Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2021/981 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/395 Esas
KARAR NO:2021/981

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/09/2014
KARAR TARİHİ:07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 18/08/2012tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin murisi …’nin … plakalı araçta yolcu olarak bulunurken geçirdiği kazada vefat ettiğini, kazada kusurunun olmadığını, aracın … A.Ş.ye ait kaza tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin mecut olduğunu, bu poliçeye istinaden yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, araca kesilen poliçenin kazadan sonra kesildiğinden bahisle taleplerinin red edildiğini, dolayısıyla aracın sebep olduğu zarardan dolayı sigortacılık kanunu ve … hesabı yönetmeliği gereğince … Hesabının sorunlu olduğunu, davacıların murisin ölümü ile desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin alacak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla adli yardım taleplerinin kabulü ile davacı … için 100 TL, Davacı … için 100 TL, Davacı … için 100 TL, Davacı … için 100 TL, Davacı … için 100 TL olmak üzere 500 TL destekten yoksunkalma tazminatının kaza tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte kaza tarihindeki limitle sınırlı olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza tarihi itibari ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin limitinin yaralanma halinde 225.000 TL, ölüm ve sakatlanma halinde 225.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde zorunlu trafik sigortası bulunmayan araç sürücüsünün kusur oranı ve gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, davanın araç malikine / sürücüsüne ihbarını, olayda müterafik kusur durumunun incelenmesi gerektiğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi talep edilemeyeceğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, kazaya karışan aracın ticari nitelikte olmadığını beyanla temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş müvekkili aleyhine yargılama giderine ve faize, ve vekalet ücretine karar verilmemesini, karar verilmesi halinde müvekkilinin sorumlu olduğu azami poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmasını red edilen kısım için yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH:
Davacılar vekili 04/01/2016 tarihli ıslah dilekçesinde; fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçelerinin ıslahı ile dava açılırken toplam 500 TL olan destekten yoksun kalma tazminat miktarını bilirkişi raporu doğrultusunda 224.500 TL arttırarak ıslahı ile toplamda 225.000 TL destekten yoksun kalmak tazminatının dava tarihinden itibaren kanuni faizde ve limitle sorumlu olarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı ilamı ile, davanın kabulü ile davacı … için 171.031,32 TL, davacı … için 11.485,47 TL, davacı … için 28.360,25 TL, davacı … için 5,743,21 TL, davacı … için 8.379,75 TL olmak üzere toplam 225.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibarden değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine dair karar verilmiş, mahkememiz kararı davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/02/2021 tarih 2020/74 Esas 2021/787 Karar sayılı ilamı ile;
“…1-Dava davacının yolcu olarak bulunduğu aracın kaza yapması sonucunda, meydana gelen ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44. maddesi (6098 S.K. m.58) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Davacıların desteği motorsiklette yolcu konumunda olup kaza tespit tutanağına göre kask kullanmamıştır ve otopsi raporuna göre ölüm nedeni genel beden travması, kafatası kırıkları, beyin doku harabiyeti, iç ve dış kanama olarak belirtilmiştir. Desteğin kasksız şekilde nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yapması ise sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir.
Mahkemece; öncelikle desteğin uygun olmayan şekilde kasksız motorsiklette yolculuk yaptığı değerlendirilerek, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre hükmedilecek tüm tazminatlar yönünden %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43. (6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir. Somut olayda, davalı vekilince desteğin araçta hatır yolcusu olarak bulunduğu iddia edilmiştir.
Somut olayda, soruşturma dosyasına göre ölen şahıslardan Türkmenistan uyruklu …’nin …’nun yanında tezgahtar olarak çalıştığı, Gürcistan uyruklu muris …’in de …’nun evinde tatil maksatlı misafir olarak kaldığı, motosikletin Nahit tarafından kiralandığı ve çalışan … tarafından anahtarın izinsiz alındığı, anlaşılmaktadır. O halde, karine olarak hatır taşımasının gerçekleştiği aksinin davacı tarafından ispatı gerekir. Destek yolcu ile dava dışı sürücünün arkadaş olup gezdikleri esnada kazanın meydana gelmesi nedeniyle olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken hatır taşımasının davalı tarafın ispat edilemediği gerekçesiyle hatır taşıması nedeniyle tazminatta indirim yapılmaması isabetli olmamış bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyularak bozma ilamı gereği belirlenen tazminatlardan öncelikle %20 oranında müterafik kusur indirimi, indirim yapılarak belirlenen tazminat miktarı üzerinden %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak davacıların talep edebileceği tazminat miktarları belirlenmiş, bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş kararları ile TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceği benimsendiğinden reddedilen miktar üzerinden davalı yararına yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE , davacı … için 109.460,04 TL, davacı … için 7.350,70 TL, davacı … için 18.150,56 TL, davacı … için 3.675,65 TL ve davacı … için 5.363,04 TL olmak üzere toplam 144.000,00 TL tazminatın dava tarihi olan 23/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-)Alınması gereken 9.836,64 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen toplam 801,2 TL harç ile davalı tarafından ödenen 14.568,55 bakiye karar harcından mahsubu ile davalı tarafından fazla ödenen 5.533,11 TL’nin karar kesinleştiğinde davalı yana iadesine davacı tarafından ödenen peşin 801,2 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
3-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 803,4 TL yargılama gideri ile 25,5 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
5-)Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 17.630,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine
6-)Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğden itibaren on beş günlük yasal süre içerisinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır