Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/9 E. 2023/316 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/9 Esas
KARAR NO :2023/316

DAVA:İtirazın İptali (Finansal Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … Satış Ltd. Şti. arasında yapılmış Finansal Kiralama Sözleşmeleri ve Finansal Kiralama Tadilat Sözleşmeleri gereğince davalıların, borçlu dava dışı şirket lehine ipotek veren 3.kişi olduklarını, dava dışı kiracının kira borçlarını yapılan ihtara rağmen yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, bunun üzerine ipotek veren davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe de davalı tarafça itiraz edildiğini; ipotekle temin edilmiş bir borcun zamanaşamına uğramadığını, derdest takip bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aynı alacağın daha önce …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından talep edildiğini, bu takibe itiraz üzerine … ATM’nin … E sayılı dosyasından açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilerek kesinleştiğini, bu kez eldeki davaya dayanak takibin ve itiraz üzerine eldeki davanın açıldığını, kesin hüküm itirazında bulunduklarını; aksi takdirde kendisinin ve diğer davalının taşınmazına 130.000 EURO değerinde üst sınır (limit ipoteği) konulduğunu, asıl borçlu şirket tarafından borcun ödenip ödenmediğini bilmediklerini, borç ödenmemiş ise davacı tarafça bilerek zararın arttırılması durumunda talepte bulunulmasının yasal olmadığını, icra takibinin başlandığında borcun zamanaşımının takip edileceğini, asıl borçlunun verdiği ipoteğin paraya çevrilmesi yerine kendilerine başvurmasının dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş; davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede, davacı tarafça, davalılar ve diğer takip borçluları hakkında davaya dayanak yapılan finansal kiralama sözleşmesine göre ödenmeyen borcun tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın hükümden düşürülmesine yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe vaki itirazın İİK 67.md gereği iptali istemine ilişkindir.
İncelenen …. ATM’nin … E-… K sayılı dosyasında verilen kesinleşmiş karara göre daha önce başlatılan takibin İİK’nın 150/e maddesi gereğince düşmüş sayılması nedeniyle, davalı tarafın mükerrer takip ve kesin hüküm itirazları yerinde görülmemiştir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, finansal kiralama sözleşmesi ile eklerinin dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden davacı taraf isteminin yerinde olup olmadığının, yerinde ise miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman bilirkişi malimüşavir …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporunun ve davacı tarafın itirazı üzerine aynı bilirkişiden alınan 07/11/2022 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; davacı ticari defterlerinde, dava dışı şirketten takip tarihi itibariyle kaydi olarak olası alacağının tespit edilemediği; davacı yanın davaya konu alacağına dayanak olan bakiye tutarın nereden ve hangi hesaplama ile geldiğinin açık ve anlaşılabilir bir şekilde dökümünün yapılmış olması gerektiği, davacı tarafından sunulan cari hesap tablosu ve hesap ekstresinin anlaşılabilir ve denetime elverişli olmadığı, salt excel tablosu şeklinde sunulan cari hesap dökümünün sadece bir takım kod ve kısaltılmış kelimelerden oluştuğu, cari hesap hareketlerinin içindeki her işlemin ticari defterlerdeki karşılığı olan madde numarasının da bulunması gerektiği, sunulan cari hesap özeti içerisinde bu numaraların olmadığı, hal böyle olunca yapılan hesaplamanın içeriği ve dayanak belgesinin ne olduğunun da anlaşılamadığı, davacının excel tablosu ile mevcudiyetini iddia ettiği olası alacağına dayanak olan tevsik edici belgelerin ve alacağın hesaplanış şeklinin de açıklanması gerektiği, davacı ticari defterlerinin mevcut hali ile davaya konu alacak yönünden kaydi olarak izaha ve ispata muhtaç göründüğü yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, raporlara yönelik davacı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı şirket ile dava dışı … Satış Ltd. Şti. arasında yapılmış Finansal Kiralama Sözleşmeleri ile Tadil Sözleşmelerinden kaynaklı doğmuş ve doğacak kira alacaklarının teminat altına alınması amacıyla borçlu dava dışı şirket lehine davalıların hissedarı olduğu taşınmaz üzerine 130.000 EURO ile ipotek tesis edildiği ve işbu sözleşmeden kaynaklı kira borçlarının ödenmediği iddiasıyla davacı tarafça ipotek veren davalılar aleyhine davaya dayanak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmış ise de; benimsenen bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, dava konusu alacağın davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacı tarafça bu yöndeki iddianın (alacağın varlığı ve miktarının) ispatlanamadığı; kaldı ki, eldeki davaya ve takibe dayanak finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı aynı alacağa ilişkin daha önce …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından davalı … aleyhine yine aynı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe itirazın iptali istemli …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasından açılan davanın reddine karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; alacaklının kötü niyetinin kanıtlanamamış olması nedeniyle, davalı-borçlu tarafın kötü niyet tazminatı isteminin de reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 8.796,39 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 8.616,49 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından yapılan 6,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve Davalı … vekilinin yüzünde, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı