Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/107 E. 2022/825 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/107 Esas
KARAR NO:2022/825

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/02/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket araç takip sistemleri ve filo yönetimi konusunda çalışan ve yıllardan beridir dünyanın en büyük firmalarına araç takip cihazları ve hizmeti sunan bir firma olduğunu, taraflar arasında 01.10.2012 tarihinde Araç Takip ve Filo Yönetim Sistemleri Satış ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili tarafından davalıya araçlarının konumlarının ve sair verilerinin izlenmesi amacı ile araç takip cihazları kiraya verildiğini, taraflar arasındaki iş ilişkisi gereğince, müvekkili araç takip cihazlarını davalıya teslim ettiğini ve davalı firma tarafından da cihaz kullanım ve kira bedelleri müvekkiline yatırılmak sureti ile anlaşıldığını, ne var ki geçen süre zarfında davalı taraf müvekkiline hizmet bedeli ve kiralarını ödememeye başladığını, müvekkili yetkilileri tarafından davalı firma defaten uyarıldığını, kesilen faturalar davalıya iletilmiş, hizmet ile cihaz kullanım bedellerinin yatırılmasının istendiğini, davalı şirket tarafından tüm uyarılara rağmen bedelleri ödemediğini, davalı tarafından taraflarına … 7. Noterliği’nin 11.12.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarı keşide edildiğini ve haksız olarak sözleşmenin feshedileceği beyan olunduğunu, ürünlerinin kullanım karşılığını alamayan müvekkili ise cevaben yine ılımlı yaklaştığını ve sözleşmenin bu şekilde feshedilemeyeceği, cihazlarda sorun olamayacağı olsa bile daha yeni teknolojik cihazlar ile değişim yapılabileceğini, şirketin alacaklarının da baki kaldığının yazıldığını ve … 22. Noterliği’nin 06.01.2020 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı keşide edildiğini, davalı taraf tüm bu yazışma ve uyarılara rağmen bedel ödemekten imtina ettiğinden, ödenmeyen bedellerin gün geçtikçe birikmesi sonucunda da müvekkili tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibi ekinde yer alan cari hesap aynı zamanda davalıya da gönderildiğini, ancak davalı taraf faturalar gereğince ödeme yapmak yerine borca ve tüm fer’ilere ve yetkiye itiraz ettiğini, itiraz sonucunda taraflarınca arabuluculuğa başvuru yapılmış ve arabuluculuk dosyası açıldığını, arabuluculuk görüşmesi yapılmış ancak bu görüşme anlaşamama ile sonuca erdiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı Dosyasına davalı borçlu tarafından borca – faize ve diğer tüm fer’i alacaklarımıza yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz sebebi ile %20’den az olmamak kaydıyla icra – inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle yetkiyi karşı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin adresinin … olduğunu, dolayısıyla yetkili mahkeme … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu sebeple yetkisiz Mahkeme’de açılan davanın bu sebeple reddi gerekmekte olduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketin sözleşmesi taraflarınca haklı nedenle feshedildiğini, davacı şirket uzun bir süreden beri vermediği hizmetin bedelini talep etmekte olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete gönderilen faturalar hizmetin verildiğini ispata yeterli olmadığını, davacı taraf hizmeti müvekkili şirkete tam ve gereği gibi verdiğini, eksik cihazları teslim ettiğini ispat külfeti altında olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketle imzaladığı bir cari hesap sözleşmesi bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketle imzaladığı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı gibi, hizmet alamadığı döneme ilişkin her hangi bir mutabakatı da bulunmadığını, bu sebeple davacı şirketin kendi nezdinde tuttuğunu beyan ettiği cari hesap olarak nitelendirdiği hesabı kabul etmediklerini, bu cari hesabın bir belge niteliği de bulunmamakta olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri, vekalet ücreti ve arabuluculuk ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, … Telekomünikasyon Sistemleri Ltd. Şti. ‘ ne yazılan müzekkere cevabı ve ekleri, talimat yoluyla dinlenen tanık beyanları celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 08/02/2022 tarihli celse iki nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … ile Araç Takip Sistemleri Konusunda Uzman … seçilmiş, adı geçen bilirkişilerce sunulan 02/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, dava dosyası ve ekinde yer alan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile her türlü bilgi, belge, tüm deliller üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmelerinde, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davacı tarafından davalıya araç takip sistemi hizmeti verilmesi edimi üstlenilmiş olduğu, davalı tarafından belirli plakalı araçlar üzerinde bulunan takip sistemine ilişkin arıza kayıtlarının bildirilmiş olduğu, ancak araç takip sistemi hizmetinin niteliği itibari ile her bir araca verilen hizmetin diğer araçtan bağımsız olacağı, davalıya ait olan araçlara takılı bulunan takip sistemlerinin son bağlantı tarihleri üzerinden yapılan değerlendirmeye göre dosyada herhangi bir arıza talebi bildirimi mevcut olmayan ve faturada belirtilenden fazla sayıda araca ait sistemin de aktif olarak kullanılmış olduğu, davalı tarafından arıza kaydı oluşturulan araçlara ait sistemlerde bir takım sorunlar olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, dosyada herhangi bir arıza talebi olmayan ve faturada belirtilenden fazla sayıda araca ait sistemin de aktif olarak kullanıldığı anlaşıldığından ve aktif olarak kullanıldığı anlaşılan cihazların son bağlantı tarih bilgileri Aralık 2019 ve Ocak 2020 olarak gözüktüğünden dolayı, kesilen faturalara yönelik olarak davacı tarafından davalıya araç takip sistemi hizmeti verilmiş olduğu sonucuna ulaşıldığı, davacı şirketin 2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin merkez adresinin … olması nedeni ile ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılamadığı, davacı şirketin sahibi lehine delili niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten 7.178,10 TL alacaklı olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasından davacının davalı aleyhine ” 16/01/2022 tarihli, 7.178,10 TL tutarlı, cari hesap ” açıklaması ile 7.178,10 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 09/03/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 15/06/2020 tarihli dilekçe ile takibe ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, davalı borçlu itirazının 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasında Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla; dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikâyet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dâhil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm sürelerin 13/03/2020 (bu tarih dâhil) tarihinden itibaren 30/04/2020 (bu tarih dâhil) tarihine kadar durduğu, bu sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı, salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanının durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabileceği ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabileceği düzenlenmiş; 30.04.2020 tarih ve 31114 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında ise bu süre 01.05.2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatıldığı bu suretle süresinde olduğu, süresinde yapılan itiraz nedeni ile takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 12/02/2021 tarihinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından her ne kadar İstanbul İcra Daireleri’nin yetkisine itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında ki uyuşmazlığa konu alacağın aralarında imzalanan “… Araç Takip ve Filo Yönetim Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmesi” den kaynaklandığı , sözleşmenin 17. maddesi ile ihtilaf halinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, bu nedenle İstanbul icra dairelerinin elde ki takip bakımından yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara arasında ki alacak uyuşmazlığı yukarıda anılan hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce davacı alacağının varlığının tespiti ve dava konusu hizmetin verilip verilmediğinin tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı tarafından ticari defterleri inceleme için ibraz edilmiş davalı taraf yapılan ihtara rağmen ticari defterlerini inceleme için ibraz etmemiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 01/09/2022 tarihli rapor ile kendi ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 7.178,10 TL alacaklı olduğu ve davacı tarafından icra takibine konu edilen son fatura döneminin 2019 yılı kasım ayı olduğu, aktif olarak kullanılan cihazların son bağlantı tarihlerinin 2019 yılı aralık ayı ile 2022 yılı ocak ayı olduğu, verilen hizmetin bütün olarak değil araç bazında değerlendirilmesi gerektiği, bazıları yönünden arıza kaydı açılmış olsa bile faturalara konu takip sisteminden fazlasınındavalı tarafından kullanıldığı davacı tarafından davalı yana araç takip hizmetinin verildiği tespit edilmiştir. Anılan rapor dosya kapsamına uygun hüküm kurmaya elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı şirketin tüzel kişi tacir olarak defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen defterlerini ibraz etmemesi, yukarıda anılan kanun maddesi ile davacı yan ticari defterleri hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı yanın davalı şirketten toplam 7.178,10 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafından ödemeye dair belge ve savunma sunulmadığından davalı tarafından yapılan itirazın iptaline takibin devamına, karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin itirazın kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 1.435,62 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 490,34 TL karar ve ilam harcından 86,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 403,64-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 154,50-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.084,35-TL olmak üzere toplam 2.238,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı vekil ile temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 7.178,10-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır