Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/151 E. 2023/41 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/151 Esas
KARAR NO :2023/41

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:02/03/2021
KARAR TARİHİ:24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket nezdinde kasko sigortası bulunan, dava dışı sigortalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı araç park halindeyken, davalı şirketin maliki olduğu vincin sepetinin … plakalı aracın arka kısmına düşmesi sonucu maddi hasarlı kaza gerçekleştiğini, zarara sebebiyet veren vinç davalı şirkete ait olup vinç ve vince ait parçaların bakım ve onarımından da davalı şirket sorumlu olduğunu, bu nedenle meydana gelen kazada davalı şirket %100 kusurlu olduğunu, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin olay tarihinde maliki bulunduğu … plakalı araç, olay anında… numaralı Genişletilmiş Kasko Sigortası poliçesi ile müvekkili şirketin sigortalısı olduğunu, dava dışı sigortalı şirketin talepte bulunması üzerine,müvekkili şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Zarar Sigortaları” başlığı altında yer alan 1459. Maddesinin “Sigortacı, sigortalının uğradığı zararı tazmin eder.” hükmü uyarınca, hasar dosyası oluşturularak objektif ekspertiz raporu ışığında toplam 11.727,45-TL (03.04.200 tarihinde 3.981,82-TL, 06.04.2020 6.564,20-TL, 14.04.2021 tarihinde 641,43-TL, 15.04.2021 tarihinde 540,00-TL), müvekkili şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesi “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. …” amir hükmü ve diğer sair hükümler gereğince dava dışı sigortalıya ödenmek zorunda kalınan 11.727,45-TL tutarlı sigorta tazminatı hakkında davalı şirkete rücu talebini ilettiğini, işbu ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapmayan borçlu şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından takip başlatıldığını, nitekim davalı şirket, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edip takibi durdurduğu gibi taraflarına bugüne kadar herhangi bir ödemede de bulunmadıklarını, işbu dava ikame edilmeden önce 10.12.2020 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kanun yoluna başvurulduğunu, 2020/127421 arabuluculuk numarası ve 2020/21324 büro dosya numarası ile başlanan arabuluculuk sürecinin sonucunda karşı taraf ile anlaşma sağlanamaması nedeni ile huzurda görülecek olan davanın ikame edilmesi zarureti hâsıl olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla, öncelikli olarak davalı yana ait bulunan ve mahkemece tespit edilecek davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların 3’üncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla kaydına ihtiyat-i tedbir konulmasına, …. İcra Müdürlüğü … E. Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaliyle takibin devamına, davalı/borçlunun işbu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptal istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile “19.02.2020 tarihinde müvekkil şirket sigortalısı … plakalı aracın park halinde bulunduğu sırada maliki/işleteni bulunduğunuz işyeri vincinin sepetinin araca düşmesi sonucu meydana gelen hasar nedeniyle ödenen tazminatın tahsili talebidir.” açıklaması ile 11.727,45 TL asıl alacak ve 416,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.144,34 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin 11/09/2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 17/09/2022 tarihinde yasal sürede takibe itiraz edildiği takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 02/03/2021 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından, kasko sigortacısı olduğu … plakalı aracın park halinde bulunduğu sırada davalı yana ait vincin sepetinin sigortalı aracın üzerine düşmesi nedeni ile sigortacısına ödediği bedelin rücuen tahsili talep edilmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun “Halefiyet” başlıklı 1472. maddesinde ” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm gereği davacı yan sigortalısına yapmış olduğu ödeme nedeni ile sigortalısı yerine dava hakkına sahiptir.
Mahkememizce, dava konusu kazada kusur oranının tespit edilmesi için bilirkişi İbrahim Kurt’tan alınan 15/12/2021 teslim tarihli raporda, davacı yana sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiş, rapora itiraz üzerinde İstanbul Teknik Üniversitesinde görevli kusur tespiti konusunda uzman 3 bilirkişi ile hasar tespiti konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden alınan 17/05/2022 UYAP tarihli heyet raporu ile davacı yana sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kazada %75, davalı yanın ise %25 oranında kusurlu olduğu, sigortalı araçta %18 KDV’si ile birlikte toplam 11.727,58 TL hasar oluştuğu ve davacı tarafından yapılan ödemenin kadri marufunda olduğunun tespit edildiği, kusur raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü’nde görevli 3. kişilik uzman heyetten alınan 07/11/2022 UYAP tarihli raporda yine davacı yan sürücüsünün % 75 davalı yanın %25 oranında kusurlu olduğu rapor ve tespit edilmiştir.
Davacı yan araç sürücüsüne %75, davalı yan araç sürücüsüne %25 oranında kusur yükleyen bilirkişi heyet raporları dosya kapsamına uygun açıklayıcı ve gerekçeli olmakla mahkememizce hükme esas alınmış, davacı yana sigortalı araç sürücüsünün %75 davalı yanan ise %25 oranında kusurlu olduğu ve davacı tarafından yapılan 11.727,58 TL’lik ödemenin kadri marufunda olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı yana kasko sigortası ile … plakalı aracın davalı yana ait vincinin sepetinin düşmesi neticesinde hasarlandığı, davacı tarafından oluşun hasar nedeni ile KDV dahil 11,727,58 TL ödeme yapıldığı, bilirkişi raporu ile ödemenin kadri marufunda olduğunun tespit edildiği, yapılan bu ödemenin davalı kusuruna isabet eden kısmının 2.931,86 TL olduğu ve davacının bu bedele ödeme tarihinden takip tarihine kadar 110,65 TL takip öncesi faiz talep edebileceği anlaşıldığından, davalı tarafından dava konusu takibe yapılan itirazın 2.931,86 TLasıl alacak ve 110.65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.042,51 TL yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin haksız fiile dayalı olup likit olmadığı anlaşıldığından davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 2.931,86 TL asıl alacak ve 110,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.042,51 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 207,83 -TL karar ve ilam harcından 146,68-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 61,15 .-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına
4-Davacı tarafça yatırılan 146,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 9,693,35-TL olmak üzere toplam 9.761,15-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.445,45 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesapolunan 3.042,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.101,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 330,70 TL’sinin davalıdan, 989,30 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır