Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/429 E. 2022/199 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/429 Esas
KARAR NO:2022/199

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/02/2021
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …, davalı şirket ile 02/08/2013 tarihinde ekte sunmuş oldukları Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalamış ve … ili … İlçesi … Çiftliği mevkiinde kain; tapuda … Pafta, 3153 Ada, 14 Parsel sayısında kayıtlı arsa üzerinde inşaa edilen … A-A1 Blok 1. Kat 8 nolu 1+1 şeklinde bağımsız bölümü KDV hariç 235.137,00 TL, KDV dahil ise 277.462,00 TL bedel ile satın aldığını, sözleşmede KDV oranı yüzde 18 olarak hesaplanarak fiyat belirlendiğini, bu bedelin içinde ankastre set fiyatı da dahil olduğunu, KDV oranı konusunda konutların %18 olan KDV oranını %8’e indiren 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 08 Eylül 2016 tarihli ve 29825 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, müvekkilinin ödemeleri sorunsuz tamamladığını, inşaat tamamlanıp yukarıda belirtilen kararname tarihinden sonra teslim edilmiş ve 31.12.2016 tarih, CB … seri sıra nolu ekte sunduğumuz faturada ise fiyat kısmında davlumbaz ve ankastre set için olan bedel hariç 275.663,31 TL fiyat olarak belirtildiğini, tutar kısmına ise 255.243,81 TL yazılarak fatura kesildiğini, kesilen faturada KDV oranı yüzde 8 olarak baz alındığını, ancak kararname ile getirilen KDV indirimi faturada yansıtılmasına karşın aradaki 20.419,50 TL KDV iadesi müvekkiline yapılmadığını, belirtilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müvekkiline iade edilmesinin gerektiğini, KDV indiriminden doğan farkın iadesi için …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyada ana paraya işlenen faizi ile birlikte 27.684,93 TL ‘lik icra takibi başlatıldığını, ancak karşı taraf hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde takibe itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, takibe haksız bir şekilde itiraz eden davalı yanın yüzde 20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibinin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin haksız iddiaları da dayanaksız olup davanın reddi gerektiğini, zaman aşımı definde bulunduklarını, davacı müvekkili şirketin kesin olarak ibra ettiğini, benzer nitelikte davaların da mevcut olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede tek bir fiyatın olduğunu, oda 277.462,00 TL olduğunu, KDV ‘ nin mükellefi müvekkili şirket olduğunu, KDV oranı artsa da aradaki farkı müvekkilinin ödemek zorunda olduğunu, Sözleşmede KDV hariç fiyat yazılı olmadığını, KDV oranının düşürülmesi, piyasanın canlandırılması amacıyla satıcıya tanınan bir teşvik olduğunu, emsal BAM kararları gereğince davanın reddi gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle zaman aşımı defi dikkate alınarak müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmemesi halinde, emsal kararlar, bilirkişi raporları ve uzman görüşleri doğrultusunda tüm talepler yönünden davanın esastan da reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği, fazladan ödenen KDV bedelinin davalı iş sahibinden iadesi nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafın davalıdan taşınmaz satış vadi sözleşmesi gereği, 1+1 mesken niteliğinde taşınmaz satın aldığı uyuşmazlığın sözleşmeye konu meskenin bedeline yansıtılan KDV oranına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyası ile, davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince mahkememizin görevsizliğine dair verilin karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 2021/1084 Esas 2021/985 Karar sayılı ilamı ile ;
“…Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile satış bedeline dair KDV farkının iadesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan … 51. Noterliği’nin 02/08/2013 tarihli … yevmiye nolu satış sözleşmesi ile davacının İstanbul/… ilçesi … mevkiinde inşa edilecek konut/ofis/dükkan/sosyal tesis ve otel niteliğindeki taşınmazda 1+1 konut satın aldığı anlaşılmıştır.
Davacı istinaf dilekçesinde aynı davalıdan başka taşınmaz aldığını, yine KDV indirim nedeni ile farkın iadesi için … Esas sayılı dosyası ile aynı mahkemede başka bir dava açtığını, o davada mahkemenin kendini görevli kabul ettiğini ve tarafların tacir olduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; davacının ticaret sicil kaydına göre tacir vasfında olup olmadığı belirlenerek,ayrıca dava konusu taşınmazı tüketici sıfatı ile mi yatırım amacıyla alıp almadığı hususunun Yüksek Yargıtay emsal kararları doğrultusunda belirlenmesi için (taşınmaz konut niteliğinde olsa da) taraf delilleri toplanıp mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun buna göre belirlenmesi gerektiğinden,sadece taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde konut olarak belirtilmesi baz alınarak eksik inceleme ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Davacı istinaf talebinde haklıdır.
22.07.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7251 sayılı Yasa’nın 35.maddesi ile 6100 s.HMK’nın 353/1-a-6.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca “ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümüne etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış olması, tarafların tüm delillerinin değerlendirilmeden hükümde yeterince değerlendirilmemiş olması” nedenleriyle 6100 s.HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekir…” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının dava konusu taşınmaz dışında davalıdan aynı proje kapsamında başka bir daire daha aldığı, davalının UYAP üzerinden yapılan taşınmaz sorgusunda adına kayıtlı pek çok taşınmaz olduğu davacının bu kapsamda dava konusu taşınmazı yatırım amacı ile aldığının kabulü gerektiği ve uyuşmazlık bakımından mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davalı satıcının KDV nedeniyle davacı alıcı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen, … 51.Noterliğinin 02.08.2013 tarihli … yevmiye nolu “Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesinde, A1 blok 1. Kattaki 8 nolu bağımsız bölüm şeklindeki konutun satışı ve tesliminin kararlaştırıldığı, sözleşmede “Konutun satış bedeli, Katma Değer Vergisi (KDV) dahil 277.462 TL’dir. ( iki yüz yetmiş yedi bin dört yüz altmış iki Türk Lirası)” denildikten sonra “KDV Hariç Tutar” hanesinde ise, “235.137 ,00 TL (iki yüz otuz beş bin yüz otuz yedi Türk Lirası” denilmiştir.
Aynı sözleşmenin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 1. maddesinde; “….Anahtar teslimi olarak Kdv dahil 277.462,00 TL bedel mukabilinde alıcıya satmayı, alıcı da belirtilen konutu yukarıda yazılı şartlarda ve aynı bedelle satın almayı vaad ve kabul etmiştir…” hükmünün yer aldığı, 2.2. maddesinde ise “İşbu sözleşmenin imzalandığı tarihten sonra ne isim altında olursa olsun alıcının ödemekle yükümlü olduğu yeni harç ve vergiler ihdas edildiği takdirde veya bu sözleşmede belirtilen miktarların artırılması halinde katma değer vergisi hariç yeni ihdas edilen bu vergiler alıcı tarafından satıcıya ayrıca ve ilaveten defaten ödenecektir.” hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacıya düzenlenen 31.12.2016 tarihli faturada, …- A1 Blok 1. Kat 1+1 (8) nolu dairenin %8 KDV ile fiyatı 277.663,31 TL olarak gösterilmiştir.
08/09/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile daha önce 24/12/2007 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile KDV oranı %18 olarak belirlenen konutların 08/09/2016-31/03/2017 tarihleri arasında teslim edilmesi halinde alınacak KDV oranı %18’den %8’e düşürülmüş, 31/01/2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile de teslim için belirlenen 31/03/2017 tarihi, 31/09/2017 olarak yeniden düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı alıcının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde KDV dahil satış bedelini ödediği ve fakat ödemeden sonra 08/09/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 08/09/2016-31/03/2017 tarihleri arasında yapılan konut teslimleri için KDV oranının %18’den %8’e düşürüldüğü, davalı satıcının davacı alıcıya konutu 31.12.2016 tarihinde teslim ettiği gibi indirimli KDV (%8) oranı üzerinden 31.12.2016 tarihli faturayı düzenlediği anlaşılmıştır.. Davalı satıcı kanun gereği KDV’yi Hazine adına tahsilde aracı konumda olup, maliyeye %18 oranında KDV ödediğine dair iddia ve delil sunmamıştır.
Bu durumda satış vaadi sözleşmesi gereği davacıdan %18 oran üzerinden KDV tahsil eden davalının %8’lik miktarı aşan kısım üzerinden davacı lehine sebepsiz olarak zenginleştiği mahkememizce kabul edilmiştir. Bu kapsamda satış vadi sözleşmesi gereği KDV hariç 235.137 TL olarak belirlenen satış bedeli üzerinden davacının %8 oranında KDV dahil ödemesi gereken miktarın 253.947,96 TL olmasına rağmen davacı tarafından 277.462,00 TL ödenerek fazladan 23.514,04 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile 20.419,50 TL asıl alacak ile 7.265,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.684,43 TL talep edilmiş ise de, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden takip öncesi dönem için faiz talep edemeyecektir.
Tüm dosya kapsamı ile yukarıda yapılan açıklamalar ile davalının davalı aleyhine 23.514,04 TL zenginleştiği anlaşılmış olmakla, davacı talebi ile bağlı kalınarak 20.419,50 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline takibin devamına fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı taraf icra takibine itirazda haksız olup davacı alacağının likit olduğu anlaşılmakla itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 20.419,50 TL Asıl Alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden talepnamedeki şartlar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 4.083,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.394,85 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 334,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.060,48 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından ödenen 334,37 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 59,30 TL başvuru harcı ile 91,35 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 150,65 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 111,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap olunun 5100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap olunun 5100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 973,58 TL’sinin davalıdan 346,42 TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır