Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/131 E. 2021/900 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/131 Esas
KARAR NO:2021/900

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2021
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından müvekkili hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine girişildiğini, takip konusu çekin keşide tarihinin sonradan ciranta tarafından değiştirildiğini, çek tanzim edilirken belirtilen keşide tarihine göre çekin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin çeki … şubesi’ne tahsil cirosu ile devrettiğini, müvekkili şirketin çeki davalı …’e ciro etmediğini, zira davalı …’e borçlu olmadığını, bu kapsamda ciranta sıfatıyla müvekkili şirketten ödeme talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkili şirketin takibe dayanak 15/04/2016 tarih, 2.250.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ödeme emrinin tebliği akabinde …. İcra Hukuk Mahkemesi’nde … esas sayısı ile açılan davada, … Limited Şirketi yetkilisi ve diğer davalı … tarafından dosyaya sunulan yazılı beyan dilekçesinde paraflamanın bizzat kendisi tarafından yapıldığı, çekin tahrif edilmediği, açık rıza ile yeni bir keşide tarihi belirlenerek ciro ettiği kabul, ispat ve tevsik edildiğini, şirket yetkilisinin açık beyanı bulunuyorken şirket kaşesinin bulunmamasının önem arz etmediğini, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini, gerekçeli kararda davacının bu davada iddia etmiş olduğu tüm hususların aksinin açıkça ortaya konulduğunu, davacının alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla kararı istinaf ederek tehir-i icra kararı aldığını ve huzurdaki davayı açmak suretiyle süre kazanmaya çalıştığını, borca itiraz niteliğinde açmış olduğu davada, çekin ciro edildiğini inkar etmediğini, yalnızca çek üzerindeki tarihin değiştirilmesine ilişkin imzanın … tarafından atılmadığını iddia ederken, huzurdaki davada ise …’in danışıklı iş yapmak suretiyle tarihi değiştirdiğini iddia ettiğini, Müvekkilinin çeki düzgün ciro silsilesi ile şahsına yapılan ciro neticesinde elinde bulundurduğunu, aksini ispat külfetinin davacıda olduğunu, davacının kötüniyetin varlığını ispatlamayamadığını, müvekkilinin iyiniyetli olarak çeki elinde bulunduran meşru hamil olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının tazminata mahkumiyetini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, takip alacaklısı davalı … tarafından, davacı ile diğer davalı ve diğer takip borçlusu hakkında 28/08/2020 keşide tarihli, 2.250.000 TL bedelli çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiği görülmüştür.
Dava; takip dayanağı çekin keşide tarihindeki tahrifat iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Takip ve dava konusu çekin incelenmesinden; davacının çekte lehtar olduğu, adı geçenin cirosu ile çekin …’e, onun cirosu ile de …’a geçtiği; hamil … tarafından da bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız çıkması üzerine müracaat borçluları hakkında takibe girişildiği anlaşılmaktadır. Yine çekin incelenmesinden, 15/04/2016 olan keşide tarihinin üzeri çizilerek 28/08/2020 olarak düzeltildiği ve keşideci yetkilisi tarafından düzeltilmiş haliyle imzalandığı görülmüş olup, bu husus tarafların kabulündedir.
Davacı taraf dava ve takip konusu çeki işlem yapılmadan muhatap bankadan alarak keşideciye iade ettiğini ve keşide tarihinin bu şekilde tahrif edilerek tedavüle çıkartıldığını ileri sürmüş ise de;
Yukarıda açıklandığı üzere çekte davacının cirosunun bulunduğu ve bu şekilde ciranta …’e verildiği, adı geçen tarafın da çeki ciro ederek diğer hamile verdiği, dolayısı ile ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk bulunmadığı görülmüştür. Bunun yanında keşide tarihinde yapılan düzeltmenin keşideci şirket yetkilisi tarafından yapıldığı da davacının kabulünde olup, imza yanına ayrıca şirket kaşesinin basılmaması, yapılan düzeltmenin sıhhatini de etkilemez. Kaldı ki davacının kendi cirosuna bir itirazı olmadığı gibi, cirosunun iptal edildiğine ilişkin herhangi bir ibare de bulunmamaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olayda; …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasında, keşideci şirket yetkilisi davalı …’in beyanları dikkate alınarak; çekin keşide tarihinin 28/08/2020 olarak bizzat kendisi (keşideci) tarafından düzeltilip imzalandığı, davalı …’in düzeltilmiş keşide tarihi olan 28/08/2020 tarihi itibariyle dava dışı keşideci şirket yetkilisi olduğu, dolayısıyla çekteki sahtecilik ve tahrifat iddiasının yerinde olmadığı; takip alacaklısı davalının yetkili hamil olduğu (TTK’nın 790.md) ve çeki iktisabında kötü niyeti veya ağır kusuru kanıtlanamadığı; diğer davalının da takip alacaklısı olmadığı; tüm bunlara bağlı olarak çekte yetkili hamil olduğu anlaşılan takip alacaklısı davalı tarafça, müracaat borçluları hakkında girişilen takipte yasaya aykırılık bulunmadığı gibi, davacı tarafça ileri sürülen ve yukarıda açıklandığı gibi yerinde görülmeyen davacı iddialarının davacıyı sorumluluktan kurtarmayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; işbu dava ile takip durdurulmadığından ve bu nedenle koşulları oluşmadığında davalı …’ın tazminat isteminin de reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından Davalı …’ın tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 38.424,38 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 38.365,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 104.325,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ile davalı … vekillerinin yüzünde, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı