Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/202 E. 2022/809 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/202 Esas
KARAR NO :2022/809

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/03/2021
KARAR TARİHİ:05/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı; taraflar arasında 13/03/2018 ve 10/04/2018 tarihlerinde 5 yıl süreli birer Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve onlara ek Çerçeve Protokoller ve Taahhütnameler imzalandığını, davalının EPDK tarafından lisanslarının iptal edilmesi üzerine bayilik yapmasının hukuken imkansız hale getirdiğini, bu sebeple müvekkili tarafından sözleşmenin feshedildiğini, davalı tarafın otomasyon – servis/iletişim gibi hizmetler ve taraftar kart gibi ürünlerden kaynaklı fatura borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve onlara ek Çerçeve Protokoller ve Taahhütnameler sebebiyle düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında bayilik sözleşmeleri imzalandığı, devamında sözleşmelerin sona erdiği ve sözleşmeden kaynaklı borçları temin amacıyla davalı tarafından ipotek verildiği çekişmesizdir.
Uyuşmazlık; davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, ipotekle temin edilen alacak hakkında genel haciz yolu ile takip yapılıp yapılamayacağı hususlarında toplanmaktadır.
Dosyaya ibraz edilmiş olmasa da sözleşme sebebiyle davalı tarafından ipotek verildiği davacının da kabulündedir.
İtirazın iptali davasının esasına girilebilmesi için her şeyden önce ortada geçerli bir icra takibi bulunmalıdır. 2004 sayılı İİK’nın 45/1 fıkrası uyarınca rehinle temin edilen alacağın borçlusu iflasa tabi kişilerden bile olsa sadece rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmalıdır. Ne var ki davacı vekilinin 27/05/2021 tarihli dilekçesinden uyuşmazlığa dair rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca ortada geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/2286 E. 2019/402 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/4461 E., 2021/5659 Karar sayılı kararı)
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 253,66-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 172,96-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davalının toplantıya katılmaması sebebiyle davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır