davacı şirketin iradesi dışında gelişen hırsızlıktan kaynaklandığı, özetle davacı şirketin yargılama sırasında yasada mücbir sebep olarak sayılan hallerin varlığını ispat ettiği kanaati ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacı …’ne ait; hisse senetlerinin, pay defteri ve 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait yönetim kurulu karar defterlerinin TTK 82/7.md gereğince zayi olduklarının tespiti ile davacı şirkete zayi belgesi verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 59,30-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
16/05/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı