Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/302 Esas
KARAR NO:2023/485
DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:24/04/2021
KARAR TARİHİ:13/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar … ‘ ın ve … ‘ in müvekkil nezdinde … Nolu Kredi Borcuna Ait Kat İhtarnamesine ait borcundan kaynaklanan alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasında 293.885,15 TL bedelinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar işbu takibe ilişkin borcun tamamına ,faize, aiz oranlarına ve diğer tüm fer’ilere itiraz ettiğini, davalıların itiraza ilişkin iddialarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davalılar itiraz dilekçesinde borcun tamamına, faize ve faiz oranları ile diğer tüm ferilerine itiraz etmişse de, takibe ilişkin Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere, itiraz eden davalıların sözleşmede imzası bulunmakta olduğunu, … Nolu Kredi Borcuna Ait Kat İhtarnamesi borçları davalılar tarafından ödenmemiş olup, müvekkil bankanın alacağının muaccel olduğunu, bu nedenle …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasında davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından yapılan itirazdaki amaç, meşru ve haklı alacaklı müvekilin alacağına kavuşmasını engellemek ve alacağını konusuz bırakmak olduğunu, bunun üzerine 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun (“7155 sayılı Kanun”) ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklendiğini, yeni düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirildiğini, taraflarınca arabuluculuk dava şartı yerine getirilmiş olup, arabulucu anlaşmazlık tutanağı ” E-İmzalı Olarak ” dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davalarının kabulüne karar verilmesini, davalıların haksız borca, faize, faiz oranlarına ve diğer tüm fer’ilere itirazının iptaline , davalılar aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz eden davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalılar herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalılar tarafından …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalılar aleyhine …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile “… NOLU KREDİ BORCUNA AİT KAT İHTARNAMESİ” dayanak gösterilerek 244.030,81 TL asıl alacak, 276,91 TL ihtar gideri, 22.378,80 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.118,94 TL %5,00 BSMV ve 25.753,71 TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 293.559,17 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04/11/2020 tarihinde borçlulara tebliğ edildiği, borçlular tarafından 09/11/2020 tarihinde süresi içerisinde yapılan itiraz ile takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 24/04/2021 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı banka ile davalılardan …arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı İsmail Biçer’in genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğu, uyuşmazlığın kredi sözleşmesi nedeni ile davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi Mevlüt Şengür tarafından sunulan 24/10/2022 tarihinde sunulan rapor ile davacının davalılardan genel kredi sözleşmesi nedeni ile 292.693,80 TL alacak talebinde bulunabileceği rapor edilmiş, bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli denetime açık olmakla mahkememizce hükme esas alınmış, bilirkişi raporu dikkate alınarak davalılar tarafından yapılan itirazın toplam 292.693,80 TL alacak yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin likit olduğu ve davalının takibe itirazda haksız olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin itirazın iptaline karar verilen kısım yönünden kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalılar tarafından …. İcra Dairesi’ nin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 244.030,81 TL asıl alacak, 276,91 TL ihtarname masrafı, 21.554,64 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.077,73 TL BSMV ve 25.753,71 TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 292.693,80 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 58.538,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalı … ‘ ın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 19.993,91 TL karar ve ilam harcının 4.312,19-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 15.681,72 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından ödenen 4.312,19 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine.
6-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 59,30 TL başvuru harcı ile 4.494,81 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.554,11 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 4.535,65 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 43.977,13TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL arabulucu ücretinin davalılardan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır