Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2021/995 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/310 Esas
KARAR NO:2021/995

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:15/02/2021
KARAR TARİHİ:09/12/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; dava dışı şirketten sipariş karşılığı almış olduğu … Şubesine ait 3 adet toplam 7.050 TL bedelli çekleri, para çevrilmesi amacıyla davalı …’na verdiğini, daha sonra bu kişi tarafından çeklerin olumsuz çıktığından bahisle paraya çevrilmediğini, bunun üzerine dava dışı şirketi arayarak siparişi iptal ettiğini, çekleri davalı …’ndan alacağını bildirmesine rağmen çeklerin kendisine iade edilmediğini; anılan davalı tarafından çekler karşılığı kendisine hiçbir mal, emtiya ve nakit para verilmediğini, çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığını ve çeklere ilişkin …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların maddi ve manevi tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olduğunu, müvekkili ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin takip dosyasını diğer davalı …’dan temlik aldığını, davada ispat yükünün davacıya ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Eldeki davaya ilişkin olarak getirtilip incelenen …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası içeriğinden; 3 adet çeke dayalı olarak davalı takip alacaklısı … tarafından söz konusu çeklerdeki dava dışı keşideci ile davacı lehtar hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiği, daha sonra alacağın davalı …’ya temliki üzerine adı geçen tarafından takibe devam edildiği görülmüştür.
Yine takip ve dava konusu çeklerin incelenmesinden, söz konusu çeklerin dava dışı … … Ltd. Şti. tarafından hamiline keşide edilerek davacı takip borçlusu …’na teslim edildiği, adı geçenin cirosuyla diğer davalı …’na teslim edildiği ve bu kişinin de cirosu ile takip alacaklısı …’a geçtiği, bankaya ibraz edilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle son hamil …’ın yukarıda değinildiği şekilde takibe giriştiği, çeklerin ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığı görülmüştür.
Dava; davaya konu takibe dayanak çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borçlu olunmadığı ileri sürülmüş ise; alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamak yükümlülüğü alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren borçlu taraftadır.
6102 sayılı TTK’nın 818/1-e maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 687.maddesi; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmünü içermektedir.
Bu bilgilere göre somut olaya bakıldığında,;
Davalılardan … takip alacaklısı olmadığından ve davacı tarafa yönelik herhangi bir alacak talebinde bulunmadığından bu davalıya yönelik açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılara yönelik açılan dava yönünden;
Yukarıda değinildiği gibi takip konusu çeklerin davacı tarafça ciro edilerek …’na teslim edildikten sonra adı geçenin cirosuyla takip alacaklısı davalıya teslim edilmesi nedeniyle davalı … ve dolayısıyla alacağı temlik alan … 3.kişi konumundadırlar. Bu durumda yukarıda değinilen TTK’nın 818.maddesinin yollamasıyla aynı yasanın 687.maddesi gereğince davacı kişisel nitelikteki def’ilerini bu davalılara karşı ileri süremez. Diğer yandan, davacı adı geçen davalıların kötüniyetli olduklarını, çeki iktisap ederken bile bile kendisinin zararına hareket ettiklerini de kanıtlayamamış, bu konuda herhangi bir kanıt da dosyaya sunmamıştır. Bunun yanında davacının takibe dayanak çeklerdeki cirolara yönelik herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davanın reddine; işbu dava ile takip durdurulmadığından ve bu nedenle koşulları oluşmadığında davalı …’nun tazminat isteminin de reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı …’nun tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 120,40 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 61,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı asil ile davalılardan Leon vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 09/12/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı