Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/162 E. 2021/1016 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/162 Esas
KARAR NO:2021/1016

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/03/2014
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09/02/2014 günü saat 16:20 sularında … Mah. … Cad. 2.sokağı ile 1/1 kesişiminde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki diğer müvekkili…’un da yolcu olarak bulunduğu … plakalı motosiklete davalı sürücünün hızlı ve dikkatsizce kavşağa girmesiyle müvekkilinin kullandığı motosikletin sol ön tarafına çarpması sonucu çift taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinin malul kalacak şekilde yaralanmasına ve ayrıca …’ın yüzünde sabit iz kalmasına sebep olduğunu, müvekkillerinin eğitimlerinden geri kalmaları sebebiyle zararlarının karşılanması gerektiğini, müvekkillerinin gerek eğitim hayatları boyunca gerekse tüm yaşamları boyunca kazanın etken olduğu güç kaybından dolayı günlük yaşantılarını ve iş yaşamını eskisi gibi idame ettiremeyeceklerinden dolayı güç kaybı tazminatlarının HMK 107.maddesi gereği ayrı ayrı hesaplattırarak hüküm altına alınmasını her iki müvekkili için davalıdan istenebilecek tüm tedavi ve iyileşme giderlerinin uzman bilirkişi aracılığı ile hesaplattırılmasını, tüm maddi zarar kalemlerinden kaza yapan … plakalı aracın trafik sigortası ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğundan dolayı sorumluluk sınırları içerisinde davalı sigorta şirketinin de dava edildiğini, haksız fiilden kaynaklanan trafik kazası sonucunda müvekkillerinin gerek ayaklarında kemik kırılmalarından dolayı duydukları acı ve üzüntü gerekse yüzlerinde 5-6 cm’lik sabit kalıcı izlerin verdiği rahatsızlık gerekse kaza sonucu oluşan psikolojik travmalar nedeni ile müvekkillerinin aşırı derecede üzüntü duyduğunu ve ruh sağlıklarının bozulduğunu, davalı araç sürücüsünün gerek olay anında gerekse müvekkilleri hastaneye kaldırıldıktan sonra müvekkillerinden yada ailelerinden özür bile dilemediğini, bu hususunda müvekkillerinin ve ailesinin ruhsal huzurunun bozulmasına sebep olduğunu, beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları sakla kalmak üzere müvekkillerinin trafik kazası sonucu maruz kaldığı bedensel zararları ve maluliyetleri için … için 1.000,00 TL, … … için 1.000,00 TL olmak üzere toplamda şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen ayrı ayrı tahsiliyle aracın işleteni olan kusurlu araç sürücüsü yönünden ise … için 10.000,00 TL, … … için 10.000,00 TL olmak üzere toplamda 20.000,00 TL’lik manevi tazminatın kazanın vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:
Davacılar vekili 07/11/2017 tarihli ıslah dilekçesinde davacı … için 15.434,98 TL destekten yoksun kalma tazminatı olarak, … … için 15.736,88 TL destekten yoksun kalma tazminatı olarak ıslah ettiklerini, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere ıslah taleplerinin kabulü ile 2.000,00 TL maddi tazminat olan dava değerinin 33.171,86 TL ye çıkarılmasına, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. ( … A.Ş ) vekili cevap dilekçesinde; Dava tarihi itibariyle davacılar reşit olmadığından ve açılan davada davacılar anne ve babaları tarafından temsil edilmediğinden davacıların dava ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın dava şartı eksikliğinden reddine karar verilmesini, kaza tutanağı incelendiğinde davacı …’ın ehliyetsiz olduğu ve davacı…’un hatır için taşındığı, davacı …’ın kazanın oluşumunda kusurlu olduğunun görüleceğini müvekkilinin, maddi tazminat talepleri açısından poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu davacı… açısından hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, davacı…’un araç sürücüsünün hız yapmasına engel olmadığı için kusura katıldığını, davacının tedavi giderleri talebinin 2918 sayılı kanunun 6110 sayılı yasa ile yeniden düzenlenen 98.maddesine göre yasaya aykırı ve reddedilmesi gerektiğini, müvekkiline herhangi bir başvuruda bulunulmadığından davacılar lehine bir tazminata hükmedilecek ise tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Davacıların reşit olmadıklarını işbu davayı velileri vasıtası ile açmaları gerekirken kendi adlarına açılmasının husumet eksikliği olduğunu davanın bu nedenle reddi gerektiğini, kazaya karışan tarafların tacir olmadığını, davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, olay yerinin … Yargı çevresi içerisinde olduğundan yetkili mahkemenin … Mahkemesinin olduğunu, davacıların motosiklete yükledikleri su bidonları ile su servisi yaptıklarını ehliyetleri ve ruhsatlarının olmadığını, kendilerinin dikkatsiz ve süratli kullandıkları motosiklet ile davalının aracına sağdan vurduklarını ve aracın soluna devrildiklerini suçun kendilerinde olduğunu, müvekkilinin kesinlikle hızının olmadığını, kazayı yapanın davacı taraf olduğunu, kasklarının, motor kıyafetlerinin olmadığını, ilkel şekilde su servisi yaptıklarının anlaşıldığının, motorun bakımının ve fenni muayenesinin olmadığını beyanla davanın husumet, görev, yetki ve esas yönlerden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce … Esas … Karar sayılı dosyamız ile ” davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için 16.434,98-TL, davacı… için 16.736,88-TL, maddi tazminatın davalı … açısından olay tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ödenmesine, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davacı … için takdiren 2.500-TL, davacı… için takdiren 2.500-TL manevi tazminatın davalı … açısından olay tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara ödenmesine, ” karar verilmiş, davalı vekillerinin istinaf başvurusu üzerine mahkememizden verilen … Esas … Karar sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 25/02/2021tarih, 2019/110 Es. 2021/339 Kar.sayılı kararı ile;
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
1-Dosya kapsamından görülmekte olan davanın davacı …’a velayeten annesi … ile babası …; davacı…’a velayeten annesi … ile babası … tarafından Av. …’e verilen vekaletnamelere dayanılarak 06/03/2014 tarihinde açıldığı, davacı …’ın 09/09/1999 doğumlu olduğu ve yargılama sırasında 09/09/2017 tarihinde reşit hale gelerek dava ehliyeti kazandığı: diğer davacı…’un da 22/09/2000 doğumlu olduğu ve istinaf dilekçesi verilmeden önce 22/09/2018 tarihinde reşit hale geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda adı geçen davacıların reşit hale gelmelerinden sonra kendileri ya da vekilleri aracılığıyla yargılamayı sürdürmeleri gerekir. Ne var ki, davacıların kendileri adına adına verdikleri bir vekaletname dosya arasında bulunmamaktadır.
Hakkındaki dava velisi tarafından açılan ve takip edilen çocuk, dava sırasında ergin olursa velisinin yasal temsilci sıfatı sona erer. Bundan sonra davanın, ergin çocuk tarafından veya vekalet verdiği bir avukat tarafından takip edilmesi gerekir. Aksi halde velinin yaptığı veya veliye karşı yapılan tüm işlemler geçersiz olur. Ehliyet konusu dava şartlarından olup, hakim tarafından kendiliğinden gözetilmelidir. Davacı …, yargılama sırasında ergin olduğuna ve diğer davacı da yargılamadan sonra olsa bile adına verilen istinaf dilekçesi tarihinden önce reşit hale geldiğine göre anne ve babanın ergin olan çocuklarını görülmekte olan davada temsil etme olanağı kalmamıştır. Bu durumda mahkemece yargılama sırasında reşit hale gelen davacı …’e davetiye çıkararak duruşmalara katılmasının sağlanılması veya kendisi adına verdiği vekaletname kapsamında vekili aracılığıyla yargılamayı sürdürmesi gerektiği, ayrıca istinaf dilekçesi verilmeden reşit hale gelen davacı… için anne ve babası tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak istinaf isteğinde bulunulamayacağı düşünülmeli ve buna göre işlem ve yargılama yapılarak oluşacak duruma göre bir karar verilmelidir.
2-Kabule göre de bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. (Anayasa m.141/3). İlke, adil yargılanma hakkı kapsamında ve kamu düzenine ilişkin bulunmaktadır. (Anayasa m. 36/1 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi m.6).
Mahkeme kararlarının gerekçe bölümünde; sav ve savunmaların özeti, çekişmeli ve çekişmesiz noktalar ile ret ve üstün tutulma nedenleri; sabit görülen olgulardan çıkarılan sonuçlar ile hukuki nedenin gösterilmesi gerekir. (HMK m. 297/1-c). Bundan ayrı, HMK’nun 297/2 madde hükmüne göre; hakim, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar etmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları açıkça bildirmesi gerekir.
Gerekçe, mahkemenin benimsediği olgular ile hüküm bölümü arasındaki yasal bağ niteliğinde olup; taraflar nezdinde ve yasa yolu incelemesi bakımından denetim olanağı sağlamalı ve hüküm bölümüyle de tam olarak örtüşmelidir.
Somut olaya dönüldüğünde; davalılar, kazanın oluşumunda asıl kusurlu olanın davacı taraf olduğunu ileri sürdükleri ayrıca müterafik kusur durumu ile hatır taşıması indiriminin belirlenecek tazminatta gözetilmesini istedikleri ve davalılardan … hükme esas alınan 30/10/2017 günlü bilirkişi raporundaki kusura ilişkin belirlemeye itiraz ettiği halde mahkemece tüm bu talepler üzerinde durulmadığı gibi neden durulmadığı konusunda bir değerlendirme yapılmamış ve gerekçe oluşturulmamıştır. Bundan ayrı hükme esas alınan 30/10/2017 günlü bilirkişi raporu davalı sigorta şirketine tebliğ edilmemiş dolayısı ile bu davalının rapora karşı itiraz ve savunma hakları kısıtlanmıştır.
3-Tüm bunlardan ayrı, 6100 sayılı HMK.’nun 26.maddesinde; “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” denilmektedir. Somut olaya dönüldüğünde, dava dilekçesinde, manevi tazminata ilişkin talepler sadece davalılardan …’e yöneltildiği, diğer bir anlatımla manevi tazminat bakımından davalı sigortaya yöneltilmiş bir istek olmadığı halde davalı sigorta şirketinin hüküm altına alınan manevi tazminatlardan diğer davalı … ile birlikte sorumluluğu yoluna gidilmiş olması ve buna bağlı olarak hatalı yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti belirlemesi yapılmış bulunması da isabetsizdir.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamı gereği ilk olarak davacılar yönünden eksik olan vekaletnameler için ihtar yapılmış ve eksiklik giderilmiş, daha sonra hükme esas alına kusur raporunun davalı sigorta şirketi vekiline tebliğine ve tebliğden sonra yapılan itirazlar değerlendirilmek üzere bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporu ile davalı sürücünün %60 davacı sürücünün ise %40 oranında kusurlu olduğu yeniden tespit edilmiştir.
Davalıların müterafik kusur ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönündeki itirazlarına gelince; davacı sürücü …’ın sürücü belgesinin olmadığı ve davacıların motosiklet üzerinde koruyucu başlık ile ekipman kullanmadıkları dosya kapsamı ile sabit olup bu hususlar müterafik kusur olarak tazminattan indirim nedenidir ayrıca davacılardan …’in olay sonrasında verdiği ifadesine diğer davacıyı mahalleden tanıdığını, mahallede dolaştığı sırada davacının gelerek kendisini motosikletle gezmek için davet ettiğini o sırada kazanın meydana geldiğini beyan ettiği, bu ifade ile davacı …’in hatır için taşındığının sabit olduğu, bu hususların davacı … için hesaplanacak tazminat yönünden Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereği müterafik kusuru için %20 ve hatır taşıması için %20 oranında indirim sebebi ise de davacı …’in olayda yolcu olduğu ve kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı ancak bilirkişi tarafından davacı lehine %60 kusur üzerinden tazminat hesabı yapıldığı anlaşıldığından müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılmaksızın maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden davalı sigorta şirketi sorumlu olmayacağından ve bu husus yukarıda anılan Bölge Adliye Mahkemesi ilamı ile kaldırma konusu yapıldığından mahkememizce ilk karar ile takdir edilen manevi tazminatlardan davalılardan … sorumlu tutularak uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın KABULÜ İLE; davacı … için 16.434,98 TL ve davacı… için 16.736,88 TL maddi tazminatın davalı … ‘ ten 09/02/2014 tarihinden, davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 06/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE; davacı … için 2.500,00 TL ve davacı… için 2.500,00 TL manevi tazminatın davalı …’ ten olay tarihi olan 09/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 2.265,96 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ve ıslah yolu ile ödenen toplam 181,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.084,34 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, davacılar tarafından ödenen toplam 181,62 TL harcın davalılardan alınarak davacılara ödenmesine
4- Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 341,55 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 5.100,00’er TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine
6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 2.500,00’er TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara ödenmesine
7-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesaplanan 2.500 vekalet ücretinin (her bir davacıdan alınacak miktar) davacılardan ayrı ayrı alınarak davalı …’e ödenmesine
8-Davacılar tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 25,20 TL başvuru harcı ile 1.863,65 TL posta, tebligat ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.888,85 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.296,44 TL yargılama giderinin davalılardan … Aş. 1.077,09 TL’sinden sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacılara ödenmesine , bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır