Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/15 E. 2021/202 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/15 Esas
KARAR NO :2021/202

DAVA:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ:24/10/2017
KARAR TARİHİ:17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 28/09/2015-28/09/2016 tarihlerini kapsar şekilde, …/…. nolu … … Poliçesi ile … adına sigortalandığını, aracın 10/09/2016 tarihinde davalının sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı aracın sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazasına karışmış olduğunu, sigortalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplam 5.334,08-TL. hasar tazminatı bedelinin, 27/03/2017 tarihli – K…. karar numaralı Sigorta Tahkim Komisyonu Kararı’nın icra takibine konu yapılması neticesinde müvekkili şirket tarafından ödendiğini, böylece müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, sigortalının işbu kazaya ilişkin olmak üzere tüm dava ve talep haklarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, mevcut kazanın oluşumu için yapılan … kayıt numaralı TRAMER kusur değerlendirmesinde … plakalı vasıta sürücüsünün %100 oranında kusurlu bulunduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm hak, alacak ve dava haklarını saklı tutarak, 2.545,99-TL.’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan… A.Ş. vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davanın … plakalı aracın 10/09/2016 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasarın rücuen tahsili talebine ilişkin olduğunu, müvekkili şirketçe 22/12/2016 tarihinde davacı sigorta kuruluşuna 19.379,27-TL. rücuen tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun yaptığı bu ödemeyle son bulduğunu, 2016 yılı için maddi hasarlar bakımından araç başına teminat limitinin 31.000,00-TL. olduğunu, kaza başına teminat limitinin ise 62.000,00-TL. olarak belirlendiğini, davacının sigortalısının gerçek zararının tespitinin gerektiğinden mahkemece dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle, davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …’e dava dilekçesi, delil listesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 10/09/2016 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan ve davacı sigorta şirketince sigortalısına ödenen hasar tazminatının davalılardan rücuen tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği 26/11/2020 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı “görevsizlik kararı” üzerine mahkememize gönderilerek yukarıdaki esas numarasında kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; … Poliçesi, …/… sayılı Hasar Dosyası, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, …Esas sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu Dosyası, … K. numaralı Uyuşmazlık Hakem Kararı, …. İcra Müdürlüğü’nün … numaralı icra takip dosyası, ödeme dekontu, faturalar, ekspertiz raporu, rücu yazısı, ibraname, bilirkişi incelemesi, trafik kayıtları, keşif, tanık beyanı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan… A.Ş. ise delil olarak; hasar dosyası, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi, Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, Yargıtay Kararları ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılardan … herhangi bir delil sunmamıştır.
Dosyada görevsizlik kararı öncesi …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce aldırılan 26/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalılardan …’e ait … plakalı aracın olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı … … A.Ş. (… A.Ş.) tarafından sigortalanan … plakalı aracın sürücüsünün ise olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu … plakalı araca ait ek hasar ödeme tutarının 2.788,09-TL. olduğu, asıl alacak tutarı olan 2.788,09-TL. için 28/10/2016-06/04/2017 tarihleri arasındaki 160 günlük sürede işlemiş yasal faiz tutarının 110,00-TL. olduğu, nihai takdirin mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilmesinden önce tüm delillerin toplandığı, dosyada bilirkişi raporunun alındığı görülmüştür.
Bilirkişi raporunun dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı sigorta şirketi vekili tarafından rapora karşı 10/07/2020 tarihli dilekçe ile yazılı olarak beyanda bulunulduğu, davalılar tarafından ise rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, alınan raporun toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1472 maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Bu durumda sigortalının meydana gelen zarardan dolayı sorumlulara karşı mevcut dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal etmektedir. Bu madde gereğince davacı sigorta şirketi kasko poliçesi kapsamında sigortalısına ait araç için ödediği bakiye hasar nedeniyle sigortalısının halefi sıfatını almış ve huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Sigorta rücu davaları, sigorta şirketinin ortaya çıkan zararı sigorta ettirene ödedikten sonra kusurlu kişilere karşı yönelttiği bir davadır. Bu davada davacı sigorta şirketi, zarara neden olan araç sürücüsü ile onun ZMSS sigortacı olan davalılardan, davalı araç sürücüsünün kusurunu ispatlaması halinde poliçede belirtilen ve ödenen kısım kadar zararın kusurlu kişiden ve onun ZMSS sigortacısından tazminini talep edebilir. Sigorta şirketi ödediği tazminatı ancak olaydaki kusurlu kişiden rücuen isteyebilir. Bu dava hasara yol açan olayda üçüncü bir kişinin kusuru söz konusu ise zarara sebep olan tarafa karşı açılır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve mahkememizce benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; … plakalı aracın davacı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini de kapsar şekilde … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, 10/09/2016 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı aracın sebebiyet verdiği maddi hasarlı trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü davalının %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin sigortaladığı … plakalı araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dava dışı sigortalıya ait araçta oluşan hasar nedeniyle toplam ek hasar ödeme tutarı olarak 2.788,09-TL.’nin davacı sigorta şirketi tarafından 17/04/2017 tarihinde ödendiği, TTK.’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketinin kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsü/maliki davalı …’ten ve … plakalı aracın trafik sigortacı davalı şirketten ödediği bu tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 2.545,99-TL’nin ödeme tarihi olan 17/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 173,92-TL. karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 43,48-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 130,44-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 2.545,99-TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı yana ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 43,48-TL peşin harç, 4,60-TL vekalet harcı, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 346,40-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.025,88-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır