Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/34 E. 2021/1042 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/34 Esas
KARAR NO:2021/1042

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/01/2021
KARAR TARİHİ:16/12/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının yetkilisi olduğu … A.Ş. arasında yapılmış MoU Sözleşmesi gereği, müvekkili tarafından sözleşmede öngörülen 200.000 USD’nin davalı tarafa ödenmesine rağmen, davalının üstlendiği edimleri yerine getirmediğini, davalının ortaklığa aykırı hareket ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin zımnen sona erdiğini ve işlevsiz kaldığını, müvekkili tarafından yapılan ödemenin yapılan ihtara rağmen iade edilmemesi nedeniyle 200.000 Euro alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında yapılmış 03/09/2019 tarihli hisse satın alma protokolü (MoU) kapsamında davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle ana sözleşmenin imzalanamadığını; sözleşmeye konu %50 hissenin bedelinin 3.500.000 USD olarak kararlaştırıldığını, toplam tutara karşılık davacı taraf 200.000 USD ödemesinin düşük tutarlı olduğunu ve ödemenin kapora olarak ödendiğini, davacının sözleşme kapsamındaki ödemelerini yerine getirmediğini; sözleşmenin feshinin şu aşamada gündemde olmadığını ve bu yönde usulüne uygun herhangi bir girişimde bulunulmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak hisse devrine ilişkin ön protokol gereği ödenen ve iadesi gereken 200.000 Euro’nun ve işlemiş faizinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; taraflar arasında yapılmış hisse devrine ilişkin ön protokol gereği davacı tarafça davalıya ödendiği ve sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinden dolayı iadesinin gerektiği ileri sürülen yabancı para alacağının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, İİK’nın 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davalarında davalı hakkında usulüne uygun başlatılmış bir takibin varlığı bu davalara özgü bir dava şartı olup, borçlu hakkında usulüne uygun takip başlatılmamış ise itirazın iptali davası dinlenemez.
HMK’nın 115.md gereğince dava şartlarının bulunup bulunmadığı yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır ve noksanlığın belirlenmesi halinde davanın usulden reddine karar verilir.
Diğer yandan, takip tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken İİK’nın 4949 sayılı Kanun ile değişik 58/3.maddesinde, alacaklı yabancı para alacağının hangi tarihteki Türk Lirası karşılığını istediğini belirtmesi gerektiği;
818 sayılı BK’nın 83.maddesinde ise, yabancı para alacağının vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığını isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda alacaklı davacı taraf, takip talebinde taraflar arasında hisse devrine ilişkin yapılmış ön protokol gereğince davalıya yapılan ve dilekçede ileri sürülen nedenlerle iadesi gerektiği ileri sürülen, 200.000 USD asıl alacak ve 2.666 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 202.666 USD yabancı para alacağının aynen tahsili amacı ile icra takibi başlatmıştır. Davacı alacaklının bu talebi, yukarıda açıklandığı üzere İİK’nın 58/3.maddesine aykırıdır. Dolayısıyla, davacı alacaklı tarafça usulüne uygun takip başlatılmadığı anlaşılmakta olup, açıklanan nedenlerle davalı hakkında başlatılmış usulüne uygun takip bulunmadığından davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı takip borçlusu hakkında usulüne uygun başlatılmış bir takip bulunmadığından Dava Şartı Yokluğu Nedeni ile Davanın Usulden Reddine,
2-Davanın usulden reddedilmiş olması dikkate alınarak koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 17.683,34 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 17.624,04 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 16/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı