Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/208 E. 2021/896 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/208 Esas
KARAR NO:2021/896

DAVA:Tazminat (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/03/2020
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili 08/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığını, ancak uzun süreden beri devam eden sözleşmesel bir ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıların yolculara verdiği taşıma hizmetinin gerçekleşebilmesi için minibüs tipi aracını sağladığını, davalıların yaptığı taşımacılık hizmetinden çok büyük miktarda gelir elde ettiğini ve müvekkiline de hizmet bedeli olarak komisyon ödemesi yapıldığını, müvekkilinin davalı …’le olan uzun süreli ilişkisi uyarınca çeşitli yatırımlar yaptığını, … standartlarında araç temin ettiğini, bu aracı … standartlarına göre dizayn ettiğini, … standartları gereği araca sürücü istihdam ettiğini, fakat davalıların tek taraflı olarak akdi ilişkiyi sonlandırması neticesinde müvekkilinin birçok zarara (araç satın alınması için kullanılan krediler, aracın dekorasyonu için yapılan masraflar, kazanç kaybı gibi) uğramasına sebep olduklarını, müvekkilinin davalılarla girdiği iş görme sözleşmesi hükümlerine göre yaptığı masrafların ve uğradığı zararların davalıların haksız ve hukuka aykırı tek taraflı fesihleri nedeniyle meydana geldiği tarihlerden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi gerektiğini belirterek, müvekkilinin uğradığı zararlar ve yaptığı giderlerin karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalıların … sistemine kaydolunması için davacıdan istediği şirket kurulumu ve firmanın mutad giderleri için 2.000,00-TL., D2 belgesi, Ulaştırma Bakanlığı taşıt kartı, TÜRSAB üyelik ücreti, Kültür ve Turizm Bakanlığı A grubu seyahat acentası işletme belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi için 2.000,00-TL., araç servis, bakım ve muayene ücreti, araç kasko ücreti, noter ücreti, … yol ve güzergah belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti için 500,00-TL., davalıların şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için 2.500,00-TL., araç için ödenen finansman faizi ve değer kaybı için 2.800,00-TL., yoksun kalınan miktar için 100,00-TL., eksik ödenen komisyon ve alacak bedelleri için 100,00-TL. olmak üzere toplam 10.000,00-TL.’nin tahakkuk / arabuluculuk başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; …’in 2014 yılı itibariyle İstanbul’da hizmet vermeye başladığını ve Türkiye’de iki ana teknoloji hizmeti sunduğunu, bunlardan … Taksi hizmeti ile İstanbul’daki ticari sarı taksi şoförleri ile taksi arayan yolcuların … mobil uygulaması üzerinden sağlanan teknoloji sayesinde bir araya getirildiğini, … … hizmetiyle ise taksi taşımacılığından farklı koşullar altında hizmet veren, Karayolları Taşıma Yönetmeliği’ne göre düzenlenen D-2 yetki belgesine ve … tarafından düzenlenen yol güzergâh belgesine sahip, vergi mükellefiyeti tesis ettirmiş veya kurulu şirketi olan taşımacılar ile bu hizmetten yararlanmak isteyen yolcuların … mobil uygulaması üzerinden sağlanan teknoloji sayesinde bir araya getirildiğini, ancak bu hizmetin 31 Mayıs 2019 tarihi itibariyle sonlandırıldığını, … uygulaması ve … adlı hizmetlerin Türkiye’de diğer davalı …. şirketi tarafından sunulduğunu, diğer davalı ….’nin müvekkili … …’den tamamen farklı ve ayrı bir şirket olduğunu, …. ile davacı arasında yazılı bir sözleşme olmadan davacının … sistemine kabulünün söz konusu olamayacağını, … …’in ise bu sözleşmeye taraf olmadığını, …’in davacıya kendi aracını kullanarak taşıma hizmeti sağlayabilmesi için bir platform sunduğunu, … uygulamasının sahibinin diğer davalı …. olduğunu ve müvekkili … …’in bu uygulama üzerinde hiçbir kontrolü veya mülkiyet hakkı bulunmadığını, … …’in tek faaliyetinin davacı ile diğer davalı …. arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak pazarlama ve destek hizmetleri sunmaktan ibaret olduğunu, bahse konu pazarlama ve destek hizmetlerinin ise dil engeli, saat farkı gibi pratik ve lojistik ihtiyaçları karşılamaya yönelik olduğunu, diğer ülkelerde de bu tür pazarlama ve destek ofislerinin mevcut olduğunu, … …’in …. için pazarlama ve destek sağlamak dışında hiçbir kontrolü ve yetkisi bulunmadığını, … uygulamasına ilişkin tüm teknolojik hizmetler ve nakit akışının diğer davalı …. üzerinden gerçekleşmektiğini, huzurdaki davanın müvekkili … … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunmadığını, …’in Türkiye’deki faaliyeti hem fiilen hem de hukuken imkânsız hale geldiğinden müvekkili … …’in de pazarlama ve destek hizmeti sağlama borcunun TBK.’nun 136. maddesi uyarınca sona erdiğini belirterek ve dilekçede açıklanan diğer nedenlerle, öncelikle davanın müvekkili şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, bu talepleri kabul görmez ise mesnetsiz ve ispatlanamayan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından ilk önce “1 nolu davalı” olarak Hollanda’da mukim …., “2 nolu davalı” olarak ise eldeki davanın davalısı … LTD. ŞTİ. gösterilmek suretiyle yine mahkememizin 2020/166 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan davanın (2020/166 E. sayılı dosyanın) 24/03/2021 tarihinde yapılan duruşmasında mahkememizce verilen ara karar gereğince; dosyamız davalısı … LTD. ŞTİ. aleyhine açılan davanın 2020/166 Esas sayılı dava dosyasından tefrikine karar verildiği, sonrasında mahkememizin yukarıda yazılı 2021/208 E. sayılı esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı …’ın … sisteminden çıkarılması nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü maddi zararlarının tazminine yönelik olarak açılmış tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; arabuluculuk tutanağı, bilirkişi incelemesi, tanıkların ifadeleri, araç alış ve satış belgeleri, … uygulama görüntüleri, aracın içine yapılan masrafları gösterir belgeler, aracın taşımacılık yapabilmesi için aldığı izin ve belgeler, aracın taşımacılık yapabilmesi için yapılan masrafları gösterir belgeler, sigorta, poliçe, kasko, muayene, servis bakım belgeleri, yemin, keşif, davalının ilgili tüm kayıtları, banka hesabı kayıtları ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı … Ltd. Şti. delil olarak; cevap dilekçesi ekindeki belgeler, bilirkişi incelemesi, ticaret sicil gazetesi kayıtları, keşif, tanık beyanı, uzman görüşü ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Kısaca belirtmek gerekirse …, akıllı telefon üzerinden hizmet veren bir yolcu taşıma uygulamasıdır. Telefona yüklendikten sonra kullanıcılara gidecekleri yere götürecek ulaşım aracını tespit etme, bulma, çağırma, fiyatını ve güzergahını belirleme hizmeti vermektedir.
…, dünya çapında hizmet veren ve ülkemizde de 2014 yılından bu yana …, … ve …’de faaliyet gösteren bir uygulama olup, uygulamaya dâhil olan araçların uygulama üzerinden şehir içi ulaşım hizmeti talep eden kişilere taşımacılık hizmeti sunmaları esası üzerine kurulu bir bistendir. Müşteri durumundaki yolcu, kredi kartı bilgilerini … ile paylaşmakta, cep telefonu uygulaması üzerinden doğrudan …’le temasa geçerek yapmak istediği yolculuğa dair bilgileri …’e iletmekte, … ise yine uygulama üzerinden müşteriye kendisine bu hizmeti sunabilecek en yakın ve/veya uygun sürücüleri (araçları) yönlendirmektedir. Yolculuk sona erdiğiğinde ise ücret bizzat … tarafından yolcunun uygulamaya tanımlı kredi kartından otomatik olarak tahsil edilmektedir. Tahsil edilen bu ücretin bir kısmı …’e ait olduğundan, …’e ait kısım kesildikten sonra araç sahibine (sürücüye) ödeme yapılmaktadır. Özetle … uygulaması; 1-Yolcu, 2-Sürücü ve 3-… olmak üzere üçlü bir ilişki üzerine kuruludur.
Dosyamız davalısı … Ltd. Şti. ile dosya davacısı … arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme bulunmadığı bizzat davacı yanın kabulündedir. Davacı tarafça taraflar arasında var olduğu iddia edilen ticari işgörme sözleşmesinin ispatı noktasında dosyaya davalı … Ltd. Şti. yapılmış olan herhangi bir yazışma, bilgi ve belge sunulmamıştır. Davacı tarafça dosyaya bir takım belgeler ve yazışmalar sunulmuş ise de; sunulan belge ve yazışmaların dosya davalısı … Ltd. Şti. ile değil, dava dışı … … ile ilgili olduğu görülmektedir. Ayrıca davacı tarafça … … ile davalı … Ltd. Şti. arasında imzalanmış ve davalı şirketin dava dışı … …’nin temsilcisi olduğunu gösterir herhangi bir sözleşme, belge veya delil de dosyaya sunulmamıştır.
Mahkememizce her ne kadar 30/06/2021 tarihli duruşmada verilen 3 nolu ara karar ile deliller toplandıktan ve başkaca bir eksik husus kalmadığı anlaşıldıktan sonra talep edilmesi halinde celse arasında oluşturulacak ara karar ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ise de; 17/11/2021 tarihli duruşmada tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile dosyada mevcut delillerin uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu, böylece tahkikatın devamını gerektirir bir durumun kalmadığı kanaatine varılarak “bilirkişi incelemesi yaptırılmasına yönündeki 30/06/2021 tarihli 3 nolu ara karardan rücu edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 6. maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
6100 sayılı HMK.’nun “ispat yükü” başlığını taşıyan 190/1. maddesine göre ise; ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Bir davada ispat yükü üzerinde olan taraf yargılama sonunda lehine karar verilebilmesi için kendisine düşen ispat yükünü kanunda öngörüldüğü şekilde yerine getirmelidir.
Somut olayda; dosya kapsamındaki delillere göre ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili kişiler (araç sahipleri) ile bu ulaşım hizmetinden faydalanmak isteyen yolcuların (… uygulaması kullanıcılarının) çevrimiçi (online) bir platformda bir araya getirilmesine hizmet eden … mobil uygulamasına, “hizmet veren araç sahibi” olarak katılmak isteyen davacı …’ın sadece Hollanda’da mukim dava dışı …. ile sözleşmesel ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. İspat yükü kendisinde olan davacı tarafça dosya davalısı … Ltd. Şti.’nin anılan sözleşmenin tarafı olduğu hususu ispatlanamamıştır. Davacı … ile davalı … arasında akdi bir ilişki olmadığı gibi, davalı şirket davacı ile …. arasında mevcut sözleşmede de yer almamaktadır.
Öte yandan davalı şirket ile sözleşmenin tarafı olan dava dışı …. farklı tüzel kişilikleri haiz şirketlerdir. Sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince, sözleşmede taraf olmayan ve sözleşmede imzası dahi bulunmayan davalı … Ltd. Şti.’nin anılan sözleşmede bahsi geçen “bağlı kuruluş” tanımından hareket ederek sözleşmenin tarafı olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Sonuç olarak; davacı taraf eldeki davada davalı … Ltd. Şti. ile arasında var olduğunu iddia ettiği sözleşmesel ilişkiyi ispat edememiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; eldeki davada sözleşmenin hizmet sağlayıcısı dava dışı …. tarafından tek taraflı olarak sonlandırılması nedeniyle davacı tarafça uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini istenmiş olup, davalı … Ltd. Şti.’nin davacı … ile dava dışı …. arasındaki hizmet sözleşmesine konu … Mobil uygulaması hizmetinin tedarikçisi olmadığı, davalı şirketin iştigal konusunun “yazılım ve teknoloji desteği hizmeti sağlamak” ile “pazarlama hizmeti sunmak” olduğu, ayrıca davalı şirketin dava dışı ….’nin yetkili temsilcisi veya acentesi olduğunun da dosya kapsamına göre davacı tarafça ispatlanamadığı kanaatine varılarak davalı şirket yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. (Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 20/05/2021 tarihli, 2021/485 E. ve 2021/616 K. ve 01/07/2021 tarihli, 2021/517 E. ve 2021/845 E. sayılı kararları da aynı doğrultudadır.)
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 171,00-TL harçtan mahsubu ile kalan 111,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır