Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/95 E. 2021/464 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/95 Esas
KARAR NO:2021/464

DAVA:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/02/2020
KARAR TARİHİ:15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın davalı borçlu … Ltd. Şti.’nde cari alacağı olan 14.153,62-TL’nin tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrini tebliğ alan borçlu şirket yetkilisi … tarafından 09.10.2019 tarihinde takibe itiraz edilmekle takibin durduğunu, takibin devamı için açılacak itirazın iptali davasında öncelikle dava şartı olan arabuluculuk kurumuna … Arabuluculuk Bürosunun … dosya nolu … başvuru dosya nolu müracaat yapıldığını, 18.12.2019 tarihinde taraflar arasında anlaşma olmadığına dair tutanak düzenlendiğini, müvekkilinin takip dayanağı yapılan 02.01.2019 tarihli 10.146,82-TL ve 01.08.2019 tarihli 4.006,80-TL bedelli faturalar bedeli ödenmediğinden davalı borçludan alacaklı olduğunu, tarafların ticari kayıtlarında yapılacak inceleme ile de alacaklı olduğumuz ortaya çıkacağını, davalı borçlu takibe haksız itiraz ettiğinden ayrıca icra inkar tazminatı talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalının takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı şirketin cevap dilekçesinde; davacı şirket ile şirketleri arasında yapılan ticari iş sonucunda 02/01/2019 tarihli 10.146,82 TL bedelli fatura kesilmiş olup iş bu fatura şirketlerinin cari hesaplarına da kaydedildiğini, dilekçe ekinde sunulan cari hesap ekstresinde de bu durumun açıkça görüleceğini, şirketlerinin davacı tarafa 02/01/2019 tarih 10.146,82 TL bedelli fatura dışında bir borcunun bulunmadığını, takibin dayanağı ve borç miktarı bilinçli olarak fazla gösterilerek olmayan bir alacak tahsil edilmeye çalışıldığını, davacı taraf ikame ettiği dava dilekçesinde iddia ettiği beyanları destekleyecek herhangi bir delil sunamadığını, haksız ve hukuka aykırı açılan huzurdaki davanın reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın reddine, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında bulunan itirazlarının kabulü ile takibin talikine, alacağın %20 ‘ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle varsa ferileri ile birlikte borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 03/11/2020 tarihli celse beş nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 14/12/2020 tarihli rapor ile 29/03/2021 tarihli ek raporun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu ve ek raporunun tetkikinde, davacı taraf 2019 yılı işletme deflerini ibraz ettiği, işletme defterine kayıt tekniği olarak cari hesap şeklinde kayıt yapılmamakta olduğu, bu nedenle davacı ticari defterinde davalı olan borç veya alacak tutarı tespit edilememekte olduğu, ancak dava dosyasına ibraz edilen belgeler incelendiğinde davacının davalı tarafa tanzim ettiği, 107337 nolu 02.01.2019 tarihli 10.146,82 TL tutarlı fatura karşılığı davacının davalından (10.146,82 TL – 3000 TL) = 7.146,82 TL alacağı olduğu tespit edildiği, davacının davalı şirkete düzenlediği 107407 nolu 01.08.2019 tarihlî 4.006,80 TL tutarlı takip ve dava konusu yaptığı faturadan dolayı alacağı olduğunu iddia ediyorsa fatura içeriğindeki mal veya hizmeti davalıya teslim ettiğini, faturayı davalı tarafa tebliğ ettiğini yasaya uygun deliller ile ispata mecbur olduğu, ispat ettiği takdirde davacının davalıdan 4.006,80 TL alacağı olacağı, davalının davacı tarafa tanzim ettiği 410.64 TL tutarlı fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davacıya teslim ettiğini ilgili faturayı davacı tarafa tebliğ edildiğini yasaya uygun deliller ile ispata mecbur olduğu, ispat ettiği takdirde davalının davacıya olan borcundan mahsup edileceği, davalı şirket dava konusu döneme ait ticari defterini tarafımıza ibraz etmediği kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine 02.10.2019 tarihinde 14.153,62 TL asıl alacak ve 1.661,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.814,84 TL alacak yönünden ilamsız icra takibine başlandığı, davalı yana 04.10.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı şirket yetkilisi tarafından 09.10.2019 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi takibe yasal süresi içerisinde itiraz edildiği, takibin durduğu, davacı alacaklı yana borçlu itirazı tebliğ edilmeksizin 10.02.2020 tarihinde asıl alacağa yapılan itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket yetkilisi 05.03.2020 alındı tarihli cevap dilekçesi ile davacı yana sadece 10.146,82 TL bedelli fatura yönünden borçlu olduğunu bu fatura için davacı yana 3.000 TL ödemem yaptığını kabul etmiş ve savunmuş olup, davalı yan beyanı ile davacı yana 7.146,82 TL borçlu olduğunu kabul etmiştir.
Taraf defterler ve cari hesap kayıtları üzerinde mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde dava konusu faturalardan 10.146,82 TL bedelli faturanın davalı cari hesabında kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacı yana banka kanalı ile toplam 3.000 TL ödeme yapıldığı, davacı tarafın defterinde kayıtlı olan diğer faturaların davalı defterinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı vekili ilgili faturaların davalı yana kargo yolu ile gönderildiğini beyan etmiş ve kargo sorgu çıktı ekranını ibraz etmiş ise de sunulan evraktan dava konusu faturaların gönderildiği anlaşılamamaktadır. Kaldı ki sadece fatura alacağın varlığını ispat için yeterli olmayıp davacı tarafından bakiye faturalar için mal ve hizmet verildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Davacı bakiye faturalar için mal ve hizmet verdiğini ispata yarar delil sunmamış olup, iddiasını ispat edememiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, taraf defter kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporu ile davalı tarafından sunulan cevap dilekçesi dikkate alınarak, davacı yanın davalıdan 7.146,82 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, itirazın bu miktar üzerinden iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/…-2019/… sayılı ilamı) Davacının ispat edilen alacağı faturaya dayandığından likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, itirazın iptaline karar verilen kısım için icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ İLE davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 7.146,82 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE,TAKİBİN BU MİKTAR ÜZERİNDEN DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-) İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.429,36 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Davalının kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE
4-)Alınması gereken 488,19 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 162,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 325,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 162,64 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 54.40 TL başvuru harcı ile 998,75 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.053,15 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 531,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
Dair davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır