Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/80 E. 2021/895 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/80 Esas
KARAR NO:2021/895

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/08/2014
KARAR TARİHİ:17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketce … numaralı işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … Ltd. Şti.’nin kiracı olduğu işyerinin, 19/10/2012 tarihinde maliki … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı olan, kiracısı ise … … ve Dış Tic. Ltd. Şti. olan işyeri vasfındaki taşınmazdan kaynaklanan dahili su sirayeti sonucunda hasarlandığını, davalıların maliki ve kiracası oldukları işyerinde spiral borunun patlamasıyla birlikte akan suların zeminde yayılarak alt katta bulunan sigortalıya ait işyerine sirayet ettiğini, işyerindeki rulmanlar ile diğer mallara ve demirbaşlara zarar verildiğini, işyerinde meydana gelen hasarın ve hasar miktarının eksper tarafından fotoğrafları ile birlikte 01/11/2012 tarihinde ön rapor, 07/12/2012 tarihinde ise kesin rapor düzenlenmek suretiyle tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalısına 25/12/2012 tarihinde 19.017,00-TL. tutarında hasar ödemesi yapıldığını, davalıların zararın şimdilik 19.000,00-TL.’lik kısmından sorumlu olduklarını, davalıya hasar durumu hakkında mektup gönderildiğini, ancak davalılarla yapılan şifai ve yazılı görüşmelerin sonuç vermediğini, bu nedenle TTK.’nun 1472. maddesi gereğince kanuni halefiyet hakkını kazanmış olan müvekkili sigorta şirketinin huzurdaki davayı açmak zorunda kaldığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenelerle; fazlaya ilişkin haklarınını saklı tutarak şimdilik kaydı ile 19.000-00-TL.’nin ödeme tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili vakfın kusur teşkil eden hiçbir davranışının olmadığını, kusursuz sorumluluğa ilişkin BK.’nun 69. maddesinde öngörülen koşulların somut olayda gerçekleşmediğini, zararın diğer davalı kiracının yetkilisi veya çalışanlarının 19/10/2012 günü işyerindeki musluğu açık bırakarak işyerini terk etmeleri sonrası ve musluğun uzun süre açık kalması neticesinde biriken suyun taşmasından kaynaklandığını, bu durumda kusurun diğer davalı kiracıda olduğunu, bu nedenle müvekkili vakfın oluşan hasardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenelerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … … ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, bu davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı sigorta şirketi nezdinde işyeri paket poliçesi ile sigortalı dava dışı sigortalı şirkete ait işyerinin dahili su sirayeti nedeniyle hasarlanması sonucu oluştuğu ileri sürülen hasar bedelinin, dava dışı sigortalıya ödenmesi sonrasında ödenen miktarın TTK.’nun 1472. maddesi hükmü gereğince davalılardan rücuen tahsiline yönelik olarak açılmış tazminat (alacak) davasıdır.
Tarafların karşılıklı olarak dosyaya sundukları dilekçeler, kira sözleşmesi, tapu kaydı, davaya konu işyeri paket sigorta poliçesi, hasar dosyasındaki tüm bilgi ve belgeler, fatura suretleri, hasara ait fotoğraflar, ekspertiz ön ve kesin raporları, ödeme dekontları, ticaret sicil kayıtları, nüfus kayıtları ile taraflarca bildirilen deliller üzerinde inceleme yapan bilirkişi kurulunca keşif yapılmak suretiyle düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporları huzurdaki davanın delillerini oluşturmaktadır.
Huzurdaki dava ilk önce…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılmıştır. …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/05/2013 tarihli, … E. ve 2013/318 K. sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir. Daha sonra mahkememizce (İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce) 04/11/2013 tarihinde 2013/308 E. ve 2013/265 K. sayılı karşı görevsizlik kararı verilerek dosya görev uyuşmazlığının giderilmesi için ve merci yerinin belirlenmesi açısından Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ise 05/06/2014 tarihli, 2014/2714 E. ve 2014/9058 K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince mahkememizin (İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin “merci tayini” kararı sonrasında dosya mahkememizin … Esas numarasına kaydedilmiş ve yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda verilen 28/04/2016 tarihli, … E. ve … K. sayılı kararda özetle; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kira sözleşmesi, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, ekspertiz raporu, sicil kayıtları, toplanan diğer deliller ve konusunda uzman inşaat mühendisi … ve sigorta hukukçusu … tarafından yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonrası dosyaya sunulan ayrıntılı ve gerekçeli 13/05/2015 havale tarihli kök rapor ve 08/03/2016 havale tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hasara neden olan mecura ait kiraya veren … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı ile kiracı … arasında zemin kat dükkana ilişkin karşılıklı imzalanmış kira sözleşmesi bulunduğu, yine kiraya veren … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı ile kiracı…Ticaret ve Paz. Ltd. Şti. arasında bodrum kat dükkana ilişkin karşılıklı imzalanmış kira sözleşmesi bulunduğu, yapılan keşifte hasara neden olan işyerinin zemin katta, hasara uğrayan deponun ise bodrum katta olduğu, davaya konu dahili su baskını olayının 19/10/2012 günü alt kattaki … Reklam / …’a ait firmaya ilişkin şehir şebekesi suyunun kesik olduğu esnada muslukların açık unutulması ile gece boyunca akan suların taşarak zeminde yayılıp bodrum kattaki sigortalı firmaya ait depoya sirayet ederek muhtelif rulmanlar ile diğer mallar ve demirbaşların hasara uğramasına neden olduğu, kusurlu olan kiracının dava dışı 3. kişi olduğu, mal sahibi olan … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’na ise olayda herhangi bir kusur izafesinin mümkün olmadığı anlaşılmış, bu nedenle davalılardan … Reklam Ltd. Şti. hakkında açılan davanın işbu davalının anılan yerin kullanıcısı ve/veya kiracısı olmaması nedeniyle, diğer davalı kiraya veren … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı hakkında açılan davanın ise vakfın olayda herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle ayrı ayrı karar verildiği, davacı sigorta şirketi vekili tarafından kararının temyiz edilmesi sonrasında dosyanın temyizen incelenmek üzere Yargıtay’a gönderildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/10/2019 tarihli, 2016/11113 E. ve 2019/9238 K. sayılı ilamında aynen;
“…Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun tarafta iradi değişiklik kenar başlıklı 124. maddesinin 3. ve 4. bentlerinde; “maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde sigortalı dava dışı şirket … Limited Şirketi’nin üst katında bulunan dairenin maliki … Eğitim Yardımlaşma Ve … Vakfı’nı ve kiracısı olduğu iddiası ile … … Ve Dış Tic.Ltd.Şti.’ni davalı olarak göstermiştir. Yargılama sırasında, davalı malik … Eğitim Yardımlaşma Ve … Vakfı üst kattaki dairenin davalı … … Ve Dış Tic.Ltd.Şti. ile değil değil bu şirketin ortağı … ile aralarında kira sözleşmesi olduğunu belirtmiş ve kira sözleşmesini ibraz etmiştir. Davacı vekili 10.06.2015 tarihli dilekçesi ile HMK 124. madde uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunarak husumetin kira sözleşmesinin asıl tarafı …’a yöneltilmesini istemiş mahkemece davacı vekilinin bu talebi kabul görmemiştir.
Dava dışı sigortalı şirketin davacı sigorta şirketine başvuru yaparken üst katlarında bulunan … Reklam-…’a ait ofiste su kesintisinden dolayı hasar talebinde bulunması, sigorta şirketi eksper raporunda sigortalının üst katındaki … Reklam firmasına ait spiral borusunun patlamasından söz edilmesi, üçüncü kişiler arasında düzenlenen kira sözleşmesinin davacı tarafından bilinmesi ve kolayca ulaşılma imkanının olmaması nazara alınınca, hasar tarihinde hasar sorumlusu daire kiracısının başkası olduğunun dava sırasında anlaşılması kabul edilebilir bir yanılgı olup HMK 124. maddesi gereğince iradi taraf değişikliği talebinin kabul edilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda davacı vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulüyle işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” denilmek suretiyle mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. Dosya Yargıtay bozma ilamı sonrasında yeniden mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce 17/06/2020 tarihli duruşmada Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/10/2019 tarihli, 2016/11113 E. ve 2019/9238 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda; 6100 sayılı HMK.’nun 124. maddesi uyarınca davacı … Sigorta A.Ş. vekilinin taraf değişikliği talebinin kabulüne, dava dilekçesindeki 1 no’lu davalının … T.C. kimlik numaralı … olarak değiştirilmesine ve UYAP kaydında davalı taraf kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Böylece Yargıtay bozma ilamına uygun olarak taraf teşkili sağlanmıştır. Aynı celsede (17/06/2020 tarihli duruşmada) hazır bulunan davalılardan … vekiline; davaya karşı cevap vermesi ve dosyada bozma öncesi alınan bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunması için 2 (iki) haftalık kesin süre verilmiş ve duruşma 18/11/2020 tarihinde ertelenmiştir. Akabinde davalılardan … vekili tarafından 30/06/2020 tarihinde UYAP üzerinden cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.
Davalılardan … vekili 27/01/2021 tarihli duruşmada; Yargıtay tarafından müvekkilinin huzurdaki davaya “davalı olarak” dahil edilmesinin ve bu yönde karar verilmesinin doğru olmadığını, zira davacı sigorta şirketinin basiretli bir tacir olarak davranmadığını, bizzat davacı şirketin dava dilekçesi ekinde sunduğu evraklarda müvekkili … adına vekaletnamenin bulunduğunu, dava öncesi görüşmelerde de davacı tarafın muhatabının … olduğunu bildiğini, ayrıca hasarın meydana geldiği yerin dava dışı sigortalıya ait olmadığının dosya kapsamı ile sabit olduğunu, davacı tarafın basit bir araştırma ile bu hususu tespit edebilecek durumda olduğunu, sonuç olarak müvekkili … yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Aynı celsede davalılardan … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı vekili ise; müvekkili vakıf hakkında davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiği hususunun Yargıtay bozma ilamı ile kesinleştiğini, dolayısıyla müvekkili vakıf yönünden mahkemece bozma öncesi karara uygun olarak hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davalılardan … vekili tarafından 03/02/2021 tarihli dilekçe sunularak görev itirazında bulunulmuş, görevin kamu düzeninden olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği, davalı taraflardan birinin vakıf, diğerinin ise şahıs (gerçek kişi) olduğu, dolayısıyla rücu kuralları gereği görevli mahkemenin de Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu iddia edilerek görevsizlik kararı verilmesi talep edilmiştir.
Her ne kadar davalılardan … vekili tarafından görev itirazında bulunulmuş ise de; mahkememizce 25/02/2021 tarihli duruşmada; dosyada Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen 05/06/2014 tarihli, 2014/2714 E. ve 2014/9058 K. sayılı ilam ile somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin (davanın görüleceği mahkemenin) İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna yönelik yargı yeri belirlenmesi (merci tayini) kararı verildiği, böylece 6100 sayılı HMK.’nun 23/2. maddesi uyarınca mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla, davalı … vekilinin görev itirazının reddine karar verilmiştir. Aynı celsede mahkememizce dosyanın 24/04/2015 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, Yargıtay bozma ilamı sonrasında davalı sıfatı kazanan davalılardan …’ın sunduğu cevap dilekçesi ve savunmaları da dikkate alınmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 31/08/2021 tarihli ek raporda özetle; dava konusu yerin 20/12/2011 tarihinde davalılardan … tarafından kiralandığı, kira sözleşmesinin bir örneğinin dosyada mevcut olduğu, anılan sözleşmenin taraflarının … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı (kiraya veren), … (kiracı) ve … (kefil) olduğu, davacı sigorta şirketi vekilince 10/06/2015 tarihli dilekçe ile taraf değişikliği talebinde bulunarak kiracının … olduğunu bildirdiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin kararı gereği heyetlerince bir örneği dosyada bulunan kira sözleşmesi ile dava konusu hasarın meydana geldiği işyerinin kiracısının 20/12/2011 tarihinden itibaren … olduğu, kiraya verenin ise … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı olduğu, su akmasının meydana geldiği 19/10/2012 tarihi itibariyle de davalı … kiracı olduğundan, davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’na mal sahibi, …’a ise kiracı sıfatı ile husumet yönetilmesinin mümkün görüldüğü, üst katta bulunan ve açık unutulan musluktan akan suyun alt kata sızdığı ve hasara neden olduğu, su basma olayının kiracının musluğu açık bırakmasından kaynaklandığı, hasarın binadaki yapım, bakım ya da onarım eksikliğinden meydana gelmediği, tamamen kiracının kişisel kullanım hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’nın malik sıfatıyla hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığı, dava konusu zararın davalılardan …’ın kiracı olarak bulunduğu üst katta bulunan ve açık unutulan musluktan akan suyun alt kata sızması ve hasara neden olmasından ileri geldiği, su basma olayının kiracının musluğu açık bırakmasından kaynaklandığının tespit edilmiş olduğu, davalılardan …’ın TBK.’nun 49. maddesi gereğince zarar veren sıfatıyla sigortalı işyerinde oluşan hasardan sorumlu olduğu, sonuç olarak; heyetlerince dosyaya bozmadan önce sunulan 27/04/2015 tarihli raporda açıklandığı üzere davacı sigorta şirketinin davalı kiracı …’dan talep edebileceği hasar bedelinin 17.590,00-TL. olacağının tespit edildiği, dava konusu hasardan davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’nın ise herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varıldığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu ek raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı sigorta şirketi vekili tarafından 10/09/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuştur. Davalılardan … vekili tarafından 15/09/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora itiraz edilmiştir.
Eldeki dava; davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı işyerinin dahili su sirayeti nedeniyle hasarlanması sonucunda oluşan zarar miktarının dava dışı sigortalıya ödenmesi nedeniyle, ödenen miktarın davalılardan tahsiline yönelik olarak TTK.’nun 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet kuralına dayanılarak açılmış alacak davasıdır.
6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesine göre; sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Bu durumda sigortalının meydana gelen zarardan dolayı sorumlulara karşı mevcut dava hakkı varsa bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal etmektedir. Bu madde gereğince davacı sigorta şirketi işyeri paket poliçesi kapsamında sigortalısına ait işyeri için ödediği hasar nedeniyle sigortalısının halefi sıfatını almış ve huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Sigorta rücu davaları, sigorta şirketinin ortaya çıkan zararı sigorta ettirene ödedikten sonra kusurlu kişilere karşı yönelttiği bir davadır. Bu davada sigorta şirketi üçüncü kişinin (somut olayda davalı şirketin) kusurunu ispatlaması halinde poliçede belirtilen ve ödenen kısım kadar zararın kusurlu kişiden tazminini talep edebilir. Sigorta şirketi ödediği tazminatı ancak olaydaki kusurlu kişiden rücuen isteyebilir. Bu dava hasara yol açan olayda üçüncü bir kişinin kusuru söz konusu ise zarara sebep olan tarafa karşı açılır.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporları incelenip denetlenmiş, raporların mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, dosyada alınan ve mahkememizce benimsenen kök ve ek bilirkişi kurulu raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 19/10/2012 tarihinde, davacı sigorta şirketi nezdinde işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … Ltd. Şti.’ne ait işyerinin, maliki … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı, kiracısı … olan üst katta bulunan işyerinin açık unutulan musluğundan akan suyun alt kata sızması neticesinde dahili su sirayeti sonucu hasarlandığı, üst kattan akan suların zeminde yayılarak alt katta bulunan dava dışı sigortalıya ait işyerine sirayet ettiği ve işyerindeki rulmanlara, diğer mallara ve demirbaşlara zarar verdiği, dava dışı sigortalının hasar ihbarı üzerine yetkili eksper tarafından yapılan ekspertiz sonucu hasar miktarının tespit edildiği, akabinde davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına 25/12/2012 tarihinde 19.017,00-TL. tutarında hasar ödemesi yapıldığı, dosyaya sunulan kira kontratından anlaşıldığı üzere, dava konusu hasara sebebiyet veren işyerinin 20/12/2011 tarihinde davalılardan … tarafından diğer davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’ndan kiralandığı, oluşan hasarın binadaki yapım, bakım ya da onarım eksikliğinden meydana gelmediği, dolayısıyla davalı malik … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’nın hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun veya sorumluluğunun bulunmadığı, hasarın tamamen davalı kiracının kişisel kullanım hatasından kaynaklandığı, dolayısıyla davalı kiracı …’ın zarar veren sıfatıyla dava dışı sigortalıya ait işyerinde oluşan hasardan sorumlu olduğu, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespite ve hesaplamaya göre davacı sigorta şirketinin hasara sebebiyet veren davalı kiracı …’dan talep edebileceği hasar bedelinin 17.590,00-TL. olduğu, tespit edilen bu miktarın kadri marufunda bulunduğu, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesine göre dava dışı sigortalı şirketin uğradığı zararları karşılayan davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalısının halefi olup onun yerine geçtiğinden, davacı sigorta şirketinin ödediği tazminatın 17.590,00-TL.’lik kısmını zarara sebep olan davalı kiracı …’dan talep etmekte haklı olduğu, ancak davacının bu miktarı aşan talebinin ise yerinde olmadığı, ayrıca dava konusu hasarla ilgili olarak diğer davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’nın herhangi bir kusuru bulunmadığından dava dışı sigortalının işyerinde oluşan hasardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı sigorta şirketinin davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı aleyhine açtığı davanın ise reddinin gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davalılardan … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı hakkında açılan davanın reddine,
2-Davalılardan … hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile; 17.590,00-TL’nin ödeme tarihi olan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan (…) alınarak davacı sigorta şirketine verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
3-Alınması gerekli 1.201,58-TL. karar ve ilam harcından peşin yatırılan 324,50-TL. peşin harcın mahsubu ile kalan 877,08-TL. harcın davalı …’dan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 324,50-TL. peşin harcın davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.169,65-TL. (24,30-TL başvuru harcı, 3,75-TL. vekalet harcı, 177,50-TL. Keşif harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 964,10-TL tebligat, posta ücreti) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2.934,43-TL’sinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Eğitim Yardımlaşma ve … Vakfı’na verilmesine,
8-Davalı … vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.410,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; dosya daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olduğundan, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır