Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/304 E. 2021/695 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/304 Esas
KARAR NO:2021/695

DAVA:Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ:26/04/2021
KARAR TARİHİ:29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı 2010 model … … … … … marka beyaz renkli … … şase numaralı otobüsün davalı sigorta şirketince “Genişletilmiş Kasko” adı altında … poliçe numarasıyla sigortalandığını, anahtar ile çalınma, aracın veya araç parçalarının çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi hususlarının poliçe teminat kapsamına dahil olduğunu, anılan kasko sigortasının poliçe başlangıç tarihinin 27/05/2014, bitiş tarihinin ise 27/05/2015 tarihi olduğunu, müvekkiline ait otobüsün “araç kiralama sözleşmesi” ile 27/05/2014 – 27/11/2015 tarihleri arasında dava dışı …. Ltd. Şti. adlı bir firmaya kiralandığını ve aracın kiracıya teslim edildiğini, otobüs kiracıdayken 2014 yılında çalındığını, meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak müvekkili tarafından … Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yapıldığını, şikayet dosyasının verilen yetkisizlik kararı ile … CBS’ye gönderildiğini ve burada …/… Soruşturma numarasını aldığını, soruşturma dosyasının daha sonra … Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiğini ve …/… Soruşturma numarasına kaydının yapıldığını, savcılık soruşturmasının halen devam ettiğini, soruşturma devam ederken 17/11/2014 tarihinde zararın sigorta poliçesinden karşılanması için müvekkili tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, başvuru üzerine … numaralı hasar dosyasının açıldığını, davalı sigorta şirketince müvekkiline verilen cevapta savcılık soruşturma dosyasının sonucunun beklenildiğinin bildirilerek herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin ödeme yapmamasının hukuka uygun olmadığını, müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan sözleşmede belirtilen tüm yükümlülüklerin müvekkili tarafından yerine getirdiğini, müvekkilinin aracını kiralayarak gelir elde ettiğini, ancak aracın çalındığı günden itibaren ciddi miktarda gelir kaybına uğradığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; müvekkilinin kasko sigortalı aracının çalınması nedeniyle meydana gelen zararının ileride artırılmak üzere şimdilik 15.000,00-TL.’lik kısmı ile araçtan mahrum kaldığı günlere karşılık uğradığı gelir kaybı zararının ileride belirlenebilir olduğunda artırılmak üzere şimdilik 1.000,00-TL.’sinin olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin “… Mah., … Sok., No:…, … …, …-…/…” olduğunu, müvekkili aleyhine ikame edilecek davalarda … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu ve mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, sigorta sözleşmesinden doğan bütün taleplerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 (iki) yıl içinde zamanaşımına uğrayacağını, dolayısıyla davacının taleplerinin de zamanaşımına uğradığını, davacı tarafa sigorta poliçesi kapsamında kazanç kaybına yönelik herhangi bir teminatın verilmemiş olduğunu, bu nedenle davacının kazanç kaybına yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirketi temerrüde düşürmeden huzurdaki davayı açtığını, müvekkili şirketin cezai soruşturma tamamlanana kadar tazminat ödemesini bekletme hakkının bulunduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; öncelikle davanın esasına dahi girilmeksizin usulden reddine, davanın zamanaşımına uğrayan talepler yönünden reddine, ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacıya ait ve davalı sigorta şirketi nezdinde Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı otobüsün (aracın) çalınması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararların tazminine yönelik olarak açılmış maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi, … CBS’nin Soruşturma dosyası, … CBS’nin Soruşturma dosyası, … CBS’nin Soruşturma dosyası, sigorta şirketinin hasar dosyası, araç kiralama sözleşmesi, arabuluculuk son tutanağı, ekran görüntüleri, davacıya ait aracın emsal değer görüntüleri, tanık beyanı, uzman görüşü, bilirkişi incelemesi, keşif ve diğer hukuki delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; Savcılık soruşturma dosyası, … numaralı Kasko Sigorta Poliçesi, … numaralı hasar dosyası, emsal yargı kararları, keşif, tanık beyanı ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili yasal süresi içerisinde dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde açıkça; müvekkili şirketin adresinin “… Mah., … Sok., No:…, … …, …-…/…” olduğunu, müvekkili şirket aleyhine ikame edilecek davalarda … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini belirterek dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir. Bu nedenle mahkememizce işin esasına girilmeden öncelikle, davalı tarafın yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmiştir.
6100 sayılı HMK.’nun 116. maddesinde ilk itirazlar düzenlenmiştir. İlk itirazlar süreye tabi olup, davaya cevap süresi olan 2 hafta içerisinde ileri sürülmeleri gerekir.
HMK.’nun 116/1-a maddesine göre mahkemenin yetkisinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazı ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. HMK.’nun 117/1. maddesine göre ise ilk itirazların yasal cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yasal süresi içerisinde ileri sürülen yetki itirazı mahkemece kabul edilirse yetkisizlik kararı verilir. Yetki itirazı eğer süresi içerisinde ileri sürülmez ise yetkisiz mahkeme artık yetkili konumuna gelerek davayı görüp karara bağlar.
Huzurdaki dava sigortalı davacı tarafından kasko sigortasına dayalı olarak sigorta şirketi aleyhine açılmış tazminat davasıdır.
HMK.’nun 6/1 maddesine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. … Bilgi Bankası’ndan temin edilerek dosya içerisine alınan davalı sigorta şirketine ait firma sicil bilgilerine göre; davalı şirketin sicil adresi …/… bulunmaktadır Yani somut olayda, davalı şirketin yerleşim yerin adresinin … ili, … ilçesi sınırlarında olduğu açıktır. Davacı …’in ikamet adresi ise …’dir. Açıklanan nedenlerle HMK.’nun 6/1. maddesi gereğince eldeki davada genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı …’un bağlı bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket vekili, süresinde sunduğu cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dosyanın yetkisizlik kararı verilerek … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir. Mevcut bu durum karşısında, davalı şirket vekilinin süresinde yapmış olduğu yetki itirazının yerinde bulunduğu gözetilerek ve yukarıda açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin yetkisizlik sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, davalının yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin yetkisizliğine,
2-Davaya bakmaya … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır