Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2021/767 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/398 Esas
KARAR NO:2021/767

DAVA:Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ:09/06/2021
KARAR TARİHİ:21/10/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %45 oranında paya sahip hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, şirketlerin temsil ve ilzamı için konu kısmında belirtilen kararda …’nin imzası şartı konulduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu, şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, kararın anonim şirket temel yapısına, sermayenin korunmasına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, alınan karara müvekkili tarafından şerh düşüldüğünü ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 28/04/2021 tarihli toplantıda alınan 2 nolu yönetim kurulu kararının yokluğunun tespitine, aksi takdirde TTK 391.md kapsamında batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kararın davalı şirketin 18/02/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında görüşülüp oybirliğiyle karara bağlandığını, davacının bu karar altında imzasının bulunduğunu, kararın tescilinde ortaya çıkan usuli eksiklik nedeniyle bu kez fiziken toplantı yapılmayarak ve tüm yönetim kurulu üyelerine sunularak oyçokluğuyla kararın imzalandığını, davacının 18/02/2021 tarihinde hiçbir ihtirazi kayıt olmaksızın imzaladığı karar içeriğini bu kez imzalamaktan imtina ettiğini, dava konusu kararın, şirket YK Üyelerinden olan … … A.Ş.’nin gerçek kişi temsilcisinin değişmesi, yönetim kurulunda görev dağılımının ve imza yetkisinin yenilenmesine ilişkin olduğunu, kararın TTK 390.md uygun olarak alındığını, kararın pay sahiplerinin haklarına, şirketin yapısına ve organların devredilemez yetkilerine zarar vermediğini, bu karar ile YK Üyesine tek başına şirketi temsil kararı verilmediği gibi, genel kurulun münhasır yetkisi olan YK Üyelerinin azlinin de söz konusu olmadığını, kararın kanun hükümlerine ve usule hiçbir şekilde aykırılık teşkil etmediğini, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı şirketin 28/04/2021 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan 2 nolu kararın batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu yapılan yönetim kurulu kararının butlan şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Olaya uygulanması gereken TTK’nın 391.maddesi; “Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Özellikle;
a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan,
b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,
c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren,
d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin, kararlar batıldır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; davacı tarafça davalı şirket 28/04/2021 tarihli Yönetim Kurulu 2 nolu kararın dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle butlanı istenmiş ise de; kararının yönetim kurulunca yetkisi dahilinde alındığı, TTK’nın 391.maddesinde öngörülen kararın butlanı sonucunu doğuran nedenlerden hiçbirine uymadığı, diğer bir anlatımla alınan kararın butlan koşullarının bulunmadığı; diğer yandan, davacı tarafça ileri sürülen dava nedenlerinin şirket yöneticisinin azli davasının konusunu oluşturabileceği, eldeki davada dinlenemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin harç karar harcını karşıladığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.21/10/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı