Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2022/536 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/241 Esas
KARAR NO :2022/536

DAVA:Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ:17/05/2016
KARAR TARİHİ:02/06/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %45 hisseli ortağı olduğunu, müvekkilinin bilgisi dışında ve münhasıran yetkilendirdiği bir temsilcisi olmadığı halde şirket Genel Kurul Kararı ile ortaklıktan çıkarılma davası devam etmekte olan şirket ortaklarından …’in süresiz ve sınırsız yetki ile müdür olarak seçildiğini, hukuka aykırı olarak müdür seçilen ortağın kendisi hakkında devam eden davadan şirket vekilini azlederek şirket müdürü sıfatıyla feragat ettiğini ve aleyhine açılan davayı sonlandırdığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle … 33. Noterliğinin 04/03/2016 tarih, 1439 sayı ile onaylı davalı şirketin Genel Kurul Kararının ve bu Genel Kurul Kararı doğrultusunda müdür seçilen …’in davalısı olduğu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından ortaklıktan çıkrama davasında yapılan feragat işlemlerinin ayrı ayrı butlanının tespitine, aksi takdirde iptallerine, dava sonuna kadar davalı şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının genel kurul toplantısından haberi olduğunu, davacının vekili olan annesi …’nin önceki toplantılarda da davacıyı temsil ettiğini, toplantıya çağrı müvekkili tarafından yapılmadığını, genel kurul toplantısının usulüne uygun yapıldığını ve gerekli yasal koşulları taşıdığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 25/10/2018 tarih ve 2016/554 Esas- 2018/1039 Karar sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2019/304 E, 2021/225 sayılı kararıyla; “Dava; davacıların murisi tarafından açılan müdür …’in davalısı olduğu ortaklıktan çıkarma davasında yaptığı feragat işleminin butlanının tespitine ilişkindir. HMK’nun 324. maddesine göre; “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır…. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.”
HMK’nın 324. maddesi uyarınca delil avansının yatırılmaması halinde, tarafın o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı düzenlenmiş olup, bu durumda mahkemenin davayı mevcut delil durumuna göre değerlendirerek karar vermesi gereklidir. Diğer deliller ile dava kanıtlanamamışsa, delil avansının kesin süreye rağmen yatırılmaması halinde davanın usulden değil, esastan reddi gerekir.
Somut olayda davacı vekiline 06.06.2017 tarihinde bilirkişi ücreti 1.400- belirlenerek,17.07.2017 tarihinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği,bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme yapılamadığı,inceleme yapılamadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Ancak ara kararı verildiği tarihte davacının dosya içinde 110- TL gider avansı mevcuttur.Hakim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir şekilde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.Mahkemece 06.06.2017 tarihli celsede bilirkişi ücretinin yatırılması için davacı vekiline kesin süre verilmiş ve yasal sonuçları hatırlatılmış ise de davacının 110-TL gider avansının düşülerek kalan bakiye için kesin süre verilmesi gerekirken ,ücretin tamamının yatırılması için kesin süre verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle verilen kesin süre geçersiz olup buna bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi yerinde olmadığından,bilirkişi incelemesi için yeniden ara kararı verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden…” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK.’nun 353(1)a-6 gereği kaldırılmıştır.
İstanbul BAM kararı uyarınca, davacı tarafa bilirkişi ücretini yatırmak üzere kesin süre verilmiş, verilen sürede bilirkişi ücretinin yatırıldığı görülmüştür.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden dava konusu yapılan genel kurul kararının butlanla malul olup olmadığının veya iptalinin gerekip gerekmediğinin, dava dilekçesinde belirtilen diğer taleplerin yerinde olup olmadığının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler malimüşavir T. … ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 16/05/2022 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; hakkında ortaklıktan çıkarma davası açılan ortağın müdürlüğe seçilmesini engelleyici bir kanun hükmü bulunmadığı, buna karşın, hakkında ortaklık ilişkisini çekilmez kılan haklı sebeplere dayanılarak çıkarma davası açılan ortağın müdürlük görevin seçilmesi dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi, dürüstlük kuralının görünüm şekillerinden biri olan çelişkili davranış yasağına da aykırılık oluşturduğu, bu hususun mahkemenin takdirinde olduğu; nitekim dava dışı …’in müdürlüğe seçildikten sonra bu sıfatıyla atadığı şirket avukatının, ortaklıktan haklı nedenle çıkarılma davasından feragat ettiği; bu konuda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı;
Tek başına şirketi temsile yetkisi haiz olmayan dava dışı … tarafından raporda açıklandığı üzere ortak sıfatıyla genel kurulun toplantıya çağrılmış olması durumunda dava konusu genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olduğu ileri sürülebilse dahi, davalı şirketin tüm pay sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunduğu, bu durumda çağrısız genel kurul şartlarının da somut olayda mevcut olması sebebiyle yapılan toplantının geçerli kabul edilmesi gerektiği; genel kurulun geçerli olduğu kanaatine varılması halinde, dava dışı …’in müdürlüğe seçilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve bu sebeple iptal şartının somut olayda gerçekleştiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapora yönelik itirazlar yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; miras yoluyla hissedar olan davacıların murisinin davalı şirketin 03/03/2016 tarih ve … 33. Noterliğinin 04/03/2016 tarih, 1439 sayı ile tasdikli genel kurul toplantısına iştirak ettiği, iptali istenilen dava konusu gündem maddesinin anılan kısmına olumsuz oy kullandığı ve muhalefetini tutanağa yazdırdığı; dolayısıyla davacının gündem maddelerine bağlı alınan kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, her ne kadar toplantısına çağrının usulsüz olduğunu ileri sürerek alınan kararların butlanını talep etmiş ise de; toplantıya çağrının usulsüzlüğünün tek başına alınan kararların doğrudan butlanı sonucunu doğurmayacağı, dava konusu kararların ancak iptalinin istenebileceği; kaldı ki, benimsenen bilirkişi raporunda açıklandığı üzere, davalı şirketin tüm pay sahiplerinin veya temsilcilerinin toplantıda hazır bulunduğu, genel kurul toplantısı bu şekilde yapılarak karar alındığı ve eldeki iptal davasının da açıldığı; dolayısıyla değinilen nedenlere dayalı olarak genel kurulda alınan kararın yokluk ve butlanının talep edilemeyeceği anlaşıldığından bu konudaki iddialar yerinde görülmemiştir.
Davaya konu genel kurul kararının iptali istemi yönünden yapılan yargılama sonrasında; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, hakkında ortaklıktan çıkarma davası açılan ortağın müdürlük görevine seçilmesine yasal bir engel bulunmamakla birlikte dürüstlük kurallarına uygun düşmediği; dolayısıyla alınan bu kararın 6102 sayılı TTK’nın 445.md gereğince iptalinin gerektiği anlaşıldığından davalı şirketin 03/03/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında …’in şirket müdürü seçilmesine ilişkin alınan kararın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Bunun yanında davacı taraf ortaklıktan çıkarma davasından feragatin butlanı istemiş ise de; mahkemece verilen feragat kararına karşı her türlü kanun yolunun açık olduğu, bu yönde ileri sürülen iddiaların eldeki davada dinlenilmesine yasal olanak bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafın bu yöndeki isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı şirketin 03/03/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında …’in şirket müdürü seçilmesine ilişkin alınan kararın iptaline,
2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile 51,50 TL harcın davalıdan mahsubu ile maliyeye gelir kaydına,
4-Davacılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
5-Reddedilen yönden, davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 263,60 TL tebligat giderlerinin toplamı 2.326,30 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.163,15 TL’sinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 02/06/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.