Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/386 E. 2022/356 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/386 Esas
KARAR NO :2022/356

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:04/06/2021

BİRLEŞENİSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/365

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:26/06/2021
KARAR TARİHİ:07/04/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında yapılmış satış vaadi sözleşmesi gereği toplam 2.700.000 TL bedelli 16 adet nama yazılı senedin müşteriden alındığını, akabinde vadesinde tahsil edilerek hesaba alacak kaydedilmek üzere … … Şubesine teslim edildiğini, senetlerin banka şubesi tarafından keşidecinin adresine en yakın şube olan … Şubesine gönderilmek üzere ulaştırma sırasında kaybolduğunun bildirildiğini, kaybolan çekler yönünden iptal davalarının açıldığını ancak, bir kısmının takiplere konu yapıldığını, eldeki davaya konu 31/05/2021 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli senedin… Ltd. Şti.cirosuyla davalı … firması tarafından Vakıflar bankasına ödememe protestosu çekilmesi için verilmesi ile ortaya çıktığını, dava konusu senedin davalıların eline geçtiğini, müvekkili şirketin sözde hamil görünen kişiye, diğer cirantaya herhangi bir borcu bulunmadığı gibi hukuki veya ekonomik ticari bir ilişki olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 31/05/2021 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli bononun iptali ile müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve bononun istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … Makine … A.Ş. ile… … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senedin müvekkili…’tan devir suretiyle müvekkili …’a verildiğini ancak, vadesinde ödenmemesi nedeniyle ödememe protestosu düzenlendiğini, senedin bedelsiz kalmış olması nedeniyle müvekkili … cirosu iptal edilerek senedin müvekkili…’a iade edildiğini, Bervenge Kuyumculuk tarafından …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından davaya konu senede ilişkin takibe geçildiğini, davacının dava dilekçesinde senedin kendisi tarafından cirolandığını ikrar ettiğini, bono üzerinde davacının senedi tahsilat için ciro ettiğine ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığını, bononun olağan şekildeki ciro hükümleri ile tedavül edildiğini, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Diğer davalı Tasfiye Halinde … … … Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaya tahsil amacıyla verilen bonoların … Şubesine iletilmek üzere kargo taşımacılığı esnasında kaybolduğunu, kaybolan bonolardan 31/05/2021 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli bononun …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından takibe konulduğunu, müvekkili bankanın zarara uğratıldığını, haksız takibe geçildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 31/05/2021 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli bononun kendilerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı açmakta herhangi bir hukuki yararı bulunmadığını, dava konusu senedin ticari ilişki kapsamında … … İnşaat Otomotiv Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkiline, satın alınan mal ve hizmet bedelinin ifası amacıyla teslim edildiğini, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Asıl davadan sonra başlatılan …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, takip alacaklısı davalı… … Ltd. Şti. tarafından, asıl davada davacı, asıl davada davalı … … İnş. … Ltd. Şti. ve diğer takip borçlusu keşideci … … Ltd. Şti. hakkında 31/05/2021 vade tarihli, 1.000.000 TL bedelli bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiği görülmüştür.
Asıl ve birleşen dava; takibe ve davaya konu bonodan dolayı davalılara borçlu olunmadığının tespiti ve istirdadı istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dava ile takip konusu bononun incelenmesinden; keşidecisinin dava dışı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti., lehtarının asıl davada davacı şirket olduğu, bononun adı geçen lehtarın cirosu ile asıl davada davalı … … İnş. … Ltd. Şti.’ne, bu şirketin cirosu ile asıl ve birleşen davada davalı… … Ltd. Şti.’ne geçtiği, bunun cirosundan sonraki son ciranta diğer davalı … Makine … A.Ş.’nin cirosunun iptal edildiği; asıl dava tarihinden sonra alacaklı… … Ltd. Şti. tarafından, müracaat borçluları asıl davada davacı şirket … … A.Ş., asıl davada davalı … … İnş. … Ltd. Şti. ve keşideci … … Ltd. Şti. hakkında takibe girişildiği anlaşılmaktadır.
Asıl dava yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Asıl davaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 778/1-a maddesinin yollamasıyla aynı yasanın 686.maddesi “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.
Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, birinci fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir.
Somut olay bakımından, davacı taraf dava ve takip konusu bononun tahsil amacıyla verildiği … … Şubesi’nden, … Şubesine gönderildiği sırada çalındığını ve üzerinde tahsil cirosuyla tedavüle çıkartıldığını ileri sürmüş ise de;
Yukarıda açıklandığı üzere bonoda davacının cirosunun bulunduğu ve bu şekilde ciranta davalı … …’e verildiği, adı geçen şirketin de bonoyu ciro ederek diğer hamil davalı…’a verdiği, bu şirketin de cirosu ile davalı … Makine’ye geçtiği ancak, daha sonra son ciranta …’un cirosunun iptal edildiği, dolayısı ile ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı; bunun yanında davacının cirosunun tahsil cirosu olduğuna ilişkin herhangi bir şerhin bulunmadığı, davacı tarafça imzaya da itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre; ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmayan dava konusu bono yönünden, TTK’nın 778.md yollamasıyla 686.md gereğince yetkili hamil olduğu anlaşılan takip alacaklısı davalı… tarafça, müracaat borçluları davacı şirket ile davalı … … ve diğer takip borçlusu keşideci şirket hakkında girişilen takipte yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, hamilin dava konusu bonoyu kötüniyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır bir kusurunun da ispatlanamadığı; kaldı ki bonodaki imzaya da herhangi bir itirazda bulunulmadığı; diğer davalıların da takip alacaklısı olmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine karar verilmiş; mahkememizce verilen 11/06/2021 tarihli karar ile dava konusu bononun icra takibine konulmamasına karar verilerek kararın infaz edildiği ve İİK’nın 72/4. maddesindeki tazminat koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı borçlunun tazminata mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacının da kabulünde olduğu üzere takip ve dava konusu bononun davacı bankaya tahsil amacıyla verildiği, davacının ciro silsilesinde herhangi bir imzasının bulunmadığı gibi bu yönde herhangi bir iddianın ileri sürülmediği ve bu nedenle davacı bankanın dava konusu bononun müracaat borçlusu olmadığı; yukarıda değinildiği üzere, bonoyu elinde bulunduran takip alacaklısının TTK 686/2.md gereğince bonoyu kötüniyetle iktisap ettiğinin veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğunun ispatlanamadığı anlaşıldığından birleşen davanın da reddine; birleşen dava yönünden alacaklı taraf tazminat isteminde bulunmuş ise de; takip ve dava konusu bono nedeniyle alacaklının davacıya müracaat hakkının bulunmadığı, dolayısı ile bu davacı yönünden tedbir kararı verilmiş olsa bile davacıya başvurulamayacağı anlaşıldığından davalı alacaklının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine,
2-İİK.’nın 72/4.maddesi gereğince asıl dava yönünden bono bedeli üzerinden %20 oranınde hesaplanan 200.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalı… … Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne ödenmesine,
3-Birleşen dava yönünden koşulları gerçekleşmediğinden davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
Asıl dava yönünden;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince asıl dava yönünden alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 17.077,50 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 16.996,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Asıl davada davalılar… … Ltd. Şti. ve … Makine … A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 67.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Birleşen dava yönünden;
6-Birleşen davada davacı taraf harçtan muaf olmakla aleyhine red harcı takdirine yer olmadığına,
7-Birleşen davada davalı… … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, asıl davada davacı … … A.Ş., asıl ve birleşen davada davalı… … Ltd. Şti. ile davalı … Makine … A.Ş., ihbar olunan … … Şti., birleşen davada davacı vekillerinin yüzlerine karşı, asıl davada davalı … … … Şti.’nin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022

Başkan 38817
Üye 218992
Üye 190113
Katip 156573
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.