Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/149 E. 2021/170 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/149 Esas
KARAR NO:2021/170

DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ:01/03/2021
KARAR TARİHİ:08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak (Çek) İptali (Hasımsız) davasında dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu yaptıkları … … Şubesi’nin … nolu hesabına ait, 28/02/2021 keşide tarihli, 50.000,00-TL. meblağı, … seri numaralı çek altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, dava konusu çekin müvekkilinin bilgisi ve rızası hilafına tanzim edilerek doldurulduğunu ve imza edildiğini, esasen çekte hamil olarak görünen taraf ile müvekkilinin ticari ilişkisinin mevcut olduğunu, ancak dava konusu çekin verildiğinden ve imza edildiğinden müvekkili şirketin yetkilisinin bilgisinin bulunmadığını, çekin kötü niyetli kişiler tarafından bankaya ibraz edilmesi halinde telafisi imkansız zararların ortaya çıkacağını belirterek öncelikle dava konusu çek hakkında ödeme yasağı kararı verilmesini, sonuç olarak ise çek altındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmaması ve rızası dışında tanzim edilmesi sebebiyle çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK.’nun 818/1.s maddesinin yollamasıyla aynı kanunun 757. vd. maddeleri uyarınca hasımsız olarak açılmış zayi nedeniyle kıymetli evrak (çek) iptali davasıdır.
Davacı tarafça 01/03/2021 tarihli dava dilekçesinde hasım gösterilmemiş, dilekçede davalı kısmına açık ve net olarak “Hasımsız” ibaresi yazılmıştır. Ayrıca, dava dosyası açılırken düzenlenen tevzi formunda da huzurdaki davanın zayi nedeniyle kıymetli evrak (çek) iptali olduğu açık bir şekilde belirtilmiştir.
Davacı taraf delil olarak; çek örneği, imza sirküleri, banka kayıtları, … … Şubesi nezdinde bulunan imza örnekleri, imza incelemesine esas olacak ıslak imzalı emsal belge asılları, vekaletname altındaki imza, bilirkişi incelemesi ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davacı vekili dava açarken dava dilekçesinin ekine müvekkili şirketin yetkilisini gösterir imza sirküleri ile dava konusu yaptıkları çekin fotokopisini de eklemiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 757 vd. maddelerinde yer alan kambiyo senedinin zayi nedeni ile iptal davası, iradesi dışında kambiyo senedi elinden çıkan kişiye, hakkın senetsiz olarak ileri sürülmesi veya borçludan yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilme imkanı veren bir davadır.
Davacı şirket vekilinin 01/03/2021 tarihli dava dilekçesindeki beyanlarından ve dava dilekçesi ekinde sunduğu dava konusu … … Şubesi’ne ait, 28/02/2021 keşide tarihli, 50.000,00-TL. meblağı, … seri numaralı çek metninden de anlaşıldığı üzere, davaya konu çekin keşideci kısmında bizzat davacı şirketin (…’nin) unvanı yer almaktadır. Davacı şirket vekili, dava dilekçesinde her ne kadar dava konusu çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmekte ise de, dosya kapsamına göre davacı şirketin unvanı altında bir imzanın bulunduğu ve davaya konu çekin keşidecisinin bizzat çek metnine göre davacı şirket olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Bir başka ifade ile dosya içeriğine göre imza inkarı mevcut olsa dahi davacı şirketin dava konusu çekin görünürde dahi olsa keşidecisi olduğu anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK.’nun 757/1 maddesine göre; çek iptalini, ancak çek (kıymetli evrak) üzerinde hak sahibi olan lehtar veya hamil isteyebilir. Keşideci ise çekin hak sahibi değil, borçlusudur. Dava konusu çekin keşidecisi konumunda olan davacı şirketin çekin iptalini isteme hakkı bulunmamaktadır.
6100 sayılı HMK.’nun 114. maddesine göre; tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartları arasında sayılmıştır. HMK.’nun 115. maddesine göre; açılan davada dava şartlarının var olup olmadığı mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacaktır.
TTK. hükümlerine göre; kendisine ait çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren keşidecinin, çekin bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde hasım göstermek suretiyle rızası hilafına elinden çıkan çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etme, yani menfi tespit davası açma ve o aşamadan sonra gerekli tedbirleri talep etme hakkı mevcuttur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde somut davada; iptali talep edilen dava konusu çekin keşidecisi konumunda olan davacı şirketin hasımsız olarak çek iptali davası açmada hukuki yararı bulunmamaktadır. Sonuç olarak dosya kapsamına ve talebin ileri sürülüş biçimine göre keşideci konumunda olan davacı şirketin rızası dışında elinden çıktarak zayi olduğunu iddia ettiği dava konusu çek hakkında hasımsız çek iptali dava açmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, bu aşamada mahkememizce başkaca araştırmayı gerektirir bir hususun kalmadığı anlaşılmakla HMK.’nun 320. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 08/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır