Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/179 Esas
KARAR NO:2021/204
DAVA:Adi Ortaklığın Fesih ve Tasfiyesine İlişkin
DAVA TARİHİ :12/03/2021
KARAR TARİHİ:18/03/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının … – … ve … İşletmesinin eşit paya sahip ortakları olduğunu ancak, müvekkilinin işletmenin tüm yükünü kendisi çektiğini ve tüm ekonomik zorluklarla tek başına mücadele ettiğini, taraflar arasında son yıllarda ciddi anlaşmazlıklar olduğunu, davalı taraftan ölüm tehditleri aldığını, davalı ve yakılarının eylemleri nedeniyle CBS’na şikayette bulunulduğunu ve yargılamanın …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas dosyasından devam ettiğini, müvekkilinin iş yerine dahi gidemediğini, ortaklığın çekilmez hale geldiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle taraflar arasındaki adi ortaklığın haklı sebebe dayalı olarak feshi ve tasfiyesine, müvekkilinin şahsi malvarlığından şirket borçlarına ilişkin ödemelerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki … – … ve …’nın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK 620/1 md.). Diğer bir anlatımla, adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarını veya emeklerini) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin ve HMK 114/1.madde gereğince dava şartı olduğundan mahkemelerce her aşamada re’sen incelenir. Diğer yandan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Somut olayda dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasında 6098 sayılı TBK’nın 620.md kapsamında kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi isteminden kaynaklandığı, davada tarafların tacir olmadığı, davanın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı, bu kapsamda TTK’nın 5/3 maddesi gereği uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olup, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın, görev dava şartı yokluğu nedeni ile Usulden Reddine,
2-Görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK’nın 20.maddesi gereğince 2 haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında oy birliğiyle karar verildi. 18/03/2021
Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı