Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2022/27 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/132 Esas
KARAR NO :2022/27

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2021
KARAR TARİHİ:12/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ve …’nun işletmesinin müvekkili şirket tarafından yürütülmekte olduğunu, davalı şirketin … plakalı aracı ile 14/03/2019 ile 08/08/2019 tarihleri arasında müvekkili şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerinin süresinde ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, sonrasında davalı/borçlu şirketin borca ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı/borçlu şirketin itirazlarının tamamen zaman kazanma amacı ile haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğunu ileri sürerek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirket tarafından işletilen köprü ve oto yollardan davalı şirkete ait … plakalı aracın muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı iddiasıyla ödenmeyen geçiş ücreti ile yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK.’nun 67. maddesine göre iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ihlalli geçişlere ilişkin liste ve kamera kaydı görüntüleri, … plakalı aracın trafik sicil kaydı, gerçekleşen ihlalli geçişlere ilişkin tüm bilgi ve belgeler, gerekirse tarafların ticari defterleri, ticaret sicil kayıtları, mali kayıtlar, faturalar, banka hesap hareketleri, davacı şirketin 23/10/2017 tarihli yazısı, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 08/06/2016 tarihli ve … sayılı yazısı, arabuluculuk son tutanağı, provizyon sorgularını içeren tablo, tanık beyanı, taraflar arasındaki tüm yazışmalar, bilirkişi incelemesi ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından 21/10/2019 tarihinde davalı/borçlu şirket aleyhine 23.470,25-TL. asıl alacak (geçiş ücreti ve para cezası), 1.713,13-TL. işlemiş faiz ve 308,36-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 25.491,75-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 no’lu ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 30/10/2019 tebliği üzerine davalı şirket vekili tarafından 05/11/2019 tarihinde borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, davalı yanın itirazı üzerine takibin durduğu, akabinde davacı şirket vekili tarafından 24/02/2021 tarihinde harca esas değer olarak 25.491,75-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
2004 sayılı İİK.’nun 67/1 maddesi; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesini getirmiştir.
Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın 1 (bir) yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır.
Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir.
Somut olayda icra takip dosyasının tetkikinde; davalının 05/11/2019 tarihli borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı görülmüş, İİK.’nun 67/1 maddesinde öngörülen sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunlu olduğundan, mahkememizce re’sen yapılan incelemede huzurdaki davanın 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın ilk tescil tarihlerinden itibaren tüm maliklerini gösterir kayıtların gönderilmesi istenmiştir. Yine İstanbul PTT Bölge Müdürlüğü’ne ve Karayolları’na ayrı ayrı müzekkereler yazılarak dava konusu aracın HGS ve/veya OGS hesabının bulunup bulunmadığı, varsa geçiş tarihleri itibariyle hesap hareket dökümlerinin gönderilmesi talep edilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır.
Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, icra takip dosyası aslı celbedilerek dosyaya kazandırılmış, 18/07/2021 tarihli ara karar ile uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacı taraf iddiası, davalı tarafın savunması ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 16/11/2021 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; davalı şirkete ait … plakalı aracın 14.03.2019 – 08.08.2019 tarihleri arasındaki Kuzey Marmara Otoyolu gişelerinden ihlalli geçişleri nedeniyle davalı şirket adına itiraza konu takibin başlatılmış olduğu, ihlalli geçişlerin sebebinin davalı şirkete ait aracın HGS/OGS hesaplarındaki bakiyenin gişe geçişleri esnasında geçiş bedelini karşılamaması olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü’nün 30.03.2021 tarihli yazı içeriği ve eklerinde yer alan OGS Hesap Tablosu Ayrıntılar Ekranı formundan OGS hareketlerinin kara listede olduğunun anlaşıldığı, PTT Merkez Müdürlüğü’nün 10.03.2021 tarihli yazı içeriğinde … plakalı aracın HGS ürününün bulunmadığının bildirildiği, sunulan belgeler kapsamında davalı şirket aracının gişe geçiş bedellerini karşılayacak yeter bakiyesinin olamayacağı kanaatine varıldığı, davacı tarafça davalıya ait aracın HGS/OGS hesaplarının geçişler esnasında sorgulanmış olduğu, davalı tarafça ihlalli geçişler için gerek geçiş tarihlerinde gerekse geçişi takip eden 15 gün süre içerisinde ödeme yapıldığına ilişkin makbuz örneği sunulmamış olduğu, ihlalli geçişler esnasında HGS/OGS hesabında gişe geçiş bedelini karşılayacak kadar bakiye bulunduğu hususunun belgelendirilememiş olduğu, gişelerde bariyer ve gişe görevlilerinin bulunduğu, bariyerin açılmaması nedeniyle araç sürücülerinin gişe görevlileri ile iletişim halinde kalacakları, ödemenin alınamadığı hususunda araç sürücüsü bilgilendirilmeden ihlalli geçiş bildirim formu araç sürücüsüne tebliğ edilemeden bariyerin açılmayacağı, açıklanan gerekçelerle gişedeki görevlinin varlığı gözetilerek davalı şirket araç sürücülerinin ücreti ödenmeyen geçişlerden haberdar edildiği, olay günü itibariyle araç sürücülerine ihlalli geçiş bildiriminin yapılmış olduğuna kanaat getirildiği, takip formundaki her bir ihlalli geçiş talebinin dosya kapsamına sunulan CD kayıtlarındaki geçişler ve sunulan fotoğraflar ile tek tek karşılaştırıldığı, yapılan tespitler doğrultusunda 4.694,05 TL. (geçiş bedeli) + 18.776,20 TL. (ceza bedeli) = 23.470,25 TL. (asıl alacak) + 1.711,53 TL. (işlemiş faiz) + 308,08 TL (Faiz KDV’si) = 25.489,86 TL. üzerinden takibin davalı şirket adına devam edebileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun dosyada toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, davacı tarafça sunulan davalı şirkete ait aracın ihlalli geçişlerine ilişkin CD’yi de incelemek suretiyle detaylı olarak hazırlandığı, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç malikleri sorumludurlar. 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesi ile değiştirilen ve söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirleyen 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile getirilen düzenleme çerçevesinde; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrası ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin 4 (dört) katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 7144 sayılı yasal ile ve bu yasanın yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır.
Sonuç olarak; Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları)
Tüm dosya kapsamına göre, davalı şirkete ait … plakalı aracın davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı, bu geçişler nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve henüz cezaya uğramadan ödenmediği, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğu, mahkememizde görülen huzurdaki davanın İİK.’nun 67. maddesi gereğince 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, dosyada alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 4.694,05-TL. geçiş ücreti ile 18.776,20-TL. geçiş ücretinin 4 katı tutarında para cezası olmak üzere toplam 23.470,25-TL. asıl alacak, 1.711,53-TL. takip öncesi işlemiş faiz ve 308,08-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere genel toplamda 25.489,86-TL. tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 1. ve 5. fıkrasında yer alan “on” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirilmiş olduğu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın yasadaki bu değişikliğe uygun olduğu, dosyada alınan raporun uygulamaya ve mevzuata uygun, aynı zamanda hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacı şirkete toplam 25.489,86-TL. borcu bulunduğu, davalı borçlunun bu miktara yönelik itirazının haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen miktara göre davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 23.470,25-TL. asıl alacak, 1.711,53-TL. işlemiş faiz ve 308,08-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere genel toplamda 25.489,86-TL’ye ilişkin itirazının iptali ile takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin istemin ise reddine, ayrıca takip ve dava konusu geçiş ücretlerine ilişkin alacaklar likit ve davalı borçlu tarafından önceden belirlenebilir nitelikte para alacağı olduğundan, davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 5.097,97-TL. icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 23.470,25-TL. asıl alacak (4.694,05-TL.’si geçiş ücreti, 18.776,20-TL.’si geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza olmak üzere), 1.711,53-TL. işlemiş faiz ve 308,08-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 25.489,86-TL.’ye yönelik itirazının iptaline, asıl alacağa (23.470,25-TL.’ye) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %18,25 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 5.097,97-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.741,21-TL karar ve ilam harcından 435,34-TL peşin harç ve icraya yatan harç toplamının mahsubu ile geriye kalan 1.305,87-TL harcın davalıdan tahsili ile Maliye’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan peşin harç ve icraya yatan harç toplamı olan 435,34-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 113,95-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.181,75-TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre 2.181,59-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin e-duruşma sistemi üzerinden yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2022

Katip ..
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır