Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/87 E. 2022/247 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/7
KARAR NO:2022/275

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/12/2018
KARAR TARİHİ:21/03/2022

… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/854 Esas, 2020/437 Karar ve 22/09/2020 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilmiş ve 06/01/2021 tarihinde mahkememize tevzi edilmiş olmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davalı … firmasının … ve İç Anadolu bayisi olduğu, özel ve resmi hastanelerde ihalelere girerek ya da anlaşmalar yaparak davalı firmadan aldığı Göz Ameliyat Cihazları ve sarf malzemeleri temin ettiğini, Sağlık Bakanlığı … Yapı Sistemi olan Ulusal Bilgi Bankası ‘nda da davacı davalının bayisi olarak göründüğünü, davalı firmanın bu sistem üzerinden ihalelere katılabilmek için davacıya yetki verdiğini bu yetkilerin sistemde kayıtlı olduğunu, davacının bu yetki ile ihalelere girebildiğini, Resmi hastaneler sarf malzemesi temini için ihale açtıklarında davacı şirketin davalıdan aldığı yetki belgesini dosyaya koyarak ihalelere katıldığını, bu ihalelelerin cihaz karşılığı sarf ihalesi olarak adlandırıldığını, ihale kazanıldığı zaman sarf malzemeleri ile birlikte malzemelerin kullanıldığı cihazı da davalıdan temin ederek, bu cihazların çoğu zaman davacının mülkiyetinde olmakla ancak kurulumu davalı firma davacı personeli eşliğinde yapıp eksiksiz çalışır hale geldiğinde muayene kabul komisyonunca kabulü yapılır ve iş o şekilde başladığını, davacının davalıdan çektiği sarf malzemeler için hastanelerin ödeme takvimine göre davalıya ya temlikname ya da vadeli çek verdiğini, ancak davalı firmanın davacının ödemelerinde aksamama olmamasına rağmen, yeteri kadar temlik ve vadeli çeki bulunduğu halde davacıya ihale kapsamında verilmesi gereken malları vermediğini ve davacının ihale ve satım sözleşmelerinin feshine sebep olduğu, bu ihalelerin … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi … Hastanesi Başhekimliği ve … Göz ve Eğitim Araştırma hastanesi neznindeki ihaleler olduğunu, müvekkilinin almış olduğu ihaleler için gönderilmesi gereken malzemeleri göndermediğini, davalı firmanın davacının borcu olduğunu öne sürdüğünden davacı … Hastanesindeki 172.457,00 TL alacağı için … 57. Noterliği kanalıyla 01.06.2017 tarih ve … yevmiyeli temlikname ile davalı firmaya temlik ettiğini, bu temlikle davacının hesabı 263.000,00 TL artı bakiye geçtiği, ancak davalı vermesi gereken malları davacıya göndermediğini, ayrıca kendisine ihalelere girmek üzere verdiği yetkiyi de geri aldığını, … Göz Hastalıkları ABD hastanesine cihazların hibe edildiğini, ancak bilahare yetki verilmediğinden davacının bu ihaleye giremediği, hibe edilen cihazın gerçekte davalıya ait bulunmasına rağmen ihaleye girmesinin engellendiği ve ihaleye başka firmanın girdiği ve bu araca ait sarf malzemelerini bu firmanın verdiğini, bu durumda davacının ticari itibarının zedelendiğini ve mali açıdan zor durumda kaldığını belirterek, müvekkilinin uğramış olduğu menfi ve müspet zararından dolayı şimdilik 2.000,00 TL, manevi zararından ise şimdilik 50.000,00 TL’nin işleyecek reeskont avans faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kontakt lens, bakım ürünleri, cerrahi ilaçlar ve cihazlar olmak üzere göz sağlığı portföyünü 120 ülkede satışa sunduğunu, taraflar arasında 20.01.2016 tarihli “Paket Satış Sözleşmesi” akdedildiğini, ticari ilişki alım satımdan öteye gitmediğini, davacının aldığı ürünlerin fatura bedellerini ödeyemediği ve borcun fahiş rakamlara ulaştığını, … 15. Noterliği kanalıyla 20.07.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş ancak borçlara tanınan süre içerisinde ödemediğini, belirtilen sebeple Paket Satış Sözleşmesinin Aynı noterliğin 10.10.2017 tardih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile feshedilmek durumunda kalındığını, bu sözleşme gereğince … Mahkemelerinin yetkili olmadığını, davada davacının hangi sebeple tazminat istediği hususunda açıklama yapmadığını, bu konunun açıklanmaya muhtaç bulunduğunu, taraflar arasında bayilik sözleşmesi bulunmadığı, bir kısım cihazların davacıya kiraya verildiği, bir kısmının satışının yapılması kararlaştırıldığını, taraflar arasında ahm-satım ilişkisi kurulduğu, bunun “Paket Satış Sözleşmesi” olarak isimlendirildiği, sözleşmenin gerçek kişi Niyazi Celep ile imzalandığı, bilahare bunun tarafından kurulan davacı şirketle ilişkinin devam ettiği, bu sözleşmede davacıya bir takım makinelerin kiralanması ve bir kısım cihazların satışının yapılmasının kararlaştırıldığı, bu ilişkiden ötürü ayrıca alım satım ilişkisi kurulduğu, taraflar arasında bir bayilik İlişkisi bulunmadığı, davacının bu iddiasını ispat etmesi gerektiği, işin niteliği gereği en büyük müşterinin kamu idaresi olduğu ve davacının girdiği ihalelerde ona yardımcı olunduğu, buna karşın davalıya Özel bir imtiyaz tanınmadığı, davalının başka ürünlerin pazarlamasını da yapabildiği, Sağlık Bakanlığı kayıtlarında bilgi girişlerinin ihaleye girecek müşteriler tarafından manuel olarak yapılmakta ve davalının bu sistemdeki rolü de ihaleye girecek firmaya mal verip veremeyeceğinin ürün tedarikinde bir aksilik yaşanmayacağının belli olması bakımından bir “olur” işlemi olduğunu, bu rolün dava dışı Bakanlık tarafından belirlendiğini, müvekkilinin fesih sebebinin davacının borçlarını ödememesi olduğunu, sözleşmenin temerrüt ile ilgili bölümünde de sözleşmenin fesih yetkisinin bulunduğunu, davalının yüksek miktarda alacağının bulunduğunun sabit olduğunu, dava dilekçesinde iddia edilen temliklerin bu amaçla yapıldığını, davacıya satış yapılabilmesi için sunulan teminatlardan biri olduğunu, davacının varsa zararına kendi davranışlarının neden olduğunu, davacı tarafından verilen teminat çeklerinden dolayı da hukuki sorunlarla karşılaşıldığınu, davacı hakkında icra takipleri yapıldığını, verilen teminat çeklerinden dolayı çek keşidecisine karşı açılan icra takipleri, cezalandırmaya yönelik şikayetler ve keşideci tarafından davalıya açılan imza itirazı, talepli davaların bulunduğunu, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; ihale dosyaları, sözleşmeler, ihale kurulum ve muayene komisyon tutanakları, karşılıklı yazışmalar, ihtarname, watsap ve e-mail yazışmaları, faturlaar, irsaliyeler, tarafların ticari defter ve belgeleri, ödeme dekontları, makbuz ve diğer kayıtlar, banka kayıtları, vergi kayıtları, tanık, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; paket satış sözleşmesi, T. Ticaret Sicil Gazetesi, ihtarname ve tebliğ şerhi, cari hesap ekstresi, … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyas,ı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, … İcra Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, müvekkili şirket ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, uzman görüşü ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmek üzere … 6 Asliye Ticaret Mahkemesinden … Talimat numarasıyla SMMM bilirkişisi …’dan tarafından 24/06/2021 tarihinde sunulan raporda; Davacı … A.Ş. firmasına ait 2016-2017 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığını, defterlerin birbirini teyit ettiğini lehine delil niteliği taşıdığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde olduğunu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 1.002.313.11-TL alacaklı olduğuna dair rapor sunmuştur.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmek ve birleştirme raporu alınmak üzere dosya SMMM bilirkişisi … ve hukukçu bilirkişi Prof. Dr. …’ya tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; Davacının ürün talep ettiği dönemde davalıya borçlu bulunduğunu, davalının davacıya sözleşme ile üstlendiği kredili ürün verme zorunluluğunun bulunmadığını, aksi düşünülse dahi davacının zararını somutlaştırmadığından bu aşamada hesaplama yapılmasının mümkün olmadığına dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunduğu ve davalının edimlerini yerine getirmediği iddialarına dayalı olarak açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasındaki ilişkisinin bayilik ilişkisi olup olmadığı, bayilik ilişkisi mevcut ise davalının işbu ilişkiden kaynaklı olarak üzerine düşen edimleri yerine getirip getirmediği, davacının maddi ve manevi yönden zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise davalının işbu zararlardan sorumlu olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, Sağlık Bakanlığının cevabi yazıları, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı,
Sağlık Bakanlığının cevaplarında kayıtların bilgi olarak yazıldığı, taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunduğuna ilişkin delil teşkil etmediği, davacının farklı tedarikçilerden de ürün aldığının görüldüğü, ihale yoluyla belirtilen ürünün tesliminin üstlenilmesinin bayilik ilişkisi olarak değerlendirilemeyeceği,
Mali inceleme ve dosyaya bir örneği sunulan…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı kararına göre davacının davalıya borçlu olduğunun anlaşıldığı, Türk Borçlar Kanunu’nun 98.maddesi uyarınca ifa güçsüzlüğü nedeniyle ödemezlik defi kapsamında davalının davacıya ürün verme ediminde kaçınma hakkının bulunduğu, davacının ürün talep ettiği dönemde davalıya borçlu olduğu ve davalının davacıya kredili ürün verme zorunluluğunun bulunmadığı,
Ayrıca davacının zararını somutlaştırmaması nedeniyle zararın ve miktarının tespitinin mümkün olmadığı kıstasları nazara alındığında, taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunmadığı ve davalının davacıya kredili ürün verme yükümlülüğünün bulunmadığı, bu bağlamda meydana geldiği iddia olunan zararlardan davalının sorumlu olmadığından bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70- TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 888,03-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 807,33-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 7.560,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 330,20-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
21/03/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı