Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/195 E. 2021/215 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/195 Esas
KARAR NO:2021/215

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:29/03/2017
KARAR TARİHİ:23/03/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliyle Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra mahkememiz … Esas sayılı dosyası ile birleşen dava dilekçesinde özetle; 06/10/2015 tarihli trafik kazası neticesinde, müvekkili sigorta şirketine Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın hasara uğradığını, aracın tamiri için toplam 15.162,30 TL ödendiğini ve sigortalının haklarına halef olunduğunu; oluşan kazada mahkememizin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda davalıların murisi müteveffa …’in %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalıların da müteveffanın varisleri sıfatıyla sorumlu olduklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkilinin ödediği miktardan kusur oranları dikkate alınarak 11.371 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili birleşen davaya yönelik mahkememiz … Esas sayılı dosyasına verdiği daha sonra tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilen cevap dilekçesinde özetle; 06/10/2015 tarihli trafik kazasında müvekkillerinin murisi …’in hayatını kaybettiğini, olayda dava dışı …’ın bariz kusurlu olduğunu, müteveffanın hem sürücü hemde yal kusurları nedeniyle vefat ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Eldeki dava …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/04/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla her ne kadar mahkememiz … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş ise de; birleşen davada, trafik kazasından kaynaklı kazaya karışan aracın tamir bedeli için sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin tahsilinin talep edildiği; asıl davada ise, aynı trafik kazasından kaynaklı davacıların murisinin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine dayalı olarak açıldığı, yapılan incelemede asıl dava ile birleşen dava arasında bağlantı olmadığı gibi birlikte görülmesinin de zorunlu olmadığı anlaşıldığından birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası mahkememiz … Esas sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememiz yukarıdaki 2021/195 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Dava; kasko sigortacısı olduğu araçta meydana gelen hasar nedeni ile sigortalısına ödeme yapan davacı sigortacı tarafından, hasardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılara karşı halefiyet ilkesine dayalı olarak talep edilen alacak davasıdır.
Eldeki somut olayda, dava dışı sigortalının gerçek kişi olması ve sigortalı aracın hususi olması nedeni ile görev konusunun değerlendirilmesi gerekmiştir. Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davalarında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 Esas, 9 Karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “sigortacının halefiyete dayalı açtığı davanın aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir.
Gerekçesi mahkememiz kararına aynen alınan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/2138 E ve 2020/2072 K sayılı ilamında belirtildiği üzere;
“Sigorta rücu davalarının TTK nun 1472. maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle TTK’nın uygulanmasından bahisle, aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu tür davaların Ticaret Mahkemesinin görev alanında olduğu düşünülebilir ise de, davanın TTK 1472. maddeden kaynaklanmış olması, halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, davada Ticaret Mahkemesinin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde gerekse de uygulamada çekişmesiz bir şekilde kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki dava, ticari dava niteliğinde ise davaya Ticaret Mahkemesinde bakılacak, böyle değilse yani esas uyuşmazlık ticari nitelikte değilse böyle bir dava da Ticaret Mahkemesi görevli olmayacaktır. 6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.”
Somut olayda, yukarıda ifade edildiği gibi, dava dışı sigortalı gerçek kişi olduğu gibi, davacı yana sigortalı araçta hususi nitelikte olup, sigortalı ile zarar sorumlusu davalılar arasında herhangi bir ticari ilişki veya sözleşme ilişkisi yoktur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 2.maddesinde, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiş olup yukarıda yapılan açıklamalar gereği somut olay bakımından görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir.
Yukarıda yapılan açıklamalar gereği; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince davanın usülden reddine, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-HMK’nın 20/1 maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiğine, başvurulduğunda dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında oybirliğiyle karar verildi. 23/03/2021

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı